`Eğitim, ayrımcı ziyniyetten arındırılmalı`

İslam ve Hayat

Agos Gazetesi genel yayın yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesinin ardından geçen zamana rağmen karanlık sürecin aydınlatılmamasını eleştiren Özgür Eğitim-Sen Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Örs, “Hrant Dink’i katleden zihniyetin ve taşeronlarının resmi bir kalkanın ardında korunması, yeni “kafes” tuzaklarının kurulmaya devam etmesi demektir. Bu sebeple cinayetin aydınlatılması için kuklaların yanında kuklacıların da ipliği pazara çıkarılmalıdır.” dedi.

Örs, “Irkçı, milliyetçi, ayrımcı ve düşmanlaştırıcı zihniyet, Milli Eğitim Sistemi’nde korunup kollandığı sürece, karanlık sürdüğü gibi tetikçi bulmakta da zorluk çekilmeyecektir.” derken “Açılım sürecinde yönünü arayan Türkiye’de, eğitim sistemine hâkim olan resmi ideolojinin sorgulamadan kaçırılması, sadece mezkûr karanlığı besleyecektir. Bu sebeple, okullarda, eğitim ve öğretim programlarında, ders kitaplarında ve ders dışı faaliyetlerde sürdürülen her türlü ayrımcı yaklaşıma mutlak surette son verilmelidir. Eğitim sisteminin amaçları ve uygulamaları insani bir perspektifle baştan aşağı yenilenmelidir. Köklü bir değişiklikten önce acilen atılması gereken adımların başında ise Milli Eğitim Sistemi’ne askeri müdahalelere son verilmesi ve Milli Güvenlik Bilgisi derslerinin kaldırılmasıdır.” talebini dile getirdi.

Özgür Eğitim-Sen Yön. Kur. üyesi Ahmet Örs, açıklamasının devamında şu soruları gündeme getirdi:

“Milli Güvenlik Bilgisi gibi bir ders halen ortaöğretimlerde verilirken, eğitim sisteminin iliğine kadar işleyen militarist zihniyetten nasıl kurtulabiliriz?

Amacı “Modern harbin psikolojik, politik, ekonomik ve sivil savunma konuları üzerinde her yurttaşın bilmesi ve yapması gereken görevlerle genel savunma sorunları hakkında öğrencileri aydınlatmak” olan ve muvazzaf subaylar tarafından verilen derslerde, tüm komşu ülkeleri düşmanlaştırmak, farklı dini ve etnik kimliğe sahip insanları sürekli “irticai” ya da “bölücü” tehdit gibi lanse etmek, ayrımcılık ve ifsad değilse nedir?

Halkın nasıl düşüneceğini, neye inanacağını ve kiminle nasıl bir diyalog geliştireceğini tayin etmek ve bunu üniformayla girilen derslerde “tek doğru” gibi sunmaya kalkışmak hangi zihniyetin ürünüdür?

MGK tavsiyesi emir telakki edilip okullarda “Sarı Gelin” gibi, halen bu ülkede mensupları bulunan bir halkı açık hedef haline getiren yapımlar sorgusuz sualsiz izlettirilebiliyorsa; çocuk masumiyetinin resmi dogmalarla kirletilmesinin ve yeni Ogün Samast’ların bulunabilmesinin önüne nasıl geçilebilir?”