`İslam yeniden devlet olacak`
ABD’li Prof. Noah Feldman`ın kaleme aldığı “İslam Devleti’nin Düşüşü ve Yükselişi: Batı ve Doğu’ya Etkileri” adlı kitap, İslam Devleti’nin Müslüman kitlelere adaleti temin edebileceğini, ancak bunu eski kurumları yeniden inşa ederek değil de yeni kurumlar ihdas ederek yapabileceğini belirtiyor.
ABD’de Harvard Üniversitesi Profesörlerinden Noah Feldman’a ait “İslam Devleti’nin Düşüşü ve Yükselişi” adıyla yayınlanan kitapta, geçmişte İslam Şeriatı’nın çöküş yaşamış olmasına rağmen yeniden yükselişe geçebileceğini ve bu sürecin sonunda İslami Hilafetin gelebileceğini yazdı. Ancak yazar, bu sürecin tamamlanması için kendisine göre belirli şartlar koyuyor.
Kitap, içerdiği bilgiler ve yaklaşım nedeniyle ABD’deki Yahudi lobisi tarafından “İslam terörizmine felsefi kılıf giydirmek” olarak görülerek sert tepki aldı.
“İslam Devleti’nin Düşüşü ve Yükselişi: Batı ve Doğu’ya Etkileri” adlı kitap, İslam Devleti’nin Müslüman kitlelere adaleti temin edebileceğini, ancak bunu eski kurumları yeniden inşa ederek değil de yeni kurumlar ihdas ederek yapabileceğini belirtiyor. SSCB ve Krallıklar gibi kadim imparatorlukların çöktüğünde geri dönüşü olmadığını ancak bunun iki istisnasının bulunduğunu, bunlardan birinin Roma imparatorluğunun uzantısı olan devletlerdeki demokratik yapılar; ikincisinin ise İslam Devletleri olduğunu söylüyor. Endonezya’dan Fas’a kadar İslam dünyasını gözlemleyen yazar, Mısır ve Pakistan gibi devasa nüfusa sahip ülkelerde, katı cinai kanunlara rağmen niçin İslam Şeriatı’nın istendiğini sorguluyor.
Mevcut yöneticilerin halklarına adalet ve mutluluğu sunmada başarısız olduğunu belirten yazar, geçmiş dönemdeki gibi İslam ülkelerinde gerçek ulema sınıfı ve gerçek kadılar bulunmadığını belirtiyor. İslam Devleti’nin bu seferki dönüşünün geçmişten farklı olacağını belirten yazar, Müslüman Kardeşler gibi bazı İslami hareketlerin demokrasiye saygı duyduğunu ifade ettiklerini belirterek, bunun inşa edilecek olan İslami devletin eskisinden farklı olacağının kanıtı olduğunu dile getiriyor.
HUKUK DEVLETİ YENİDEN TESİS EDİLMELİ
Yazar, İslam Devletini savunanların kurmayı düşündükleri devlet için yeni kurumlar ihdas etme gibi bir düşüncelerinin olmadığını, Müslümanların bu sorunu halletmeleri gerektiğini kaydediyor.
İran İslam Devrimi’nde olduğu gibi tek bir âlime, velayet-i fakih teorisi altında büyük yektiler verildiğini ve bunun bir takım sıkıntılara sebep olabileceğini ifade ediyor. Yazar en önemli sorunun ise güçler arasındaki dengenin sağlanması ve hukuk devletinin yeniden tesis edilmesi olduğunu ileri sürüyor. Şayet İslamcılar, iktidara geldiklerinde bu sorunu halledemezlerse bunun gerek Batılılar gerekse İslam ülkelerinin çok zor bir süreçten geçmesine yol açacağını hatırlatıyor.
Feldman, Harvard Üniversitesi’nin hukuk bölümünde çalışıyor ve aynı zamanda New York Dış ilişkiler komisyonu üyesi. Bundan önce yazdığı “Bizi Tanrı Ayırdı: Irak’a Borçlu Olduğumuz Şey” ve “Cihad’dan Sonrası” adıyla yayınlanmış iki kitabı daha bulunuyor.
YÜRÜTME GÜCÜ TEKELLEŞTİ
Eserinde bazı sorulara cevap veren Feldman, şunları söylüyor: “Yürütme gücü, geçmişte Şeriat’ın yorumunu yapan ulema tarafından dengeleniyordu. Osmanlı Devleti döneminde yarım kalmış ıslahatlar ve Tanzimat olgusuyla bu denge, trajik bir şekilde yıkıldı. Sonuç olarak, yürütme gücünü dengeleyecek başka unsur kalmadı ve yürütmeyi ellerinde bulunduranlar İslam ülkelerinde durdurulamayan bir güç haline geldiler ve yönetimde tekelleşmeye yol açtılar.”
Feldamn, Peygamber döneminden bu yana Müslüman yöneticilerin Haram olanı yasakladıklarını ve bu şekilde meşruiyetlerini sürdürdüklerini vurguluyor.
Yazara göre Osmanlı İmparatorluğu, Batılılara yüklü miktarda borçlandığından, onların baskısıyla kurumlarda yeni düzenlemelere gitmek zorunda kaldı. Böylece İslami yargı sistemi değişti, ulema yazılı kanunlarla yer değiştirdi, sonuçta da İslami hilafet yerle bir oldu, İngiltere ve Fransa’nın liderliğini yaptığı emperyalist güçler ülkenin topraklarını paylaştı…
Yazar, “İslam Devleti 1924 yılında fiili ve sembolik olarak çöktü. Şeriatın bekçisi olan ulema yok edildi ya da önemleri azaltıldı” İfadelerini de kullanmadan edemiyor.
FELDMAN’A AĞIR ELEŞTİRİ
ABD’deki Yahudi yazarlardan Frank Gavni adlı gazeteci ise, Feldman’ın Şeriat’ın sadece olumlu yönleri üzerinde durduğunu, hâlbuki şeriatın bir saldırı aracı olarak kullanıldığını savunuyor. Gavni, Feldman’ı ABD’nin düşmanlarıyla işbirliğine gitmekle suçlarken İslam Şeriatı’yla sempatik ilişki geliştirmenin aslında İslamo-Faşizm’le aynı çuvala girmek olduğunu iddia etti. (Timetürk)