25-06-2008 18:36

`Ortak akıl` bunu mu söylüyor?

Darbeciliğe karşı çıkacağız diye İslam inancıyla taban tabana zıt bu tür bir sloganı sahiplenmek ve altına imza atmak `Allah`tan başka mutlak hükümran olmadığı` inancını esas alan İslami kimliğe çok ciddi zarar verecek bir tutumdur. İslam`a göre egemenlik kayıtsız şartsız alemlerin Rabbi`ne aittir. Başka hiçbir kişi, odak veya kurumun egemenliği kayıtsız ve şartsız değildir. Diğer egemenlik alanları ve hakları, yüce Allah`ın egemenliğine tabi olmakla kayıtlıdır.

`Ortak akıl` bunu mu söylüyor?

İslam ve Hayat

Bünyesinde birçok İslami vakıf ve derneği bulunduran Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı (TGTV)'nin öncülüğünde oluşturulan "Ortak Akıl Hareketi" yeni bir anayasa talebiyle çalışmalarına başladı. Hareket, bu çerçevede mitingden basın toplantısına, medya kanalıyla kamuoyu oluşturma çalışmalarından imza kampanyalarına çeşitli faaliyetlerle yeni bir anayasa için zemin oluşturmayı amaçlamakta. İslami kuruluşların öncülüğünde oluşturulan bir hareket olan "Ortak Akıl Hareketi" kendisine parola olarak ise "Kayıt Yok, Şart Yok, Egemenlik Milletin!" sloganını benimsemiş durumda. 

Bir Müslümanın asla kabul edemeyeceği ve hatta Müslümanların yıllarca "elfazı küfr"den, yani küfre götüren sözlerden kabul ettiği söz konusu sloganı kendisine temel paradigma olarak seçmiş olan "Ortak Akıl Hareketi"ne, "kayıtsız şartsız hakimiyetin" ancak alemlerin Rabbi yüce Allah'a nisbet edilebileceği bilincine sahip olduğuna ve bu tür bir slogana asla sıcak bakmayacağına inandığımız bazı kuruluş ve yazarların da destek verdiği görülüyor. İnsan Vakfı, İHH, Mazlum-Der, Filistin Dayanışma Derneği, Ribat, Hikmet Vakfı, İgiad gibi İslami kuruluşların yanı sıra Pof. Dr. İhsan Süreyya Sırma ve yazar Abdurrahman Dilipak gibi isimlerin, kayıtsız şartsız olarak ancak alemlerin Rabbi yüce Allah'a nisbet edilebilecek olan egemenliği, bu vurgularla halka nisbet eden söz konusu paradigmanın altına imza atmaları büyük bir kırılmanın işareti olmuştur.  

Şunu söylemeliyiz ki, darbeciliğe karşı çıkacağız diye İslam inancıyla taban tabana zıt bu tür bir sloganı sahiplenmek ve altına imza atmak "Allah'tan başka mutlak hükümran olmadığı" inancını esas alan İslami kimliğe çok ciddi zarar verecek bir tutumdur. İslam'a göre egemenlik kayıtsız şartsız alemlerin Rabbi'ne aittir. Başka hiçbir kişi, odak veya kurumun egemenliği kayıtsız ve şartsız değildir. Diğer egemenlik alanları ve hakları, yüce Allah'ın egemenliğine tabi olmakla kayıtlıdır. Bazı kimselerin, "Biz bu sloganı yürütme hakkını kastederek kullanıyoruz" şeklinde bir savunma yapacaklarını ve buradaki kayıt ve şarttan halka dayatmada bulunan odakları kasdettiklerini söyleyeceklerini biliyoruz. Lakin, bu tür bir vurgu, söz konusu maksadı çok çok aşan ve "Allah'ın egemenliği" kaydını da bertaraf eden bir vurgudur.  

"Ortak Akıl Hareketi"ne öncü olan ve destek veren Müslümanları, kaş yapayım derken göz çıkaran bu çıkışı gözden geçirmeye ve bu tarihi yanlıştan dönmeye davet ediyor, Müslümanların her davranış ve tutumları gibi muhalefetlerinin de İslami ölçülerle bağlı ve sınırlı olması gerektiğini bu vesileyle bir kez daha hatırlatmak istiyoruz. 

 

YORUMLAR
  • Şükrü Hüseyinoğlu   15-07-2008 17:54

    Muhammed bey, belli ki birbirimizi ikna edemeyeceğiz. Birbirimize dua edelim.

  • Muhammed YILDIZ   30-06-2008 18:07

    Sayın Şükrü Hüseyinoğlu bazı kitleleri görmemezlikten gelerek sonuca varamayacağınızı biliyorsunuz. Bugüne dek sonuca varılmamanın sebebinin de bu oldugunu anlamış olmanız gerekiyor. Bu yüzden Ortak Akıl Hareketi doğmuş olsa gerek, Ben bugun elmaya armut dersem herkes deli sanar beni, sizi eger ikna edebileceksem bu laiklik yada demokrasinin adını başka bir sey koyalım, mesela biri kiraz olsun, digeri erik. Etimolojide bu iki kelimenin hangi kök dile yada kültüre ait oldugunu bilmiyorum ama sizin kabulleneceginiz iki baska isim de olabilir. Hiç muhim degil. Cunki zahirdeki , isim vb olgulara takılmayıp bize verilmek istenen manayı alırsak faydalanmıs oluruz. Gerisi teferruat bile degil. Selametle

  • Şükrü Hüseyinoğlu   29-06-2008 14:43

    Muhammed bey, öncelikle sizinle seviyeli bir tartışma yakalamaktan ötürü memnun olduğumu belirteyim. Demek ki sakin sakin tartışmak da mümkünmüş, birbirimize kızmadan, ama inandığımızı açıkça söyleyip eleştirilerimizi birbirimizle paylaşarak... Şimdi, son yazdıklarınız üzerine, yeni kaleme aldığım ve önümüzdeki ay bir dergide yayınlanacak olan "Putların hakkı devirilmektir, ıslah edilmek değil!" başlıklı makalemde de savunduğum şu düşüncemi ifade etmekle yetineceğim: İslam dışı kültürlerin kavram ve değeryargılarını "İslamlaştırmaya" çalışmak beyhude bir çabadır. Putlar ancak devirilmekle bertaraf edilebilir. Putları ıslah etmeye kalkışmak onlara meşruiyrt kazandırmak ve kalıcı hale getirmektir. Vesselam.

  • Muhammed YILDIZ   29-06-2008 00:28

    Hayır efendim kusura bakmayın, yazdıgınız makaleyi tekrar okuyun. Bugün literatürümüze girmiş bir çok batı kökenli kavram var. Bunlar batı kökenlidir diye yanlış diyip eleştirmek doğru değil. Batıya göre İslamı düşünün ve bizdeki gercek İslam anlayısını. Batı gercek İslam anlayısını anlasa, musluman olurdu degil mi ? Siz de demokrasiden, laiklikten hasıl manayı anlaşılması gerektiği gibi anlasanız yine sorun olmayacak. Siz neden sadece batı kökenli oldugu icin bir kavrama takılıp olayın bütününü karalıyorsunuz ? Ortak Akıl Hareketi olayını neden sadece bir kavram uzerinden degerlendiriyorsunuz ? Ki degerlendirmis oldugunuz kavramın sahahiyeti hakkında hala tartısıyoruz sizinle. Batı nasıl islamı terör olarak algılıyorsa, siz de demokrasi yada laiklik kavramını, egemenlik kavramını ve iradenin millete ait olması gerektiginin ne demek oldugunu yanlıs anlyorsunuz, cunki batıdan olduğu gibi alıp insanlara : "batı böyle diyor, gördünüz mü yanlıs bu" diyerek sunuyorsunuz. Sunumun icerigine göre haklısınız ama sunumu değiştirirseniz, haksız olursunuz. Ben sunumu değiştirmenizi, kavramları tekrar elden gecirip tekrar fehmetmenizi tavsiye ediyorum ve hatta rica ediyorum. Cunki burada bir degil belki binlerce yazı yazdınız ya da yazacaksınız ve sizin sorumlulugunuz sagda solda forumlarda cûşa gelip yazanlarınkinden cok daha fazla. Takdir ediliyorsunuz cunki, belirli bir kitleniz var cunki. Ortak Akıl Hareketi ne söylüyor ? Bir daha incelemenizi rica ediyorum. Selametle

  • Şükrü Hüseyinoğlu   28-06-2008 17:47

    Muhammed bey, bu konuda size şunu söylemeliyim: İslam'ın sahibi yüce Allah'tır ve dolayısıyla İslam'ı doğru olarak ancak yüce Allah'ın bildirdiği haliyle öğrenebiliriz. Tuncay Özkan kendince bir İslam tanımı yapabilir ancak bu muteber ve geçerli olmaz. Kendisini kandırmış olur. Aynı şekilde demokrasi, laiklik vs de bu ideolojik kurguları üretenlerce mahiyeti belirlenmiş olan dünya görüşleridir. Siz kalkıp "bana göre laiklik ve demokrasi budur" demekle ancak kendinizi kandırısınız. Bunlar batı menşeli ideolojik kurgulardır ve tamamen batının maddeci ve seküler kodlarını taşımaktadırlar. Bunları sözümona "İslamlaştırmaya" kalkışmak beyhude ve batıl bir çabadır. İslami değerleri hedef alan darbeci girişimlere karşı mücadele edelim ve biz de kendi çapımızda haber ve yorumlarımızla bunu yapmaya çalışıyoruz. Lakin bunu yaparken İslam'a aykırı kavram ve sloganlara sahip çıkmayalım, İslami kimliğimizi bulandırmayalım. Bizim dediğimiz budur.

  • Muhammed YILDIZ   28-06-2008 16:19

    İnsanoğluna kavramlar hiç bir zaman tanımlanmış halde sunulmamıştır. Bilakis kavramları tanımlayıp yorumlayan insan olmuştur. Bugün demokrasinin tanımını, egemenligin, hurriyetin tanımını ve hatta İslamın dahi tanımını Tuncay Özkandan dinlerseniz, siz onun anlattıgı islamı kabul etmezsiniz. Yine demokrasi görüşünü nasıl tanımladığınıza bağlı kabul edip etmeyeceginiz yada İslama zıt olup olmadıgı. En adil demokratlar müslümanlardır, ama demokrasi doğru tanımlanırsa. Siz eger demokrasi ile islamın zıt tabanlı iki görüş oldugunu savunuyorsanız, demokrasiyi yanlış tanımlıyorsunuz demektir. Cunki demokrasi kavramı izafi, islam ise kat'idir. Ben neden buraya gelip yorum yazıyorum ? Çunki harcanan yada harcanmaya çalışan emeği görmemezlikten gelen kartel medyasına kızmıyorum, onlar görevini yapıyor, helal olsun, aksine bu emegi gördügü halde yanlış yorumlayan ve insanlara ışık olacak yerde insanları karanlık bodrumlara saklayan islami kesime kızıyorum. Siz görevinizi yapmıyorsunuz. Yazma yeteneginizi insanları karanlık fikir hücrelerine tıkayarak kullanıyorsunuz. Bu makalenizi okuyan herkesin dogru sanıpta algıladıgı her yanlışın hesabını vermeye hazır olun. Kusura bakmayın ama yazdıklarınız eger yaptıklarınızla örtüşüyorsa bu benim zoruma gidiyor. Ama benim adıma degil, sizin adınıza benim zoruma gidiyor. Selametle

  • Şükrü Hüseyinoğlu   28-06-2008 16:01

    Muhammed bey, kendinizi niçin bu kadar zorluyor, bir yanlışı savunmak için kırk dereden su getiriyorsunuz. Bir de öfkenize niçin hakim olamıyorsunuz. Bu yorumunuzdan sonra tutmuş hakaret dolu bir yorum daha yazmışsınız, yayınlanmayacak türden. Yazık, size gerçekten acıdım. Efendim, fikir vicdan hürriyetinde egemenlik kayıtsız şartsız milletindir diyorsunuz. Birincisi İslam'a göre kayıtsız şartsız bir hürriyetin olmadığını bilmiyor olamazsınız. Evet Allah teala insanaları seçimlerinde serbest bırakmıştır fakat asla başıboş bırakmamıştır. İnsanlara kendilerini yönetme konusunda da mutlak bir egemenlik ve özgürlük tanımamıştır. İnsanların egemenliği, yüce Allah'ın egemenliğine tabi olduğu taktirde meşrudur. Bizim eleştirdiğimiz sloganda ifade edilen dünya görüşü olan demokrasi ile İslam taban tabana zıttır. Zira demokrasi egemenliği mutlak olarak insana hasretme iddiasındayken ve insanların çoğunluğunun kararını meşru ve tabi olunması zorunlu görürken, İslam çoğunluğun kararı da olsa yanlışa tabi olmayı reddetmektedir. Şu ayet-i kerime, egemenliği kayıtsız şartsız insanlarda gören demokrasi ile mutlak egemenliği yalnızca yüce Allah'a nisbet eden İslam 'ın uzlaşması imkansız farkını açık olarak ortaya koymaktadır: "Yeryüzünde bulunanların çoğuna uyacak olursan, seni Allah'ın yolundan saptırırlar. Onlar zandan başka bir şeye tabi olmazlar..." (Enam Suresi 116. ayet) Batıl oluşu bu kadar açık olan söz konusu sloganı tevil edip savunmaya çalışmak yerine, bu sloganı sahiplenenleri uyarsanız daha hayırlı bir iş yapmış olursunuz...

  • Muhammed YILDIZ   28-06-2008 14:10

    İsmimi ilk yorumda yazmamamın sebebi muhatabamın ismini bilmemem idi. Şimdi madem siz Şükrü Hüseyinoğlu olarak cevap buyurdunuz, bendeniz de Muhammed Yıldız olarak ikinci yorumumu yazıyorum. Yeni Şafak gazetesinin yakısıklı ama tecrubeden yoksun bir yazarı Türkçe Olimpiyatları bittikten sonra bir yazı yazmış. Yazısında bilmem işte şu şarkı neden okundu, o şarkı zamanında solcuların dilinden düşmeyen parca idi falan fışmekan... diye devam etmiş. Bu şarkı yuzunden o kadar emek, tanıtım, prestiji sildi herkes zaten !!! Bu adam yazdı diye yani !!! Aynı cihetten size soruyorum ? Takıldıgınız tek nokta, tek sorun bu mu ? Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir sloganı degil de Egemenlik kayıtsız şartsız Allahındır sloganı ile yola cıksalardı tam destek verip buraya da eklerdin degil mi makaleni ; Alnınızdan öpüyorum ... diye ??? Size egemenlik kastını bi önceki mesajımda anlattım, anlamadığınıza inanmıyorum. Anlamak istemedeginize ise cani gönülden katılıyorum. Fikir ve vicdan hurriyetinde egemenlik kayıtsız şartsız milletindir ki fikir ve vicdan Allahın insanlara verdigi lutufdur, ihsandır, bunu kabul etmemek ahmaklıktır. Ama siz olayı görmek istediginiz noktadan ziyade eleştirmek istediginiz noktadan ele alıyorsunuz. AAAHHH bir açık olsa da yakalasam, suraya çaksam makalemi. Aha bulduuummm. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir demisler, puhahaha keratalar sizi düştünüz elime. Bismillah.... Hella olsun be

  • rabun dağlı   28-06-2008 12:23

    ALLAHIN İNDİRDİKLERİYLE HÜKMETMEYENLER KAFİRLERİN TA KENDİLERİDİR..HER KİM ALLAHIN HÜKÜMRANLIĞINI BAŞKALARINA VERİRSE ODA KAFİRDİR..TAĞUTU BİLMEYENLER AHKAM KESİYOR, ALLAHIN VAADİ VAR; ONU YERİNE GETİRİR,. ZALİMLER İÇİN YAŞASIN CEHENNEM

  • Minare   28-06-2008 10:10

    Düşüncene tekabul ettirdigin herşey sana göre gercektir islamvehayat.com editoru, yada bu sacma yazıyı kaleme alan kahraman amca ! Egemenlik kayıtsız ve şartsız milletindir evet ama bundan kasıt nedir, kainatın egemenligi mi yoksa özgür irade ve hurriyet egemenligi mi ? Nitekim insanoglu da Allahın egemenligi altında ama buna ragmen emir altında emreden bir görevli, bir memur degil mi ? Afedersiniz ama siz gidin evinizde mısır patlatın, böyle saçma sapan yazılar da yazmayın. Milletin azıcık aklı var, onu da sizin gibiler yuzunden kaybetmesinler. Vesselam minare

  • Mustafa   26-06-2008 09:16

    Müslümanlardan bazızsı dün küfre götürdüğünü söyledikleri sloganalrı şimdi kendileri söylemeye başlamışsa bu noktada durup nereye gidiyoruz diye sormak gerek

  • Beytullah Emrah   26-06-2008 00:09

    Maalesef biz bunu şehrimizdeki yetkililere anlatmak istedik ama şu an Malatya'ya 30 otobüs kıt'ayı bindirmeye çalıştıkları için kararlarını "söz bitti, şimdi eylem vakti, karar alınmış, bu işin felsefesini konuşmaya gerek de yok" şeklinde sundular... Anlaşılan muhafazakar ortak akıl, geçmişten ders çıkarmıyor. Sorun salt anayasa sorunu değil, bunu hala anlamadılar. 367 kararı ve son anayasa değişikliğinin iptaline bakmaları bile yeterdi. Her iki kararda, mevcut anayasa dahi delindi; çünkü "darbe" anayasa bile kararların aleyhte çıkmasına yetmiyordu! Şimdi diyelim, yeni anayasa sivil olarak yapıldı, peki zihniyet değişmeden sonuç değişir mi? Kemalizm ile açıkça hesaplaşmadan, ilk maddelere biat ederek, sistemin kutsallarına dokunmadan, "Türkçülük, laiklik, vatan, asker-millet" gibi ideoloji ve kavramlar hakkında açık yüreklilikle konuşamadan ve bunu toplumsal bir harekete gerçekten dönüştürme kararlılığı sergilemeden çözüm üretilebilir mi? Meclis askeri ipotek altındayken yeni bir anayasanın hazırlanması talebi kitleleri oyalamaktır! Görüyoruz ki buna gönüllü yazılanların sayısı bir hayli fazla... Özetle: Sivil anayasa değil, sivil direniş! Yaşasın İslami direniş! Yaşasın Başörtüsü İntifadası!

  • Ahmet Örs   25-06-2008 22:09

    Yazının kaygılarına katılmamak elde değil. Öyle bir noktaya geldik ki müslümanlar kendi inançlarını adam gibi savunamaz durumdalar. İşte terbiye etmek buna denir. Sopalar işe yarıyor. Her sopa darbesinde ilkelerimizden vazgeçmek yerine kimliğimize sarılmalı, karşıtımıza sığınarak değil Tevhidi ilkelerle ayakta durmalıyız.