

"AVM" Arama Sonuçları

“Yeni Türkiye” ile birlikte Kemalizm’in geriletilmesi yorumlarının yerini giderek Kemalizm’in geri dönüşü değerlendirmelerine bıraktığı bu süreçte, ‘Kemalizm niçin tasfiye edilemiyor?’ sorusuna cevap aradık.

Hz. Aişe şöyle demiştir: “Rasulullah iki şey arasında serbest bırakıldığı zaman, günah olmadığı müddetçe kolay olanı tercih ederdi. Günah olan işlerden son derece kaçınırdı.” (Buhari, Savm 53) Hoşgörü, daha ziyade şahsî hataları, kişinin yüzüne vurup utandırmadan, başkalarının yanında onu rencide etmeden, sabır ve anlayışla karşılamak, hatasını anlamasına, telafi etmesine imkân vermek kastedilir.

Trabzon'da bulunan Özel Candan Koleji'nin bir AVM'de düzenlediği çarşaf ve başörtüsünü gericilik olarak gösteren skandal sergi vatandaşların tepkisi çekti.

Cahiliyeye ve onun tüm biçimlerine, siyasi, ictimai, iktisadi, kültürel alanlardaki işleyişine itirazı olmayan, yeryüzünden fitnenin kaldırılması ve egemenliğin ancak Âlemlerin Rabbi’nin ölçülerine hasredilmesi iddiasından koparılmış, cahiliye bünyesinde kimi öğreti ve pratiklerine lütfen yer verilmesine razı olmuş, cahiliye içinde renklerden bir renk, tonlardan bir ton ve gök kubbede hoş bir seda olarak kalmayı kabullenmiş bir din algısı asla İslami değildir.

Osman Atalay “Suriye Savaşının Travmalı, Engelli Çocukları” başlıklı köşe yazısında Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR)'nin verdiği bilgilere dayanarak Suriye’de Mart 2011’den bu yana çoğu Esed rejimi tarafından düzenlenen saldırılarda kayıt altına alınabilen 26 bin 446’dan fazla çocuğun katledildiğini dile getirdi. Yazıyı dikkatlerinize sunuyoruz:

AVM’lerde yapılan harcamalar 110 milyar liraya ulaştı. 397 AVM toplam ticaretin yüzde 30’unun gerçekleştiği yerler haline geldi.

Vasat bir ümmette; Günlük olaylar ve Dünya’da yaşanan gelişmeler karşısında, adil olma vasfımızı koruyarak yorumlar yapılmalı, bir kişiye/kavme olan kinimiz veya sevgimiz bizi adil konuşmaktan alı koymamalıdır. Ancak tabii ki; Nabza göre şerbet verme kavramı kesinlikle VASATLIK değildir. Aile içinde adaleti gözetmelidir, Sevmede ve ilgi göstermede adaleti gözetmelidir, Müminlerin kardeş ilân edildiği, yığılan kişisel servetlerde, fakir ve muhtaçların hak sahibi olduğunun ifade edilmesi, İslâm'da adalet anlayışının tezâhürleridir. İşçilere bakışımızda adaleti gözetmelidir, Çocuklar arasında adalet, Mirasda adalet sağlanır.

İnsanın üzerinde doğup büyüdüğü, yaşadığı, gerektiğinde ana kucağı gibi sığındığı bir vatanının/ülkesinin olması önemlidir. Belki de bunu en iyi anlayabilecekler bugün gerek Türkiye’de ve gerekse değişik ülkelerde yaşamak zorunda bırakılan Suriyeli mültecilerdir. Batılı devletler tarafından itilip kakılmaları, çelme takılarak yerlerde süründürülmeleri, aç ve açıkta bırakılmaları, daha da önemlisi onurlarının kırılması, özellikle de mülteci çocuklarda gelecekte derin travmalara neden olacaktır.

Geçtiğimiz hafta Venhar Kur'an Evi'nin misafir konuşmacısı Ankara Doğru-Der'den Mehmet Zeybek idi... Zeybek 'Kıble Gerçeğimiz' başlıklı oturumunda önemli konulara değindi...

15 Temmuz darbe girişiminden sonra ilan edilen ve daha sonra uzatılan Olağanüstü Hal, Türkiye’de binlerce ailenin ruhi ve fiziki hayatını olumsuz etkiliyor.

Hicret, doğduğumuz veya doyduğumuz yerin Allah için terk edilemeyecek değerde olmadığını ilan etmek, Allah'ı her şeye tercih etmektir. Hicret, memleketinde müslümanca yaşayamayan bir mü’min için, Allah’ın geniş arzında mutlaka müslümanca ve insanca yaşanacak bir yer olduğunun bilincine varmaktır. Hicret; kavmiyetçilik, ırkçılık, şehircilik anlayışına vurulan darbenin adıdır. Ülke vatandaşlığından ümmet bilincine yükselmektir. Kendi memleketinin bâtıl yönetimine karşı mücâdele hazırlığıdır.

Yol açtığı acılarla bir ülkenin travma yaşamasına neden olan 12 Eylül Askerî Darbesi’nin üzerinden 36 yıl geçti.

Oysa bugün zulme maruz kalmış, adaleti küfür güçlerin organizasyonlarında bekler haldeyiz. Irki, kavmi, coğrafi nedenlerden dolayı ümmet bütünlüğümüz parçalanmış ve dolayısıyla ümmet bilincini kaybetmiş durumdayız. İslâm, tevhîd dinidir, vahdet dinidir. Tevhid dini ise bir ümmet olmamızı emretmektedir.

Coca Cola ve benzeri ürünlerin reklamlarıyla, hızı, hazı kutsayan pagan bir kültür ve hayat tarzı icat ediyorlar! Çağın dini: Yeni-paganizm. Tanrıları: Para ve hazcılık, kariyerizm ve egoizm. Tapınakları: Bankalar, AVM'ler, stadyumlar ve medyalar. Kurbanları: İnsan, Hayat ve Hakikat.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, vergi dairelerinin hizmet odaklı bir anlayışla şubelere dönüşeceğini belirterek, bankacılık modelini esas alan çalışmaların başladığını bildirdi. Kısa bir süre önce pazar günleri kapanacağına dair çıkan haberlerin ardından Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli AVM’lerin bir "yaşam biçimi" haline geldiğini belirterek pazar günü kapatılmalarının söz konusu olmadığı beyanında bulunmuştu.

Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli AVM’lerin bir "yaşam biçimi" haline geldiğini belirterek pazar günü kapatılmalarının söz konusu olmadığını söyledi.

Aşırı Şiaist ya da Sünnist tutulmanın gadrine uğrayan Ali Şeriati’nin, “Cüppeli din” zihniyetini bu kadar rahatsız etmesi normaldir. Bununla kalmayarak, “dine karşı din” hareketlerine ilham kaynağı olmasına vesile olan “Cüppeli din”in temsilcisi olan Cüppeli Ahmet, Ali Şeriati’nin Şiaist olduğu yanılgısı ve Sünnist tutulmanın cezbesi altında, “Kahrolsun Ehl-i Sünnet dışı akımlara mensup olanlar” diyerek kendisine yakışan bir üslupla, bağlılarına yemin ettirmektedir. Hakiki dinin içine boşaltan ve İslam dünyasının bugünlere gelmesine vesile olan kavmiyetçilik ve iktidarla örülü “mezhebizm”in geldiği nokta ne yazık ki burasıdır.

Özal'la başlayan bu süreç, ne yazık ki AKP iktidarları döneminde daha da hız kazanarak devam etti ve devam ediyor. Hayatın odak noktası camiilerden AVM'lere kaydırılırken, bunun taşeronluğunu da "dindar" siyasetçi ve işadamları yapıyor maalesef.

İslam’ın araçsallaştırıldığı, “İslami rant” üzerinden pasta ve paylaşım kavgalarının yaşandığı, güç, iktidar, mevki, makam uğruna her türden İslami ve insani ilke ve değerlerin bizzat Müslümanların bir kısmı tarafından alaşağı edildiği, “Allah rızası” adı altında büyük emek, zaman ve zihin sömürülerinin yapıldığı, devletin bütünlüğü ya da toplumsal birlik tehlikeye düşecek travması adı altında kişi kültüne yol açan otoriterleşmenin savunulduğu ve devletin kutsallaştırıldığı bir siyasi iklim yaratan “beyaz Müslümanlık”, ikiyüzlü özel alan kamusal alan ayırımı yaratan Protestan etik çerçevesinde her geçen gün Müslümanların ahlaksızlaşmasına “hizmet” etmektedir ve duvara toslaması “an” meselesidir.
Makaleler
Hava Durumu