28-01-2009 21:29

`Tevhid-Selam örgütü` komedisinde yeni perde

Ankara Cumhuriyet Başsavcı vekili Hamza Keleş, Selahaddin Eş, Ali Akbulut, Ahmet Cansız ve Aydın Koral hakkında İran destekli olduğu iddia edilen `Tevhid-Selam Kudüs Ordusu` örgütüne üye olmak suçlamasıyla dava açtı.

`Tevhid-Selam örgütü` komedisinde yeni perde

Ankara Cumhuriyet Başsavcı vekili Hamza Keleş, yazar Selahaddin Eş Çakırgil, Ali Akbulut, Ahmet Cansız ve Aydın Koral hakkında İran destekli olduğu iddia edilen "Tevhid-Selam Kudüs Ordusu" örgütüne üye olmak suçlamasıyla dava açtı.

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek olan davanın iddianamesinde, haklarında tutuklama kararları olan Selahaddin Eş, Ali Akbulut, Ahmet Cansız ve Aydın Koral'la ilgili dosya ana soruşturmadan ayrıldı. Eş, Akbulut ve Cansız'ın "silahlı örgüt üyesi olmak ve Terörle Mücadele Kanunu'na muhalefet etmek" suçlarından 15'er yıldan 22.5 yıla kadar, Koral için de 20 yıldan 30 yıla kadar hapis cezası talep edildi.

Eş, Akbulut ve Cansız'ın, İran devrim muhafızları kapsamında faaliyet yürüten Kudüs Ordusu örgütü içinde yer aldığı, Türkiye'de Tevhid dergisi ve Selam gazetesi mensuplarından İran'a gidenleri önce örgüt evlerine yerleştirdiği, sonra silahlı eğitim için örgütün eğitim alanlarına götürdüğü iddia ediliyor.

Ergenekon soruşturmasıyla faili meçhul cinayetlerin ve birtakım karanlık icraatların giderek aydınlanmaya başladığı ve tüm bu kirliliklerin arkasında devletin olduğunun yavaş yavaş açığa çıktığı bir süreçte İslami kimliğiyle maruf insanların delilsiz, mesnetsiz bir biçimde suçlanması, hukukun nasıl da siyasallaştığını bir kez daha ortaya koymaktadır. Bilgi kirliliği oluşturmayı amaçlayan kara çalmaya yönelik bu iddialardan sonra yazarlık yapan ve sitemizde yazıları yayınlanan Selahaddin Eş ile ilgili bilgi ve tartışmaların tv ekranlarına taşınması, adeta Ergenekon soruşturmasının rövanşını almaya yönelik bir teşebbüs olarak algılanmaktadır.

Selahaddin Eş, 1980 yılından bu yana Türkiye dışında yaşamaktadır. 1970'li yıllarda Türkiye'deki tevhidi uyanış sürecine katkıları olmuş mütefekkir-araştırmacı bir dava adamıdır. ABD emperyalizmine, Siyonizme, Kemalizme ve işbirlikçi darbecilere karşı olduğu için sürekli olarak itham edilmiş ve hedef gösterilmiştir. 12 Eylül 1980 askeri darbesinin gazabından çekindiği için Türkiye'ye dönememiş, daha sonra dönüşü engellenmek için de sürekli derin devlet kökenli atılı suçlarla itham edilmiştir. Şimdi de Türkiye'ye dönüşü, magazinsel bir itham ve karalama kampanyası ile engellenmeye çalışılmaktadır.

(Kaynak: Haksöz Haber)

YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !