18-03-2008 11:01

`Halepçeler bir daha yaşanmasın`

20 yıl sonra Irak`ta değişen bir şey yok. Halepçe katliamına her yıl yenileri ekleniyor. Seksenli yılların Saddam muhibbi ülkeleri Saddam Hüseyin`i devirip zulüm makamına kendileri oturmuş durumdalar. İlk Irak müdahalesinden bu yana geçen sürede defalarca yeni Enfaller ve Halepçe yaşandı Irak`ta. Halepçe`nin acısını yüreğinde hisseden hiçbir vicdan bugün yeniden ve yeniden yaşanan Halepçelere gözünü kapayamaz, kapamamalıdır.

`Halepçeler bir daha yaşanmasın`

Özgür-Der Diyarbakır Şubesi, Halepçe katliamının 20. Yıldönümü vesilesi ile bir basın açıklaması yaptı. "Halepçeler bir daha yaşanmasın" başlıklı açıklama şu ifadelere yer verildi:

"Bugün insanlığın en büyük utançlarından biri olan Halepçe katliamının 20. yıl dönümü. 1988'de dönemin Irak diktatörü tarafından gerçekleştirilen kimyasal saldırılarda ilk anda 5000 Halepçeli yaşamını yitirmiş ve binlercesi de yaralanmıştı. Bu saldırı sonrası büyük bir göç dalgası ve büyük bir insanlık dramı yaşanmıştı.

Bugün Irak'ı özgürleştirme iddiasıyla benzer katliamlara imza atan batılı güçler tarafından desteklenen Saddam Hüseyin yönetiminin uluslararası kuruluşların araştırmalarına göre yaklaşık 200 bin insanın ölümüne neden olan Enfal operasyonu çerçevesinde gerçekleştirdiği saldırıların en büyüğü olan Halepçe katliamı "uluslararası toplum" tarafından uzun süre görülmedi, görülmek istenmedi. Kendi sağladıkları silahlar ve kendi destekledikleri yönetim tarafından gerçekleştirilmiş olması bu insanlık dramını görmezden gelmelerinin en temel nedeniydi.

20 yıl sonra Irak'ta değişen bir şey yok. Halepçe katliamına her yıl yenileri ekleniyor. Seksenli yılların Saddam muhibbi ülkeleri Saddam Hüseyin'i devirip zulüm makamına kendileri oturmuş durumdalar. İlk Irak müdahalesinden bu yana geçen sürede defalarca yeni Enfaller ve Halepçe yaşandı Irak'ta. Halepçe'nin acısını yüreğinde hisseden hiçbir vicdan bugün yeniden ve yeniden yaşanan Halepçelere gözünü kapayamaz, kapamamalıdır.

Gelen gideni aratır misali seleflerini zulümde geri bırakan Irak'ın yeni efendileri Halepçe katliamını Irak'ı işgal etmeye karar verdikleri zaman Kürtleri kazanmak adına yani yıllar sonra pragmatik nedenlerle ve ikiyüzlüce hatırladılar. Mazlum Kürt halkı Saddam'ın zulmünden kurtulma adına yeni Saddamlara razı edilmek isteniyor. Kürtler, Halepçenin gerçek mimarının şu an Saddam'ın koltuğunda oturan Batılı Emparyalistler olduğunu unutmamalıdır. Saddam'ın da efendisi olan gerçek diktatörlerin ağzında işgal gerekçesi olması nedeniyle değersizleşen "insan hakları ve özgürlük" propagandasına kanarak bu zalimlerle dost olma ve yaptıkları zulümlere gözlerini kapama zilletine düşmemelidir.

Halepçe yirmi yıl öncesinde kalmadı; hala dünyanın ve Irak'ın birçok bölgesinde yaşanmaya devam ediyor. Ve hala küresel emperyalizmi meşrulaştırmaktan başka bir işlev görmeyen "uluslararası toplum" yirmi yıl önce olduğu gibi sessizliğini koruyor. Halepçe ve yeni Halepçelerden yükselen çığlıklar çıkarılan ulusal ve uluslararası gürültüler içinde kaybolup gidiyor. Herkes ulusal çıkarlarına bakıyor ve bu arada ulusal çıkar denen şeyin küresel kapitalizmin çok uluslu şirketlerinin çıkarlarından başka bir şeye tekabül etmediğini görmüyor, göremiyor.

Halepçe'de yaşananlar, emperyalizmin dünya hegemonyasını tesisi için gerçekleştirdiği diğer katliamlardan farklı değildir. Hiroşima, Vietnam, Raunda, Kamboçya, Çeçenistan, Bosna, Afganistan, Filistin gibi bir yüzyıla sığamayacak kadar çok ve kanlı olan katliamların gerçek sorumluları olan emperyalistler bugün de "insan hakları ve özgürlüklerin hamisi" kisvesiyle yeni katliamlara imza atıyorlar.

Özgür-Der Diyarbakır şubesi olarak, yirmi yıl önce yaşanan Halepçe katliamı vesilesiyle yeryüzünün yaşadığı tüm acıları Halepçelilerin şahsında paylaşıyor ve bu katliamların doğrudan ve dolaylı tüm sorumlularını şiddetle kınıyoruz.

Yeryüzünün zayıf bırakılmış bir halkı olarak tüm mazlumları yaşanan ve yaşanacak bütün yeni Halepçelere dur diyebilmek için emperyalizme karşı omuz omuza direnmeye çağırıyor ve Allah'ın yeryüzünde mazlumları önderler kılmak istediği şeklindeki vaadini hatırlatıyoruz.

Direndikçe göreceğiz ki Başka Bir Dünya Mümkün!"

YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !