08-06-2008 14:48

`Humeyni ülkeyi saraylarda değil, hasır üzerinde yönetti`

`Bizzat tanığım ki, Humeyni İran`ı kendisinden önce yaptırılan muhteşem saraylarda oturarak değil, mütevazı bir evde yere serilmiş hasırların üzerinde oturarak yönetti. Mütevazılıkta, sadelikte İran`ın şimdiki lideri Ahmedinejad da tıpkı Humeyni gibi.`

`Humeyni ülkeyi saraylarda değil, hasır üzerinde yönetti`

İslam ve Hayat

Vakit'te her pazar "Haftanın Sohbeti" köşesini hazırlayan Lütfü Oflaz, geçen haftaki sohbetinde İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad'ın oğluna yaptığı son derece sade düğünden yola çıkarak "Ahmedinejad gibi sade hayat yaşayan liderler her ülkeye lazım" görüşünü dile getirmişti. Biz de Oflaz'ın bu özlemini sayfalarımıza taşımıştık "Ahmedinejad gibi Cumhurbaşkanı özlemi" başlığıyla. Lütfü Oflaz bu hafta da, 19. vefat yıldönümü vesilesiyle İmam Humeyni'yi sohebetine konu etti. İran İslam Devrimi'nin önderi Humeyni'nin saed hayatını örnek gösteren Oflaz, şöyle yazdı: "Bizzat tanığım ki, Humeyni İran'ı kendisinden önce yaptırılan muhteşem saraylarda oturarak değil, mütevazı bir evde yere serilmiş hasırların üzerinde oturarak yönetti. Mütevazılıkta, sadelikte İran'ın şimdiki lideri Ahmedinejad da tıpkı Humeyni gibi."

İşte Oflaz'ın soru-cevaplı "haftanın sohbeti"nden ilgili bölüm:    

"Geçtiğimiz Çarşamba günü İran devriminin önderi Humeyni'nin vefatının 18. yıldönümüydü. Sizin Humeyni, Ahmedinejad, Castro, Chavez, Morales gibi devrimci liderlerle olan yakınlığınız biliniyor. Humeyni'den yola çıkarak neler söylemek istersiniz bu konuda?

Bizzat tanığım ki, Humeyni İran'ı kendisinden önce yaptırılan muhteşem saraylarda oturarak değil, mütevazı bir evde yere serilmiş hasırların üzerinde oturarak yönetti. Mütevazılıkta, sadelikte İran'ın şimdiki lideri Ahmedinejad da tıpkı Humeyni gibi. Aslında İran'ın İslâmcı liderleri Humeyni, Ahmedinejad ile Küba, Bolivya gibi ülkelerin sosyalist liderleri Castro, Morales mütevazı, sade yaşamları açısından birbirlerine çok benziyor. Benim de bu liderlerle olan yakınlığım hem emperyalizme taviz vermeyen tutumlarımızın, hem de sade, mütevazı yaşam tarzlarımızın birbirine benzemesinden ileri geliyor.

Bilindiği gibi 2000 yılındaki cumhurbaşkanlığı seçiminde çeşitli siyasi görüşlere sahip aydınlar ve sivil kuruluşlar tarafından cumhurbaşkanlığına aday gösterildiğimde benim için “Lütfü Oflaz cumhurbaşkanı olursa, en mütevazı, en sade yaşayan cumhurbaşkanı olur” diye yazılıp çizilmişti. Ne var ki ülkemize Humeyni, Ahmedinejad, Castro, Morales gibi mütevazı, sade yaşayan yöneticiler gelmedi. Bizim ülkemizin yöneticileri ta başından beri ülkeyi Dolmabahçe Sarayı'ndan, Çankaya Köşkü'nden yönettiler; halen de oralardan yönetmekteler.

Oysa bakın İran ekonomik bakımdan bizden çok daha güçlü bir ülke. Ekonomisi dışa bağımlı da değil, bizimki gibi boğazına kadar dışa borçlu da değil. İran nükleer teknolojide ABD'yi bile korkutan, ABD'nin F-16 savaş uçakları ayarında uçaklar yapan bir ülke. İran, doğalgazı halka neredeyse bedavaya veren, bütün üniversiteleri parasız olan, sağlık hizmetleri parasız olan, tüm öğrencilere parasız ulaşım hizmetleri sağlayan bir ülke. Böylesine güçlü bir ülkenin liderleri Humeyni ile Ahmedinejad'ın son derece mütevazı, sade yaşamına bak, bir de halkının bir bölümünün çöplüklerden beslendiği bizim ülkemizin liderlerinin köşklerdeki, saraylardaki şatafatlı yaşamına bak. Nerede bizde Humeyni, Ahmedinejad, Castro, Morales, Chavez gibi liderler? Her ülkeye lazım liderler onlar!" 

YORUMLAR
  • darimi   08-06-2008 21:29

    şu humeyninin de akidesini, gorbaçova gönderdiği mektublarda ibni arabinin kitaplarını tavsiye etmesini bir masaya yatırsanız, malum tasavvuf ve irfanın islamda yeri yoktur. :))