`Devlet memurusun İlker Başbuğ`
Taraf yazarı Rasim Ozan Kütahyalı, kendisine devlet memuru olduğunu hatırlattığı için hakaret davası açan İlker Başbuğ`a yine sert çıktı
İslam ve Hayat
Türkiye, orjinali ortaya çıkan "İrticayla Eylem Planı"ndan sonra bir kez daha askeri vesayet gerçeğini yoğun biçimde tartışmaya başladı. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un istifa etmesi ya da görevden alınması talepleri öne çıkarken, konuyla ilgili yazan Rasim Ozan Kütahyalı, "Türkiye tarihinin temel siyasal meselesini kısaca şöyle özetlemek mümkündür… Türk devletinin bir ordusu yoktur… Türk ordusunun bir devleti vardır… Türkiye’de devlet, orduya aittir… Ordu, devletin bir kurumu değildir… 86 yıllık cumhuriyet tarihinin siyasal açıdan en ama en yalın özeti bu… Fakat şu an durum tam olarak böyle de değil…Ortada tam bir geçiş dönemi karmaşası var… Şükür ki özellikle son iki yıldır durumlar değişmeye başladı. Dolayısıyla bu karmaşa yararlı bir karmaşa. Ama dikkatli ve uyanık da olmak lazım tabii…" diyerek başladığı yazısının devamında ilginç bir durumdan bahsetti.
Eylem planı ortaya çıkınca "“Devlet adamı değilsin, devlet memurusun İlker Başbuğ!” diye hatırlattığı için Genelkurmay Başkanı Mehmet İlker Başbuğ, Rasim Ozan Kütahyalı'ya dava açmış. Kütahyalı Başbuğ'a bir kez daha seslenerek şöyle yazdı: "Kendinden “Ben bir devlet adamı olarak…” diye bahsederek konuşan haddini bilmez bir memura anayasal haddini hatırlattığım için, o memurun “manevi şahsiyetini tahkir” etmişim… Sevsinler sizi… İşte o suçu yine işliyorum…
Ey İlker Başbuğ!! İstesen de istemesen de, hazmetsen de hazmedemesen de sen bir devlet memurusun… Devlet memuru gibi hareket edeceksin… Öyle hareket etmeyeceksen de ya onurunla istifa edeceksin… Ya da bu hükümet gerçek bir hükümet gibi hareket etme iradesini gösterip seni görevden alacak… Onurunla istifa edip, meslektaşın Pamukoğlu gibi parti kurup “Devlet adamı” olmak için siyasi yarışa girersin, bu halkın iradesini arkana alırsın, eyvallah… Yoksa, hukuksuz lahikalar ve mafyatik eylem planları vasıtasıyla başında bulunduğun kurumu bir “suç şebekesi” gibi kullanarak devleti yönetmeye kalkmaya devam etmek istersen kimi Yunan meslektaşlarının akıbetine uğrarsın…"