

"modern" Arama Sonuçları

Sabır, içine düşülen ve nefsin arzu etmediği bir durumdan ancak Allah’ın izin verdiği bir çıkış yolu bulana kadar sebat etmek ve Allah’ın sınırını çiğnememektir. Hz.Eyyüp (as) hastalık ile imtihan edilirken bize bir şey öğretiyor. Ne ile imtihan edilirsek edilelim,

"Müslüman" kelimesi "Müslim"in Farsçadaki karşılığı olup Türkçeleşmiş bir kelimedir. Kur'anî ölçülere uygun biçimde içi doldurulmak kaydıyla "Müslim" kavramının Türkçe karşılığı gibi kullanılmasında bir mahzur olmayacağı kanaatindeyim. Ancak maalesef pratikteki "Müslüman" kavramının içeriği Kur'an'daki Müslim kavramıyla asla uyumlu değildir. Ülke halklarının Kur'an eksenli olmaktan ziyade bir kültürel aidiyet ifade eden Müslümanlaşma sürecinde kitleler, iyi niyetle kendilerini "Müslüman" olarak nitelemelerine rağmen, Kur'an'da zikredilen ölçülerde Müslim olmanın ne olduğundan bile habersiz bir hâli yaşamaktadırlar. Böyle olunca, Kitabî olmayan ve geleneksel ya da modern bid'at ve hurafelere dayalı "Müslümanlık" Kur'an'daki "Müslimlikle" örtüşememiştir. Özellikle son on yılda, söz konusu yozlaşma, zihinsel karmaşa, istikamet ve kimlik krizi tevhidî uyanış süreci bakıyesi kesimleri bile kuşatmış bulunmaktadır.

Ahmet İnsel’e göre Kemalizm’in genç ve olgun olarak iki ayrı dönemde incelemek gerekir. Genç Kemalizm inkılâpları, modern bir toplum yaratmak kadar; devletin denetiminde bir “insan türü” yaratmayı da amaçlıyordu. Zira Kemalistler için devlet, Atası etrafında toplanan millet idi. Kemalizm devlet için “siyasal özne”, toplum için devletin dönüştürebileceği “siyasal nesne” konumlandırmasına sahipti.

Ülkede bir meslek halini almış olan “darbecilik” ve darbe goygoyculuğu, hayali ihracattan, hortumculuktan, soygunculuktan, rüşvetçilikten daha kârlı ve daha güvencelidir. Bunu bilenler Türkiye’de en büyük yolsuzlukları, soygunları, hırsızlıkları darbe dönemlerinde yapmıştır.

Modern zulüm çağında, Rabbimizin insanlık için var ettiği zenginliklerin yüzde 2 - 3'ün elinde tekelleştirildiği kapitalist yığma ve yağma çağında dünyanın en acı gerçeklerinden olan "evsizler" sorunu ve devletlerin bu konuda, havalar soğuyup kar yağınca tedbir alma yani kısaca bu insanlara yönelik "ne yaşa, ne öl" politikasına dair 2010 yılında keleme aldığı bir makaleyi güncelliğine binaen paylaşıyoruz:

Hem geleneksel anlayışta çok farklı nebi resul tanımlamaları mevcut hem de günümüzde modernist diye tanımladığımız çizgide farklı nebi resul tanımlaması bulunmaktadır. Her iki tarafın tanımlamaları arasında çok uç farklar mevcuttur. Peki, Kur’an’a baktığımızda böyle bir ayrım var mı? Gelin şimdi birlikte bakalım.

Erzurum Atatürk Üniversitesi'nde Yazar Mehmet Göktaş'ın katılımıyla düzenlenen 'Modernizm ve İslam' isimli konferans, kendilerini 'ülkücü' olarak tanıtan bir grup tarafından basılarak katılımcılar darp edildi.

'Bilim çevrelerinde modern bilime taparlık yaşanıyor' diyen Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu, Batı'nın hiç sorgulanmadığını, söz konusu çevrelerin “Batı güçlü, ileri, başarılı, üstün ama biz geriyiz” şeklinde bir kompleks içerisinde olduğunu söyledi.

Gündem Özel’de Osman Yıldız, Ahmet Turgut Ulucak ile Modernizm hakkında konuştular. Yayının tamamını aşağıdaki videodan izleyebilirsiniz.

'Modernliğe itiraz hayat tarzında başlamalıdır. Siz alternatif bir hayat tarzı sunarsanız o hayat tarzının öngördüğü iktisadı, eğitimi, teknolojiyi ya da ilişikleri üretebilirsiniz. Bugün bizde olduğu gibi iktisadî olan sizin hayat tarzınızı belirlememelidir. Tam tersine iktisadî olanı sizin hayat tarzınızın belirlemesi gerekir.' Abdurrahman Arslan, 'Modern Dünyada Müslümanlar' kitabı etrafında Safa Dallı'nın sorularını cevapladı.

Alev Erkilet'in kitabının konusunu, 18.yy.dan itibaren askeri yenilgiler sonucu, ’’mağluplar galipleri taklit eder’’ saikiyle modernleşme sürecine giren ve gün geçtikçe değişimlerin kapsamını arttıran Orta Doğu’nun üç önemli toplumu: Türkiye, Mısır ve İran oluşturmaktadır. Türkiye, Mısır ve İran’ın seçilme sebebi ise bu üç ülkenin birçok benzer özellikler taşımasıdır.

Modernizm, zihinsel dönüşümün ortaya çıkardığı bir ideoloji ve bir yaşam biçimidir; insana, doğaya, tarihe, hayata yeni bir bakıştır. Köklerden bağımsız bir değişim?. Evvela şunu hatırlamakta fayda var. İslam körü körüne geleneğe bağlılığı asla kabul etmiyor.

Geçtiğimiz Pazar günü Kalemderin konuğu İslam ve Hayat sitesi editörü yazar Şükrü Hüseyinoğlu'ydu. Hüseyinoğlu, Kur'an'a modernist yaklaşımlar üst başlığıyla Tarihselcilik, Tarihüstücülük (Mealcilik), Görecelilik gibi modern sapmaları gündeme taşıdı.

24 Mart Cuma akşamı Kırşehir'de Aşiyan Derneği'nde ve 25 Mart Cumartesi akşamı Kayseri'de Venhar Kur'an Evi'nde Şükrü Hüseyinoğlu'nun sunumuyla "Kur'an'a Modernist Yaklaşımlar" konusu gündemleştirildi.

24 Mart Cuma akşamı Kırşehir'de, 25 Mart Cumartesi akşamı ise Kayseri'de inşallah Şükrü Hüseyinoğlu'nun konuşmacı olarak katılacağı "Kur'an'a Modernist Yaklaşımlar" konferansları düzenlenecek.

İşte 28 Şubat postmodern darbesine giden yolda yaşanan hadiselerin kronolojisi...

"Epistemolojik olarak İslamın modernite ile barıştırılması mümkün değil. Fuat Zekeriyya ve Hasan Hanefi gibi isimler bunun mümkün olduğunu ısrarla savunsa da, bu işin olabilirligi yoktur. Şu anda insanlar böyle bir yönetime hazır va layık olmadığı için sanki bu işin olabiliri varmış gibi yaşıyorlar."

Venhar Cumartesi sohbetlerinde geçtiğimiz Cumartesi günü konuşmacı Bünyamin Zeran idi...

Konuya bir çerçeve çizerken, 20. yüzyılın sonlarından bu yana dünya jeopolitiğine nüfuz eden 'dinin geri dönüşü' nün, post modern dünyanın altüst oluşlarını ve ekonomik küreselleşmenin etkileriyle sarsılan yaşlı demokrasilerin meşruiyet krizini vs. birçok mevzuya değinmek gerekebilir.
Makaleler
Hava Durumu