İ’TİKAF İBADETİYLE ŞUURLANMAK
İslam BAŞARAN
28-07-2013 08:31
Ramazan ayı, aynı zamanda bir i'tikaf ayıdır. Hz. Peygamber (s), bu ayın son onun gününde itikâf niyetiyle mescide girerek bu süreyi mescidde ibadetle geçirirdi. Her zamankinden daha fazla Kur'ân okur ve dua ederdi. Hz. Peygamber'in eşleri ve diğer Müslümanların eşleri ise evlerinde i'tikafa girerlerdi.
Hz. Peygamber i'tikafı önemseyerek hiç terketmediği halde; günümüzde Müslümanlar bu konuya oldukça uzak kalmaktadır. Hatta i'tikaf adeta unutulmaya terk edilmiş bir ibadettir de diyebiliriz.
Bakara 125 ve 187. ayetler bu ibadetin varlığını bildirmekte ve Allah Rasulü'nün hayatında da önemli bir yer edindiğini görmekteyiz.
Allah’ın razı olduğu, nimetlendirdiği kullardan olmamız için bizler için de güzel bir fırsattır Ramazan ayı. Hz. Peygamber'in bu terk edilen sünnetiyle yeniden dirilmeye, var olmaya yönelebiliriz.
İ’tikâf; şuurlu bir arınma, yeniden dirilme çabasıdır. Dünyayla ilişkileri asgari düzeye indirerek kişinin kendisiyle baş başa kalması, daha fazla ibadete yönelerek, dua ederek günahlarının bağışlanmasını umması ve Allah’a daha çok yaklaşmasıdır. Buradan da, tüm hayatı ibadet kılacak bir donanım kazanmaya çalışmasıdır.
Bizi etkisi altına almaya çalışan nefsani eğilimleri mutlaka denetim ve konrolümüz altına almamız gerekmektedir. Dünya sınavını kazanabilmemiz için bu şarttır. Dünya hayatında şeytan ve dostları binlerce yol deneyerek bizi Allah'a karşı sorumluluklarımızdan alıkoymaya çalışmaktadırlar. Bu güçlü çağrılara ciddi bir direniş kapısı olarak, i’tikaf ibadetini yerine getirmeye çalışmalıyız.
İ’tikâfın en önemli amacı; her ibadetin gayesi olan Allah'ın rızasıdır. Bu temel hedefin gerçekleşmesi için mü’minlerin/davetçilerin bu sayılı günlerde dünya meşgalelerinden kendini uzaklaştırarak Rabbleri ile başbaşa kalmayı başarması gerekir.
Hiçbir şey, Allah’ı zikretmekten daha lezzetli değildir. Zikr; Kur’an okuma, Kur’an’ı düşünme, anlama ve gereğince yaşayıp ahkamını topluma hakim kılma çabasıdır. İ’tikafa giren Müslüman, kâmil manada bu sünneti ihya etmek istiyorsa, Kur’an’ı mealiyle birlikte ve tefekkür ederek okumayı artırmalıdır.
İ’tikâf, kulluk bilincini muhkemleştirmek için günümüzde Mü'minlerin mutlaka değerlendirmesi gereken büyük bir fırsattır. Mü’minin/davetçinin insanlara faydalı olabilmesi ve topluma yön verebilecek donanımı kazanması için i’tikaf nimetinden faydalanması gerekir.
Bir müslüman kendini değiştirmediği müddetçe bir başkasını düzeltemez. Kendini değiştiren bir insan toplumu değiştirir. Değişmezse insan, değişmez toplum.
- 28-02-2018 KULLUK FITRAT ÜZERE YAŞAMAKTIR
- 24-11-2017 İSLAM'IN SİYASİ İLKELERİ AÇISINDAN GÜNÜMÜZE KISA BAKIŞ
- 15-02-2017 REJİMİN KORUNMASI VE MENFAATİ İÇİN DİNİN KULLANILMASI
- 12-03-2015 KUR'AN'IN İLKESEL DURUŞUNA SAHİB OLMAK
- 15-12-2014 ''NAMAZ BİR TEVHİD EYLEMİDİR''
- 22-08-2014 AİLE BİLİNCİ VE SORUMLULUĞUMUZ
- 09-06-2014 NEBEVİ METODA TÂBİ OLMA ZORUNLULUĞUMUZ
- 01-04-2014 AKIL-VAHiY-HAYAT İLİŞKİSİ
- 14-01-2014 AHİRETE İMAN VE DAVA BİLİNCİ
- 19-11-2013 ASGARİ ÜCRET/TAM KÖLELİK
- 05-09-2013 MISIR’DA İZ BIRAKANLAR
- 28-07-2013 İ’TİKAF İBADETİYLE ŞUURLANMAK
- 12-07-2013 RAMAZAN BİR MEKTEBDİR
- 13-06-2013 CEMADAT OLMAKTAN, CEMAAT OLMA ŞUURUNA YÜKSELMELİYİZ
- 08-04-2013 DİYANET KURUMU İSLAMİ AÇIDAN MEŞRU MU?
Makaleler
Hava Durumu