20-12-2008 10:13

`Siyonist işgalciye karşı tek vücut olmalıyız`

Hamas`ın İslami mücadelenin onurlu sesi olduğunu belirten Meşal, ümmete karşı savaştığını vurguladığı siyonist işgalciye karşı tek vücut olma çağrısı yaptı. Röportajı dikkatlerinize sunuyoruz:

`Siyonist işgalciye karşı tek vücut olmalıyız`

İslami Direnişi Hareketi (Hamas) lideri Halid Meşal, Vakit'e Filistin direnişini ve Müslümanlardan beklentilerini anlattı. Hamas'ın İslami mücadelenin onurlu sesi olduğunu belirten Meşal, ümmete karşı savaştığını vurguladığı siyonist işgalciye karşı tek vücut olma çağrısı yaptı. Röportajı dikkatlerinize sunuyoruz:

Hamas lideri Halid Meşal ile...

HAMAS'ın Filistin Mücadelesine ve Büyük İslam Coğrafyası'na neler kazandırdığını bütün “şuurlu” Müslümanlar biliyor. Ancak bir de sizden alalım dedik, çok daha kapsamlı olarak...
Ben de öncelikle size ‘hoşgeldiniz' diyor ve şahsınızda tüm Türkiye halkına selamlarımı gönderiyorum. Hamas, İslami mücadelenin Filistin ayağındaki onurlu bir sestir. Bu bakımdan sadece bu mücadeleyi veriyor olması bile başlı başına büyük bir kazanımdır. 
Ama pratik manada değerlendirecek olursak, Hamas, 21. yılında en başta Filistin halkına çok şeyler kazandırmıştır. Ümmet'e, zaferin er veya geç muhakkak Müslümanların olacağını göstermiştir. Yine Hamas, sergilediği inanılmaz direniş vesilesiyle coğrafyamızın bağrındaki hançer olan İsrail'e büyük zararlar vermiştir ve vermeye de devam etmektedir. İsrail, karşısında çelik gibi bir gücün olduğunu anlamıştır. Bu haklı ve güçlü direniş sebebiyledir ki İslam aleminde HAMAS'ın değeri her geçen yıl giderek büyümeye devam etmektedir. 

“SİYONİSTLER, ÜMMET'E KARŞI SAVAŞIYOR”

HAMAS liderleri sürekli şehit düşüyor. Ama İsrail, sadece HAMAS'a karşı savaşmıyor, değil mi? 
Elbette. Çünkü Siyonistler, HAMAS'ın değil, Ümmet'in düşmanıdır. İsrail sadece Kudüs'e değil, tüm şehirlerimize saldırmaktadır aslında. İsrail, HAMAS yiğitlerini değil, Ümmet'in gençlerini katletmekte, Ümmet'in evlerini yıkmakta, Ümmet'in kızlarının namusuna saldırmakta. Bu nokta çok önemlidir. Direnişi burada HAMAS örgütlemekte ama İsrail sadece HAMAS'a değil, tüm Ümmet'e saldırmaktadır. 

“FİLİSTİN HALKINI HİÇ ALDATMADIK”
Peki, HAMAS Filistin özelinde neler yapıyor? HAMAS'ın siyasi parti oluşunu da göz önünde tutarak soruyorum...
Evet!.. Biz, seçimleri kazandıktan sonra izlemiş olduğumuz politikalarla en başta belediyeciliği düzelttik. Yeni bir belediyecilik anlayışı getirdik ki bu çok önemli. Yolsuzlukları ve rüşveti kaldırdık. Sıkı denetimler getirdik. Zaten Allah korkusu olan birisinin bunları yapma ihtimali yoktur. 
Filistin halkı belediyeciliğin ne demek olduğunu öğrendi. Siyasi ve iktisadi yönden bu zamana kadar izlenen politikaların tamamen dışında, alışılmamış yöntemler izledik. Saf ve temiz bir siyaset anlayışıydı bu. Dürüst, net ve dik bir anlayışla halkın karşısına çıktık.
Bu da tabii hem Filistin hem de dışarıda HAMAS'ın değerini artırdı. Çünkü biz Filistin halkını hiç aldatmadık. 

“TEK VÜCUT OLMAK ZORUNDAYIZ”
Filistin halkının HAMAS'a bakışında değişmeler oldu mu?
Elbette!.. Öncelikle, biz zaten Filistin'deki en büyük hareketiz. Filistin halkının % 70'i bizi destekliyor. Ama HAMAS'lı olmayan Filistinliler bile bizi artık bu tavrımız nedeni ile desteklemeye başladı. Şunu da başardık; Siyonistler bizi farklı farklı görüşlere ayırarak bölüyordu. 
Biz bu bölünmeleri engelledik. Hem dışarıda, hem içeride birlik olmak zorundayız. Bir binanın tuğlaları gibi olmalıyız. 

“LİDERLERİMİZ ŞEHİT GİBİ YAŞADILAR VE ŞEHADETE KOŞTULAR”
HAMAS, liderlerini hep şehit verdi. İsterseniz biraz o büyük insanlardan bahsedelim. 
Elbette!.. HAMAS, önde gelen komutanlarını hep şehit verdi. Ahmet Yasin, Cemal Selim, Yahya Ayaş, Abdulaziz Rantisi... Daha niceleri. Onlar gerçekten güzel insanlardı. Onların imanına ve şehadetlerine şahidiz. Her biri bütün mücahidler gibi sade ve normal bir yaşam sürdüler ve aynen daha önceki nice şehitler gibi Rablerine kavuştular. Birer şehit gibi yaşadılar ve şehadete koştular. 
Tüm HAMAS kadrosu o yolda mücadele etmektedir. 

“SİYONİSTLERCE ŞEHİT EDİLMEK ŞEREFTİR BANA”

Siz de Siyonistlerin hedefindesiniz. Nasıl karşılıyorsunuz şehadeti? Bekliyor musunuz?

Kesinlikle ölümden korkmuyorum. Rabbim inşallah şehit olarak ölmeyi bana da nasip eder. İsra ve Mirac'ın beldesinde, o dava için şehit olmak nasip olur inşallah bize de. Ölmek için doğduk, Allah ölümü bizim için yarattı. Ama bunu şehadetle süsleyebilirsem daha ne isteyebilirim ki? Arzumuz zaten bu. Arkadaşlarım, liderlerim yaşamlarını muhteşem şehadetlerle süslediler. Ölüm her an, her yerde, hepimizi yakalayabilir ama özellikle Siyonistler tarafından öldürülmek hepimiz için büyük bir şereftir. 

“BİZİ DE BULUR BİR GÜN İNŞALLAH ŞEHADET”

Siyonistler bu noktada ellerinden geleni yapıyorlar sanırım?

Elbette!.. Bu onların görevi. Onlar bizi öldürmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Ama Allah istemedikten sonra hiçbir şey yapamazlar. O istemedikten sonra, değil İsrail, yeryüzünde şu vakte kadar yaşamış tüm zalimler birleşseler hiçbir şey yapamazlar. Rızkımızı ve ecelimizi bu dünyada tamamlamışsak elbette öleceğiz ama bunun bir güzel şehadetle bitmesi en büyük arzumuzdur. Sıra inşallah bir gün bize de gelir. Biz, ölümden korkmuyoruz.

Peki, Gazze'de durum nedir?
Gazze kanayan bir yaradır. Onurlu bir savaşçı, başı dik bir kahramandır Gazze. İslam Ümmetinin onurudur. Çektikleri en büyük sıkıntı ambargodur. Bu, zalim bir ambargo. Düşünebiliyor musunuz; Gazze dünyanın en büyük açık hapishanesidir. Her tarafı kapalı, giriş çıkış yasak. Yiyecek sıkıntısı had safhada. Su sıkıntısı yavaş yavaş ölüme götürüyor. Elektrik yok. İlaç yok. 
Mısır ve İsrail, Gazze'ye açılan tüm kapıları kapatmış. Ancak tüneller vasıtası ile çok az miktarda ilaç, yiyecek ve suyu Gazze'ye sokabiliyoruz. Bu, büyük bir zulümdür. 

“GAZZE ONLARA GÖRE AFFEDİLEMEYECEK BİR SUÇ İŞLEDİ”

Gazze halkının suçu?

HAMAS'ı iktidara getirmek!... İslam davasına gönül vermek, ter dökmek, mücadele etmek. Gazze affedilemeyecek bir suç işlemiştir onlara göre. Ama o suç, Gazze halkına göre büyük bir şereftir.

“RABBİM ABDULHAMİD HAN'IN MAKAMINI CENNET EYLESİN” 

Türkiye sizce Filistin davasına sahip çıkıyor mu?

Şunu asla unutamayız. Sultan Abdulhamid Han'ın Siyonistlere karşı olan o onurlu duruşu çok önemli. Bunu unutamayız. Rabbim makamını cennet eylesin. Umud ediyoruz ki, Abdulhamid Han'ın torunları da bugün aynı duruşu gösterecektir. 
Hemen yanı başınızda, odanızı süsleyen bir Osmanlı devlet arması görüyorum. Bunun anlamı nedir?
Bunu bir Türk kardeşim getirdi. Osmanlı, tüm ümmet için çok önemli. Araplar da Osmanlı'nın kıymetini bilirler. Osmanlı, asırlarca Müslümanlara sahip çıktı, hakkın adını dik tuttu. Yani Osmanlı'nın armasının odamı süslemesi çok normaldir. 

“ZALİME BOĞUN EĞMEYEN ASLA YENİLMEZ”

Peki, sizce Filistin davası nasıl sonuçlanacak? 

Bu mücadele Allah'ın vaadiyle sonuçlanacak, buna hiç şüphem yok. Ayrıca Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (sav)'in de müjdeleri var. Zafer mutlaka bizim olacak. Bu zafer bizim. Çünkü hiçbir millet yok ki, haklı davası için mücadele etsin ve zaferi bulamasın. Böyle bir şey yok. Zalime boyun eğmezsen zor da olsa, uzun da sürse hakkını alırsın. Ama ne zaman olacağını bir tek Allah bilir. Bizim, Allah ile tarih anlaşmamız olamaz. Biz, yükümlülüklerimizi yerine getiriyoruz, o kadar.

“TÜRK HALKI KUDÜS DAVASINA SAHİP ÇIKSIN”

Çok teşekkür ederim. Okurlarımıza ve Türkiye'ye son mesajlarınızı alabilir miyim?

Ben teşekkür ederim. Son olarak, okurlarınız ve Türk halkı, Osmanlı'ya yakışanı yapmaya devam etsinler, yeterli sanırım. Gazze halkına ve Kudüs davasına sahip çıksınlar. Acının hepimize ait olduğunu bilsinler ve umutlarını asla yitirmesinler. Zafer bizimdir. 

Erbakan, çağımızın Abdülhamid'idir
Türkiye halkı, tarihten günümüze her daim yanı başımızda oldu. Türkiye'deki tüm İslami hareketler bizim için çok kıymetlidir. Özellikle Üstad Erbakan, bizim için çok önemlidir. O, siyonizmi ümmet'e anlatan çağımızın Abdulhamit'idir. Muhterem bir insandır. Filistin davasına en çok o sahip çıktı. Dünya Müslümanları, Siyonizm'i ondan öğrendi. Türkiye halkı da gösterdikleri tavırlarla, gönderdikleri yardımlarla ve büyük gösterilerle her zaman bizim yanımızda oldu. Allah sizden razı olsun. Siz, Osmanlı'nın torunlarısınız ve ona yakışanı yapıyorsunuz.

Özellikle Türk hükümetine çağrım var:

Sayın Başbakan, ambargoyu delin
“Tüm dünyaya bu çağrıyı yapmak istiyorum ama çağrım özellikle Türk Hükümetine. Sayın Başbakan, lütfen Gazze'ye sahip çıkın. Bu ambargoyu delin. Yardım gönderin. Siyasi baskı yapın. Türk halkı da baskı yapsın. Yürüyüşler düzenleyin, tepkinizi dile getirin. Bu dava hepimizin. Ekonomik baskı yapın. Çünkü Filistin davası Arapların olduğu kadar Türklerindir de. Bu dava inanan herkesindir. Her Müslüman'a vaciptir.”

(Röportaj: M. Mustafa Uzun / Vakit)

YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !