04-10-2009 00:22

`Artık direnişin sesini yükseltme zamanıdır`

Sakarya Adalet Girişimi Başörtüsü Platformu 212. eylemde `başörtü yasağı küresel zulmün bir parçası olarak dünyanın dört bir yanında tezahür ediyor. Küresel zulme karşı küresel direnişi hayata geçirdiğimiz ölçüde zafer inananların olacaktır.` dedi.

`Artık direnişin sesini yükseltme zamanıdır`

İslam ve Hayat

Sakarya Adalet Girişimi Başörtüsü Platformu, direnişi retorikten kurtarıp pratiğe aktarmak için çıktığı yolda 212. haftayı geride bıraktı. Platform adına Diriliş Saati Dergisi'nden Berat Gürler'in okuduğu açıklamada "Halkları sömürenler ve dünyayı kana boyayanlar medya üzerinden aklın ve adaletin temsilcisi gibi pazarlanırken; bağımsızlık mücadelesi verenler ve ezenlere karşı direnenler aşağılanıyor. Emperyalizmin ve kapitalizmin insanlığa uyguladığı şiddet, katlettiği milyonlarca insan, oluşturduğu kan okyanusu sorgulanmıyor, ama ezilen, horlanan şiddete maruz kalan mazlum/mağdur insanların ve toplumların direnişleri sorgulama konusu oluyor. Görünürde insan hakları, demokrasi, barış gibi kavramlarla insanlığa hitap eden Amerika ve yandaşlarının gerçekte ne kadar ikiyüzlü olduklarını, ne denli sahtekâr olduklarını hep birlikte müşahede ediyoruz. Taliban’ın Afganistan’da put olduğu gerekçesiyle yıktığı Buda heykelleri için ayağa kalkan batı dünyası, Siyonist vahşetin Gazze’de yaktığı ve yıktığı camiler için kılını kıpırdatmıyor. Bu ikiyüzlülüğün dün Felluce’de, Lübnan’da ve Gazze’de en bariz şekilde tezahür ettiğini hep birlikte gözlemledik. İkiyüzlülüğün bugün de başörtüsü sorunu, siyonistlerin Mescid-i Aksa’ya dönük yıkma eylemleri, nükleer silahların imha edilmesi girişimleri gibi bir dizi hususta da geçerli olduğunu görüyoruz. Artık direnişin sesini yükseltme zamanıdır. Tüm İslam coğrafyasında yeşeren direniş filizlerinin yanında saf tutmalıyız. Her türlü ahlaki ve vicdani değerlerden yoksun batı emperyalizmine karşı ayağa kalkarak onurlu bir mücadele vermeliyiz. Kuran’ı nasıl hayata geçireceğimizi yüksek sesle konuşarak bütün insanlığa rehber olacak yeni bir medeniyeti inşa etmek zorundayız. Tüm halkların umutla beklediği tevhid, adalet ve barış idealini pratiğe geçirme iradesini ortaya koymalıyız." dedi.

Hükümet'e ikiyüzlülük eleştirisi

Açıklamada Hükümet'e de şu eleştiri getirildi: "Nükleer silahların imhası ile ilgili trajikomik gelişmeleri ibretle izliyoruz. Nükleer programı nedeni ile İran’a tepki gösteren ve her türlü yaptırımı müzakere eden Amerika ve işbirlikçileri öncelikle kendilerinin nükleer silaha sahip ülkeler olduğu gerçeğini örtbas ederken, Birleşmiş Milletler bünyesindeki Uluslararası Atom Enerji Ajansı’na üye olmadığı için İsrail’in sahip olduğu nükleer silahları gündeme dahi almamaktadır... Bu noktada Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin tavrını da anlamak mümkün görünmüyor. Uçakta gazetecilerle sohbette, başbakan Erdoğan İsrail’in nükleer silahlarının sorgulanmamasını eleştirirken, aynı günlerde Uluslararası Atom Enerji Ajansı’nın genel kurulunda İsrail’in nükleer silahlarının gündeme alınması tartışılırken Türkiye temsilcisi salonu terk etti ve bir süre sonra yapılan oylamada çekimser oy kullanarak İsrail’e destek verdi. Hükümetin bu ikiyüzlü tavrını kınıyoruz. Hükümetin küresel güçlerle işbirliğinin açık bir işareti olan bu tavrı tarihe geçecek ve asla unutulmayacaktır."

 

YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !