Hay-Der'de "Bilinç Dersleri" sürüyor

Kalkan: Bugün kelime anlamı dahi birçok kişi tarafından bilinmeyen bir kavram olan isar bilincine sahip olmadan zühd kavramından bahsetmek eksik kalacaktır. İsar, kendin ihtiyaçları varken başka ihtiyaçlıya elindekini vermek anlamına gelmekte. Buna en güzel örnek yine Hz. Peygamber olmaktadır.

27-12-2011


Pazartesi akşamları HAY-DER'de gerçekleştirilen İslami bilinç derslerimizde bu hafta Ahmed Kalkan'ın hitabetleriyle Zühd kavramı işlendi.

Konuşmasına, "Hilafetin saltanata dönüştüğü, fetihlerle elde edilen gelirlerin ihtiyaç sahibi halkla paylaşışmak istenmediği yezidlerin hakim oldukları dönemde tamamen saray halkına hizmet edenler tarafından uydurulmuş fakirliğin erdem olarak, takva olarak düşünüldüğü bir dönemde, Tasavvufi anlamda bir lokma-bir hırka gibi Allah'ın kendilerine helal kıldıklarını kendilerine haram kılan kişilerinde ortaya çıkmasıyla gerçek manada anlamını yitiren bir kavramdır zühd kavramı." diyerek başlayan hocamız

"Hadisler kaynakları incelendiğinde Zühd kavramıyla ilgili uydurma ve çok zayıf 30'dan fazla hadisi olduğu gölürmektedir." diyerek devam etti.

Konuşmasının devamında, "Zühd lûgatta isteksizlik, ıstılahta kanaat, dünyaya meyletmeme,elden çıkanlara üzülmeme, ele geçene sevinmemeanlamlarına gelmektedir."

"Allah resulü bir hadisi şerifte zühtü şu şekilde tarif etmiştir; "Helali haram kabul etmemek değil, elde olana güvenmemek ve onu gönle koymamak" diyerek açıklamıştır."

"Zühd kavramını iyi kavramak için, fakir, miskin, zenginin ne olduğunu bilmek gerek."

"Bir günlük dahi iyiyeceği olmayana miskin, zekat veremeyecek konumda olan kişiler fakir, Nisab miktarı kadar malı olanada zengin denir."

"Ancak Kuran bize hiçbir kimsenin zengin olmadığını öğretmektedir. İhtiyacı olan kimseye fakir denir. İnsan ne kadar servete sahip olursa olsun havaya, güneşe, insanlara v.s. herşeyi sahibi olan Allah'a muhtaçtır." diyerek kavramları açıkladı.

Konuşmasına "Kapitalizmde mülk sınırsızca sahip olanındır. Sosyalizmde mülkün sahibi devlettir. Oysa İslam inancına göre mülkün sahibi Allah'tır. Ve Allah'a muhtaç olan kişi aslında fakirdir." diyerek devam eden hocamız Kurandan rızıkla ilgili ayetlerden örnekler vererek devam etti.

İsra 30; Şüphesiz senin Rabbin, rızkı dilediğine (genişletir) yayar ve daraltır. Gerçekten O, kullarından haberi olandır, görendir.

Nahl 71; Allah rızıkta kiminizi kiminize üstün kıldı; üstün kılınanlar, rızıklarını ellerinin altında bulunanlara onda eşit olacak şekilde çevirip verici değildirler. Şimdi Allah'ın nimetini inkar mı ediyorlar?

En'am 165; O sizi yeryüzünün halifeleri kıldı ve size verdikleriyle sizi denemek için kiminizi kiminize göre derecelerle yükseltti. Şüphesiz senin Rabbin, sonuçlandırması pek çabuk olandır ve şüphesiz O, bağışlayandır, esirgeyendir.

"Örnek verdiğimiz ayetlerde Rabbimizinde buyurduğu üzere rızkın dağılımı anlatılmış. Rızkın sahibi Rabimizin isterse rızgı genişletip, isterse daralttığı, kimilerinin kimilerine ekonomik olarak daha üstün olmasının Alllah'ın takdiri olduğunu, ve insanların bu verilenlerle imtahana tutulduğunun bilincinde olmalıyız." dedi ve ekledi

"Maddi eşitliğin olmaması, Allah'ın insanlara ayrı rızıklar vermesi yine insanlar için bir kolaylıktır. Herkes aynı derecede zengin olsa, herkes işveren olsa, kimse kimseye iş yaptıramaz. iş yaptırmaya işçi bulamazdı. Bir sistem üzere kurulmuş dünya hayatı ancak böylece devam edebilir. Ancak adalet hak edene hak ettiğini vermektir. Bir zengin yanında çalışan işçisinin veya bir efendi kölesinin hakkını vermekle onların ihtiyaçlarını gidermekle meshuldür."

"Aç gözlü olmak zühd kavramının zıttı, gönül zenginliği ise zühdün bir anlamıdır."

"Bügün hırsızlık yapanların, bunalıma girenlerin, intihar edenler çok büyük bir kısmını fakirler değil, zenginler oluşturmaktadır."

"En büyük zenginlik, en büyük nimet Peygamberlere, alim, sıdık ve şehidlere verilmiştir. Başta Peygamber efendimiz olmak üzere baktığımızda bu zümrede olanların büyük bir kısmının maddi anlamda zengin olmadıklarını görmekteyiz."

Zühd kavramıyla beraber anılması gereken kavramlara da değinen Kalkan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Bugün kelime anlamı dahi birçok kişi tarafından bilinmeyen bir kavram olan isar bilincine sahip olmadan zühd kavramından bahsetmek eksik kalacaktır. İsar, kendin ihtiyaçları varken başka ihtiyaçlıya elindekini vermek anlamına gelmekte. Buna en güzel örnek yine Hz. Peygamber olmaktadır. Allah Resulü devletin bütün imkanları elinde olmasına ramen müslümanların karnının tok olduğundan emin olmadan karnını doyurmamış ve ehline bunu tavsiye etmiştir. Bir kişinin Lailahe illahlah demisi karşılığında bütün bir sürüsünü ona hediye edecek kadar dünya malına karşı sevgisiz davranmıştır."

"Gemilerin yüzmesi için suya ihtiyaç vardır. Ancak su gemiye dolmaya başlarsa o gemi yüzeceğine batar. Parade böyledir, sevgisi bir kalbe girerse su alan gemi gibi onu batırır."

"Zengin olduktan sonra infak edeceğim diyen kişilerin büyük bir çoğunluklarının zengin olduktan sonra infak etmekted geri kaldıklarını görmekteyiz. Çünkü zengin olma hırsı sonu olmayan 50 fabrika olsa 51. için  gece gündüz çalışma hırsını getirecek bir durumdur."

İnsanın türkçe "et" harfleriyle biten üç kavrama dikkat etmelerine değinen hocamız, "İnsanlar üç şeyle zor imtihana tutulurlar. Servet, şöhret ve şehvet. Bir müslüman bu üç şey arşısında çok dikatli davranmaları gerekmektedir." dedi.

Konuşmasını "Son söz olarak Zühd Allah'ın verdiğinden razı olmak, başkasının malında gözü olmamak ve elindekilerden başkalarına faydalandırmak anlamlarına gelmektedir. Bundan da anlayacağımız üzere zühd sahibi olmak için fakir olmaya gerek yoktur. İnanlar ellerinde bulundukları nimetlerlede zuhd içinde yaşayabilirler." diyerek tamamladı.

Hay-Der'de önümüzde ki hafta Bilinç derslerinde sitemiz yazarlarınan Hamza Er Kıble Bilinci konusunu işleyecektir.

(Haber: Atilla Aksu / İslam ve Hayat)

Etiketler : #HayDer'de   #Bilinç   #Dersleri   #sürüyor   
YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !
İlginizi çekebilecek diğer haberler

Makaleler

Hava Durumu


VAN