İktibas Dergisi’nin 382. sayısı ‘Referansımızı değiştirmeyeceğiz’ kapak başlığı ile çıktı.

Son dönemlerde çeşitli çevrelerdeki feferans değişimine vurgu yapılan sunuş yazısında Türkiye’nin sürekli değişen gündemine atıf yapılarak “Bizler, başkalarının oluşturduğu gündemlerin pasif izleyicisi olmak yerine, kendi ödevlerimiz üzerine eğilmeli, kendi gücümüzün farkına varmalıyız. Bizler, iman ettiğimiz Kur'an’la, üzerimize örülmek istenen bütün ağları, başımıza geçirilmek istenen kirli çuvalları boşa çıkartabiliriz.” deniliyor. Ayrıca müslümanlar olarak çapımızın, sayımızın, cürmümüzün küçüklüğüne değil, yapacağımız işlerin derinliğine önem vermeliyiz görüşü vurgulanıyor.

Derginin bu sayısında yine ilk yazı değerli fikir adamı Atasoy Müftüoğlu’na ait. Müftüoğlu yazısında müslümanlara yöne­lik, insanlığın asla hayal bile ede­meyeceği bir katliam, soykırım, kitlesel kıyım, toplama kampı çağında yaşadığımız halde, bütün bu kötülükler karşısında, bunları asla gündeme getirmeksizin, bunlara muhalefet etmeksizin, dini hayat­larını ‘hoşgörü’ ikliminde sürdüren sözde İslamî cemaatler şahsında, algısal sapmaları değerlendiriyor.

İkinci yazı ise Mehmed Durmuş’a ait. Durmuş da ‘içeriden’ ve ‘dışarıdan’ Müslümanları hedef alan yeni dönem kuşatmaya ayırıyor satırlarını. Durmuş, Müslümanların, İslam’ın kurtarıcı misyonundan, siyasal projeler üretebilme potansiyelinden kuşkuya düşürülme planlarına dikkat çekiyor.

Derginin diğer yazarlarından Hikmet Ertürk İslami kavramların sulandırılmasına izin verilmemesi gerektiğini, aynı zamanda müslümanları hedef alan siyasal kavramların şerrinden de korunulması gerektiğini belirtiyor. Mustafa Bozacıoğlu, ‘Kürt sorunu’nu ele aldığı yazısında Kürt kardeşlerimizle ilgili yapılabilecekler ve yapılamayanlar üzerine yorumlarını sunuyor. Erdal Bayraktar, 12 Eylül’de yapılan Anayasa oylaması vesilesiyle, liberalizme adeta yelken açanları eleştirirken, Nurefşan Erden  de ‘varlığın kökleri’ne iniyor. Aykut Akça, Allah'ın kanun koyuculuğuna değindiği yazısında, sahte özgürlük gerekçeleriyle Allah'ın yasalarından kaçılamayacağını belirtiyor. Celal Ceren de kaynağı bulandırmak isteyenleri, Gül-Haç kardeşliği teşkilatı ile müslüman coğrafyada iş tutan sözde dini cemaatlere atıf yaparak tanıtıyor yazısında. Bünyamin Zeran’ın ise geçen sayıda başlamış olan kapsamlı modernizm eleştirisi bu sayıda da devam ediyor.

Dergide ayrıca Ahmet Şenaltun’un yardım gönüllüsü olarak bulunduğu Bangladeş’teki Arakan kamplarında yaşayanların dramlarını yansıtan yazısına da yer veriliyor.

(Kaynak: İktibas.info)