`Fethet Devri` seminerinden notlar
Özgür-Der Çorum Şubesi 2009-2010 dönemine ait tarih seminerlerine her on beş günde bir Cumartesi akşamları devam ediliyor. Bu haftaki semineri “ Fetret Dönemi ” konu başlığı ile Ömer İslam sundu.
Özgür-Der Çorum Şubesi 2009-2010 dönemine ait tarih seminerlerine her on beş günde bir Cumartesi akşamları devam ediliyor. Bu haftaki semineri “ Fetret Dönemi ” konu başlığı ile Ömer İslam sundu.
Osmanlı’nın kurulduğu 1400 yıllarda İslam Coğrafyasından bahsederek konuşmasına başlayan Ömer İslam, Memlük Devleti ve Timur İmparatorluğu hakkında dinleyicileri bilgilendirdi. Osmanlı Devletinin kuruluşuna, sosyal, siyasi, ekonomik, askeri ve inanç yapıları hakkında bilgiler aktararak sunumuna devam eden Ömer İslam sözlerine şöyle devam etti.
“Yıldırım Bayezıd ile yeni bir döneme ve yeni bir anlayışa geçildi. Bu dönemde içkili âlemler yaygınlaştı. Bayezıd ile gazilik ve “gaza” anlayışı terk edilmeye başlandı. Gaza, Fetih ile yer değiştirdi. Gaza anlayışı sayesinde halkı tamamen Hıristiyan olan Diyarı Rum: Anadolu iki yüzyılda hiç göç vermeden tamamen Müslümanlaştı. Ama sonraları feth edilen topraklar Hıristiyan olarak kaldı ve ilk onlar elden çıktı. Yeni fethedilen geniş topraklarda yaşayan Hıristiyanlar, Müslümanlaşmayınca “cizye” veriyordu. Bu dönemde cizye önemli bir devlet geliri oldu. Cizye veren Hıristiyan teba askerlikten muaf tutuluyordu. Bu, askeri olmayan geniş topraklar demekti. Bu asker açığı, 1. Murat zamanında Çandarlı Halil Paşa’nın teklif ettiği “devşirme” usulü ile aşıldı.
1. Bayezıd ile beraber Osmanlı Balkanlarda toprakları genişletti ve korkuya kapılan Avrupalıların oluşturdukları Haçlı ordusu karşısında Niğbolu savaşını kazandı. (1396) Bu zafer İslam dünyasında Bayezıd’a büyük prestij sağladı. Bunu iyi değerlendirerek Anadolu’ya yönelerek Konya’yı işgal ederek Karamanoğulları Beyliği’ne son verdi. Sivas’ı aldı. Malatya ve civarını işgal ederken Memluklerin arazisine girmiş oluyordu. Daha doğuda ise Erzincan’a ulaştığında Timur’un nüfuz alanı olarak gördüğü bölgeye girmiş oluyordu.
1402’de iki ordu Ankara Çubuk ovasında karşılaştı. Timur alana daha önce gelerek düzenini almıştı. Bayezıd, Doğu Anadolu’da Osmanlı toprağı dışında savaşmak için doğuya yönelmişti. Hızla dönmek zorunda kaldı. Ordusu yorgun ve tuttukları mevki elverişsiz idi. Bu stratejik hatadan sonra savaşın başında ordu içindeki Tatar (Moğol) grupların Timur’un çağrısı ile saf değiştirmeleri bozgunu getirdi. Ayrıca Anadolu Beyliklerinin askerleri de Timur’a sığınmış kendi beylerin yanına koşmuşlardı. Bozgunu gören Şehzadeler de askerlerini alarak kaçtılar. Yıldırım tutsak edildi. Timur ona iyi davranmıştı. Timur ordusu Kütahya’da konakladı. Bu süre zarfında teslim olan şehzadeler affedildi. Osmanlı hazinesine el konuldu. Bayezıd’ın ortadan kaldırdığı Anadolu beylikleri tekrar canlandırıldı.
Timur’un gidişinden sonra Bayezıd’ın üç oğlu arasında Fetret Dönemi olarak bilinen 10 yıl süren taht kavgasını Çelebi Mehmet kazanarak Osmanlı’yı tekrar canlandırdı. (1413)” diyerek sözlerine devam eden Ömer İslam, Osmanlı’nın iktidar yapısına değinerek, sınıflar arasında yaşanılan iktidar mücadelelerinden bahsederek şöyle devam etti.
“ Osmanlı Devleti’nde fethedilen topraklardan elde edilen ganimetin beşte biri Hünkâr’a kalanı ise erlere, subaylara ve Paşalara ayrılıyordu. Paşalar, geçen zamanla birlikte giderek zenginleşiyordu. Çünkü öyle önemli bir giderleri yoktu. Ama Hünkâr’ın gideri çoktu. 2.Murat 19 yaşında Padişah olduğu zaman tamtakır bir Hazine devralırken Paşaların servetlerini dönemin tarihçileri uzun uzun anlatır. Ayrıca kudretli ve yetenekli bir padişah olduğu halde Paşalar fevri davranabiliyordu. Paşaların kimin tarafında oldukları çok önemli idi. Yıldırım Bayezıd’ı tutarak, Yakup Çelebi’yi öldürtmüşlerdi. Timur felaketi Sonrasında Mehmet Çelebi’yi tutarak Musa Çelebi gibi yetenekli ve hırslı bir şehzadeyi harcamışlardı.
Bütün bunlardan anlaşılıyordu ki 2.Murat Paşalar karşısında zor durumda kalmıştı. Onun yapmak istediğini oğlu 2. Mehmet İstanbul’u alır almaz yaptı. İstanbul’un kuşatılmasına karşı çıkan kudretli Sadrazam Çandarlı Halil Paşa idam edildi. Üstelik Bizans’tan rüşvet aldığı bahanesi ile hâlbuki Çandarlı’nın serveti devasa idi. Bir balığın içine sığabilecek kadar altın karşılığında casusluk yaptığı iddiası çok komik idi. Bazı tarihçiler İstanbul’un fethinden sonra birçok Bey ve Paşanın idam edildiğini yazarlar. Bundan sonra hemen hemen tüm sadrazamlar, vezirler devşirmelerden olacaktı. Kellesi Padişah’ın iki dudağı arasında olan bir sadrazamın artık; Osmanlı ailesinden başka soylu, zengin, kudretli bir aile olmayacaktı.
Fatih ile Osmanlı yeni bir yapılanmaya girerek kendisinden sonra beş yüz küsür yıl daha sürecek İmparatorluğun temelleri atılmış oldu. “ diyerek sözlerini tamamladı.
Program, soru cevap bölümünden sonra sona erdi.