21-07-2008 09:20

`Tesettürümüz onurumuzdur`

`Hiçbir yasa ve yasak, genç kızlarımızın Allah’ın ayetlerini “baş üstüne” diyerek hayata taşımalarını bugüne kadar engelleyememiştir, bundan sonra da engelleyemeyecektir. Bu süreçte bize düşen sorumluluk ise tesettürü yasaklayan zihniyete karşı mücadele etmektir.”

`Tesettürümüz onurumuzdur`

Tokat'ta faaliyet gösteren Toplumsal Dayanışma Kültür Eğitim ve Sosyal Araştırmalar Derneği (TOKAD) başörtüsüne yönelik yasak ve baskıları kınayan bir açıklama yaptı. Açıklamada, başörtüsüne yönelik baskıcı uygulamalar kınanırken, Cumhuriyet gazetesi yazarı İlhan Selçuk’un tesettür aleyhindeki sözleri Ebu Cehil’in tavrına benzetildi.

 

Açıklamada, Antalya’da başörtülü bir öğrencinin kürsüye çıkartılmamasına da değinen TOKAD Başkanı Umut Uzun, Cumhuriyet başyazarı İlhan Selçuk’un tesettür ve tesettürlü hanımlar aleyhindeki sözlerinin ise Ebu Cehil’in tavrını hatırlattığını ifade etti. Uzun, il genelinde ilk 500'e giren öğrencileri ödüllendirmek amacıyla düzenlenen törende Antalya 3’cülüğünü kazanan Zehra Öztürk adlı öğrencinin başörtülü olduğu için kürsüye çağrılmamasının apaçık bir zulüm ve ayrımcılık örneği olduğunu söyledi. Uzun, konuyla ilgili olarak şöyle konuştu: “Başörtüsü yasağı üzerinden Allah’ın ayetlerini hayatın dışına itmeye çalışan zihniyet bugün ağır bir buhran yaşamaktadır. Baskı ve dayatma sistemi hızla çözülmektedir. Resmi ideoloji çökmektedir. Buna karşı İslam’ın mesajları dipdiri ve hayat doludur. İnsanlığa umut ve kurtuluş vaat etmektedir. İşte bu gerçek karşısında umutsuzluğa kapılan yasakçılar, her gördükleri yerde başörtüsüne saldırarak hınçlarını almaya çalışmaktadır ama tüm bu çabalarının boşuna olduğunu anlamalılar. Hiçbir yasa ve yasak, genç kızlarımızın Allah’ın ayetlerini “baş üstüne” diyerek hayata taşımalarını bugüne kadar engelleyememiştir, bundan sonra da engelleyemeyecektir. Bu süreçte bize düşen sorumluluk ise tesettürü yasaklayan zihniyete karşı mücadele etmektir.”

 

Cumhuriyet başyazarı İlhan Selçuk’un “Dünyanın çoğu ülkesinde tesettürlü yaşayan milyonlarca kadın, demokratik kişilikten yoksun olarak hayatlarını sürdürüyorlar demektir... Ancak zaman içinde kadın eğitim ve öğretimle özgürleştikçe, erkek bu süreci içine sindirdikçe tesettür elbette kalkacak...” şeklindeki sözlerini Allah’ın vahyi karşısında amansız bir mücadele veren Ebu Cehil’in tavrına benzeten Uzun, tesettür aleyhindeki yazıyı şöyle değerlendirdi: “İslam, kulun kula kulluğunu ortadan kaldırmıştır. Fakat beşeri ideolojilerin kölesi olanlar, kendi boyunlarındaki zincirleri görmeden konuşmaya devam etmektedir. Müslüman kadınların hayata kendi kimlikleriyle ve özgürce katılabilmelerine imkân veren tesettür emrini hiçe sayarak, Allah’ın apaçık ayetlerini inkâr edenler; kendi kör karanlıklarında kaybolmaya mahkûmdur. Bu karanlığın içinde ne tür örgütlenmeleri, ne tür eylem planlarını ve hangi hain tuzakları barındırdığını ise Ergenekon davası yeterince ortaya koymaktadır. İlhan Selçuk, boşuna bir uğraşıyla Allah’ın ayetlerinin üstünü örtmeye çalışacağına, neden kendi gazetesine bomba atanlarla ilgilenmiyor? Yoksa tesettüre saldırarak saklamaya çalıştığımız şeyleri görmediğimizi zannediyor?”

YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !