``Zehir tacirlerini kapıdan kovuyorsunuz, bacadan giriyorlar``
Madde bağımlılığı özellikle gençler arasında korkutucu boyutlara ulaşırken, yüz yılı aşkındır bağımlılıkla mücadele eden Yeşilay’ın Genel Başkan Vekili Mehmet Dinç, önemli açıklamalarda bulundu.
Ülkemizin en büyük problemlerinden biri olan uyuşturucu bağımlılığı binlerce aileyi derinden etkilerken uyuşturucu bağımlılığına karşı farkındalığın artırılması hayati önem taşıyor. Bir kurtuluş savaşı olarak görülmesi gereken uyuşturucu ile mücadele konusunda çok değerli çalışmalara imza atan Yeşilay’ın Genel Başkan Vekili Mehmet Dinç, Milli Gazete'ye açıklamalarda bulundu. Uyuşturucu bağımlılığının toplumsal yönünü konuştuğumuz Dinç, “Uyuşturucu kullanımını önleme noktasında birbirimize sahip çıkmamız çok önemli. İnsanın insandan yana dertlenmesi, insanın insanla ilgilenmesi çok önemli” diye konuştu.
Uluslararası bir endüstri haline gelen uyuşturucunun her türlü yoldan gençlerin dünyasına girdiğini ifade eden Yeşilay Genel Başkan Vekili Mehmet Dinç, “Ellerinde inanılmaz büyüklükte bütçeleri olan zehir tacirlerini kapıdan kovuyorsunuz, bacadan giriyorlar” dedi. İslam inancına sahip olmamız sayesinde ülke olarak uyuşturucu bağımlılığı ile mücadele konusunda büyük bir avantaja sahip olduğumuzu kaydeden Dinç, bağımlılıkla topyekûn bir mücadelenin olması gerektiğini söyledi.
HER TÜRLÜ YOLDAN GENÇLERİN DÜNYASINA GİRMEYE ÇALIŞIYORLAR
Yeşilay Genel Başkan Vekili Dinç, “Her türlü illegal yoldan gençlerin dünyasına girmeye çalışıyorlar. Mesela televizyonda sigara ve alkol reklamı yapmak yasaktır. Endüstri bunun yerine bir Instagram fenomenine para verip yayında sigara içmesini, alkol almasını sağlamaya çalışıyor. Ya da normal televizyonlardan yayın yapmayan bir filmde alkol, sigara ve uyuşturucuyu özendiren yayınlar yapıyorlar. Yani kapıdan kovduğumuz endüstri, bacadan giriyor” dedi.
ALTI İNSANDAN BİRİ PSİKOLOJİK HASTALIK YAŞIYOR
Küreselleşmenin getirdiği popüler kültürün, toplumları eşyadan yana zengin, insandan yana fakir yaptığına işaret eden Dinç, Dünya Sağlık Örgütü’nün bir verisini de paylaştı. Her altı insandan birinin psikolojik hastalık yaşadığının raporlandığını söyleyen Dinç, söz konusu psikolojik hastalıkların başında kaygı, depresyon ve bağımlılıkların geldiğini ifade etti. Dinç, “Eğitime ve hastaneye ulaşan insan sayısı artıyor ama diğer bir yandan baktığınızda da farklı bir tablo bulunuyor. İnsanlık fiziki imkânlar anlamında belki altın çağını yaşarken psikolojik anlamda ise ciddi ölçüde zorlanıyor” diye konuştu.
“DİNİ HASSASİYETLER ÇOK ÖNEMLİ”
Yeşilay Genel Başkan Vekili Mehmet Dinç, İslam inancına sahip olmamız sayesinde ülke olarak uyuşturucu bağımlılığı ile mücadele konusunda büyük bir avantaja sahip olduğumuzu kaydetti. Dini hassasiyetlerin çok sayıda insanın alkol ve uyuşturucu kullanmasına engel olduğunu dile getiren Dinç, “Yıllar önce Teknoloji Bağımlılığı Kongresi’ne katılmak için İngiltere’den gelen bir misafirimiz Avrupa’da alkol tüketiminin en az olduğu ülkenin Türkiye olduğunu ve alkole karşı izlenen yolun uyuşturucu konusunda da izlenebileceğini söylemişti. Tabii buradaki mesele, insanların dini hassasiyetlerinden ötürü alkol almayı kabul etmemeleri. Uyuşturucuyla alakalı da böyle bir durum var.” ifadelerini kullandı.
“İNSANIN İNSANDAN YANA DERTLENMESİ ÇOK ÖNEMLİ”
Yeşilay Genel Başkan Vekili Dinç, bağımlılıklara genel olarak ilgisizlik ve sevgisizlik durumlarının yol açtığını belirterek, çok önemli değerlendirmelerde bulundu. İnsanın insandan yana ilgisinin ve sevgisinin cömertçe paylaşılmasının büyük bir şifa olacağını düşündüğünü kaydeden Dinç, “İnsanın insandan yana dertlenmesi, insanın insanla ilgilenmesi çok önemli. İnsana dair ümidimizi, heyecanımızı kaybetmememiz çok önemli. Sevgimizi ve ilgimizi birbirimizle paylaşmalıyız. Anahtarın bu olduğunu düşünüyorum. Hangi bağımlılık olursa olsun genel olarak ilgisizlik ve sevgisizlik bu duruma yol açıyor. İnsanlar bir arada ama yalnız.” dedi. Dinç, bağımlı olan bireylerin etiketlenmemesi ve kendisinden ümidin kesilmemesi gerektiğini aktararak, “Bu meselede toplum olarak elimizi taşın altına koymalı ve bağımlıları kurtarmalıyız” ifadelerini de kullandı.
“KAPIDAN KOVUYORUZ BACADAN GİRİYORLAR”
Uyuşturucu bağımlılığı konusunda önemli açıklamalarda bulunan Yeşilay Genel Başkan Vekili Dinç, uluslararası uyuşturucu endüstrisinin faaliyetlerine dikkat çekti. Uyuşturucu ve diğer bağımlılıklarla alakalı endüstrinin ellerindeki inanılmaz bütçeyle birlikte gece gündüz çalıştığını dile getiren Dinç, “Her türlü illegal yoldan gençlerin dünyasına girmeye çalışıyorlar. Mesela televizyonda sigara ve alkol reklamı yapmak yasaktır. Endüstri bunun yerine bir Instagram fenomenine para verip yayında sigara içmesini, alkol almasını sağlamaya çalışıyor. Ya da normal televizyonlardan yayın yapmayan bir filmde alkol, sigara ve uyuşturucuyu özendiren yayınlar yapıyorlar. Yani kapıdan kovduğumuz endüstri bacadan giriyor. Dolayısıyla endüstri ne kadar azimliyse gençlerimizi kurtarma gayretinde olan bizler de o kadar gayretli ve mücadeleci olmak zorundayız” diye konuştu. Uyuşturucuya karşı mücadelede teyakkuzda olunması gerektiğini belirten Dinç, “Gençleri uyuşturucuya düşüren noktalarda aktif hareketli olmalıyız. Ayrıca uluslararası bir şekilde hareket etmeliyiz.” dedi.
“POPÜLER KÜLTÜR, BİZİ EŞYADAN YANA ZENGİN, İNSANDAN YANA FAKİR YAPIYOR”
Uyuşturucu bağımlılığı meselesinin toplumsal boyutuna dikkat çeken Yeşilay Genel Başkan Vekili Dinç, küreselleşmenin beraberinde getirdiği popüler kültür olgusunun tehlikesine de değindi. “Küreselleşmenin getirdiği popüler kültür, bizi eşyadan yana zengin, insandan yana fakir yapıyor. İnsandan yana beslenemediğimizden oluşan açlığı, boşluğu bağımlılıklar üzerinden doldurmaya çalışıyoruz. Bağımlılık dediğimiz şeyler sadece uyuşturucu ile sınırlı değil. Alkol de, kumar da, teknoloji de, oyun da bağımlılık şeklinde görülebilir. Modern dünya, insanın açlığını sağlıklı bir şekilde doyurmasına izin vermediği için insanlar yanlış yollara sapıyor. Bu durumun düzeltilmesi için çalışmalar yapmak zorundayız.” diyen Dinç, uyuşturucu kullanımını önleme noktasında birbirimize sahip çıkmamız gerektiğini sözlerine ekledi.
“ALTI İNSANDAN BİRİ PSİKOLOJİK HASTALIK YAŞIYOR”
Yapmış olduğu açıklamalarda Dünya Sağlık Örgütü’nün bir verisini de paylaşan Mehmet Dinç, her altı insandan birinin psikolojik hastalık yaşadığının belirtildiğini söyledi. Söz konusu psikolojik hastalıkların başında kaygı, depresyon ve bağımlılıkların geldiğini ifade eden Dinç, insanlardaki psikolojik dayanıklılığın azaldığını aktardı. Dinç, “Son otuz yıla baktığımızda insanlığın fiziki anlamda ileriye gittiğini görüyoruz. Açlıktan ölen insan sayısı, sağlık hizmetlerine ulaşamadığı için ölen beş yaşından küçük insan sayısı azalmış durumda. Eğitime ve hastaneye ulaşan insan sayısı artıyor ama diğer bir yandan baktığınızda da farklı bir tablo bulunuyor. İnsanlık fiziki imkânlar anlamında belki altın çağını yaşarken psikolojik anlamda ise ciddi ölçüde zorlanıyor” diye konuştu.
YEŞİLAY’DAN HARİKA BİR ÇALIŞMA
Mehmet Dinç, Yeşilay’ın yapmış olduğu çok kıymetli çalışmalardan da bahsetti. Yeşilay’ın faaliyetleri arasında yer alan iki çalışmayı özellikle anlatan Dinç, YEDAM (Yeşilay Danışmanlık Merkezi) Modeli geliştirdiğini söyledi. Söz konusu model kapsamında Türkiye çapında her ilde, vatandaşlarımızın gidebileceği, içerisinde klinik psikologların, sosyal hizmet uzmanlarının, atölye hocalarının olduğu bir çalışmanın başlatıldığını kaydeden Dinç, “Bağımlı insanlar, bu modelle birlikte istedikleri zaman, istedikleri kadar gidip ücretsiz bir şekilde hizmet alabiliyorlar. Şu anda Türkiye çapında her şehrimizde yüz bir tane merkez var. Türkiye’de şimdiye kadar olmayan büyük bir imkân oluşmuş oldu. Benim çok heyecanlandığım bir proje bu. Hamdolsun güzel bir noktaya ulaşmış olduk. Böylece bağımlıların artık maddi yetersizlikten ya da uzaklıktan dolayı tedaviye ulaşamama gibi bir durumları yok. Ayrıca sosyal hizmet uzmanlarımız bağımlı vatandaşımızın YEDAM dışındaki hayatına da yardımcı oluyor. Bu kişinin işe, eğitime veya sosyal yardıma ihtiyacı var mı gibi.” dedi.
“AYNI BAĞIMSIZLIK MÜCADELESİNİ BİZ DE VERMEK ZORUNDAYIZ”
Yeşilay’ın gerçekleştirdiği bir diğer çok önemli çalışma kapsamında uluslararası arenada verdikleri mücadeleyi anlatan Mehmet Dinç, “Küresel bağımlılık endüstrisi, bağımlılığın legalleşmesi ile alakalı BM çapında çok büyük bir mücadele veriyordu. Biz de onlara karşı mücadele veriyorduk. Hamdolsun iki üç seneden beri Yeşilay’ın BM nezdinde Avrupa’da bağımlılığa karşı çalışma yapanları da yanına alarak yaptığı çalışmalar meyve verdi ve şu anda endüstrinin bağımlılığın legalleşmesi yönündeki söylemini başarısızlığa uğrattık” diye konuştu. Bağımlılık endüstrisinin küresel bir şekilde çalıştığını vurgulayan Dinç, “Bu nedenle bizim de onlara karşı topyekûn bir şekilde mücadele etmemiz gerekiyor. Herkes bu mücadelenin bir parçası olmalı ve elini taşın altına koymalı. Bu da bir bağımsızlık mücadelesidir. Yeşilay’ın kuruluşu İstanbul’un işgal edildiği günlere rastlar. Kurtuluş Savaşı yapılırken bir grup aydın bağımlılıkla mücadelenin de bir kurtuluş savaşı olduğunu görmüşler ve bağımsızlık mücadelesi vermişler. Aynı bağımsızlık mücadelesini çocuklarımız, gençlerimiz kurtulsun diye biz de vermek zorundayız” ifadelerini de kullandı.