* Birçok İslami kavram, anlam kayması yaşamaktadır. Korku ile tedbir, sabır ile zillet, ganimet ile talan, cihat ile terör-cinayet ve temellik ile tevekkül bunlardan sadece bir kısmıdır.

* Bize ait kavramların içini doğru doldurmazsak, çok büyük yanlışları doğru diye yarız.

* Tevekkül Allah’ı vekil, kefil tayin etmek. Allah’a güvenip yeterliliğiyle tatmin olmaktır.

* Tevekkül ile tembellik birbirine karıştırılmamalıdır. Allah Resulünün “Önce deveni sağlam kazığa bağla, sonra tevekkül et.” hadisi ve Hazreti Ömer’in “Tohumu toprağa eken sonra bekleyendir. Tevekkül ehli” tanımları insanların üzerine düşenleri yaptıktan sonra Allah’a güvenerek hareket etmelerini bizlere öğretir.

* Kuran kıssaları, mucizelerin bile bir gayretin neticesinde gerçekleştiğini bizlere öğretmektedir. Rabbimiz, Hz. Musa’ya çölde susuz kaldıklarında asanı yere vur diyor. Önce teşebbüs ettiriyor sonra tevekkül. Musa’nın (as) emir gereği taşa vurması teşebbüs, kayadan su çıkacağına inanması tevekkülüydü. Aynı örneği Hz. Hacer’in çölde İsmail’e su ararken, Hz. Meryem’in de babasız İsa’yı (as) doğururken v.d. birçok peygamber örnekliğinde görmekteyiz.

* Sebeplerden sıyrılıp Allah’a sığınmak, netice hakkında telaşa düşmemek gerekir.

* Her hususta sadece Allah’a güvenilmelidir.

* Dünyanın en iyi davetçisi olmak, insanların hidayetinin elinde olduğu anlamına gelmez. Davetçi davetini yapıp Hidayetin Allah’tan olduğuna tevekkül etmelidir.

* Tevekkül Allah’ı devreden çıkarmamak, Allah’a bağlanmaktır. Biraz bir şeylere sahip olan kişi hemen kendini merkeze alarak hata etmektedir. Tevekkülü ortadan kaldıran müstekbirleşmiştir.

* Müslüman her işinde Allah’ı hesaba katandır. Hesabını Allah’a göre yapanlar yenilmez, kaybetmez.

* İnsanlar başlarına gelen sıkıntılarda her yolu deneyip, en son “Artık işimiz Allah’a kaldı.” diyerek dua ediyorlar, daha en başından yola yanlış çıkıyorlar. Ekonomik ve siyasi krizlerin farkına varan insanoğlu, Rabbiyle yaşadığı krizin farkında değil.

* Tevekkül kişinin kendisinin yetersiz olduğu, Allah’ın yetersiz kalmayacağının farkına varmaktır.

* Çağın hastalığı fiziki değerlere bakıp metafizik değerlere sırt dönmektir. Oysa tevekkül gaybi bir haberdir.

* Tevekkül sahibi önce iç dünyasında huzura kavuşur. Allah’a güvenmeyen, zamanla kendine de güvenmemeye başlar. Bugün ortam havlu atmış Müslümanlarla doludur. Sebebi ise tevekkülün içselleştirilememesidir.

* Tevekkül iç dünyamızda derinlik oluşturur. Hidayetinde, zaferinde neticesinin Rabbinden olduğunu bilir.

* Kendimizi, Rabbimizi, haddimizi ve hesabımızı bilmek zorundayız. Huneyn savaşında sayı gücüne aldananlar bozguna uğradı. 12 bin kişilik orduda Resulullah’ın (sav) etrafında sadece 80 kişi kalmıştı. Gücümüz ne kadar olursa olsun, Allah bizim tevekkül edip etmediğimize bakar. Yardımı ona göre gönderir.

* Modern dünya insanları tevekkülsüzleştiriyor. Tevekkül etmeyen insanlık, tevbe etmiyor. Duyarsızlaşıyor ve değersizleşiyor.

* Liberal kültür, teslimiyeti imha eder.

* Her zorlukla beraber, bir kolaylık vardır. Nemrut’un ateşine tevekkül eden İbrahim bahçeyle, evladını kaybetmenin acısına tevekkül eden Yakup, Yusuf’a kavuşmak ve gözlerinin tekrar açılmasıyla kolaylığa ermiştir.

28 Şubat sürecinde idamla yargılandıklarını söyleyen Ramazan Kayan, hapishanede batıl ideoloji ve adi suçlardan dolayı tutuklu bulunanları gördüğünde içinde bir huzur bulduğunu ve bulunduğu ortamdan Rabbine tevekkül ettiğini. Kendisine ve kendi gibi aynı ideallerle orada bulunan Müslümanların manevi anlamda dışarıda bulamayacakları ortamı, tutukluluk halindeyken yaşadıklarını. Kendilerine gelen ziyaretçileri adeta kendilerinin teskin ettiklerini söyleyerek sözlerini tamamladı.

Hay-Der İslami Bilinç Dersleri'nde, önümüzdeki hafta (23 Nisan 2012), Şükrü Hüseyinoğlu Millet bilinci konusunu işleyecek.

(Haber: Atilla Aksu / İslam ve Hayat)