13-01-2008 15:42

28 Şubat manşetleri paşalardan

28 Şubat sürecinde gazete yayın yönetmenlerinin dönemin paşalarından brifing alarak manşetler hazırladığını söyleyen Cengiz Çandar, `Çevik Bir ve Erol Özkasnak, Fatih Çekirge üzerinden bir takım bildirileri manşet haline getiriyordu` dedi.

28 Şubat manşetleri paşalardan

28 Şubat sürecinde gazete yayın yönetmenlerinin dönemin paşalarından brifing alarak manşetler hazırladığını söyleyen Cengiz Çandar, "Çevik Bir ve Erol Özkasnak, Fatih Çekirge üzerinden bir takım bildirileri manşet haline getiriyordu" dedi.

Fatih Çekirge'ye manşeti generaller söylüyordu

28 Şubat sürecinde 'Andıç' olayı ile Sabah gazesinden atılan Cengiz Çandar, Zafer Mutlu'nun Yeni Şafak'a yaptığı "Cengiz Çandar'ı izne çıkardık. Bir gün yazı yazmadı o kadar. Zaten Milliyet'e geçiyordu. 'Çabuk geç o zaman' dedik" açıklamasına cevap verdi. Zafer Mutlu'yla hiçbir zaman öyle bir diyaloğumuz olmadı diyen Cengiz Çandar, "Beni başka biriyle karıştırıyor olmalı. Çünkü beni kovdukları dönemde Milliyet'e gitmem diye birşey söz konusu değildi" şeklinde konuştu.

TSK'YA İHBAR EDİLDİM

Andıç olayını 2000 yılında Yeni Şafak'ın manşetinden öğrendiğini belirten Cengiz Çandar şunları anlattı: "1998 yılında andıç yapıldığını bilmiyordum. 2000 yılında Yeni Şafak'ta çıkan haber üzerine olayı öğrendim. Bunun üzerine de yazı yazdım. Ancak yazım yayınlanmadığı gibi işten atıldım. Üstelik Silahlı Kuvvetler'e de ihbar edildim. Ama yazdığım yazı daha sonra Milliyet ve Radikal Gazeteleri'nde yayınlandı. Yazım nedeniyle de hiçbir soruşturmaya uğramadım. İşten çıkarıldıktan sonra bazı gazetelerden teklif aldım ancak çalışmam engellendi. O dönemde sadece Yeni Şafak bize kucak açtı"

'BİR KOMUTAN': BİR VE ÖZKASNAK

28 Şubat sürecinde gazete yayın yönetmenlerinin dönemin paşalarından brifing alarak 'bir komutan' kaynaklı manşetler hazırladığını söyleyen Cengiz Çandar, "Sabah Gazetesi'nin o dönemki Ankara temsilcisi Fatih Çekirge'ydi. Çevik Bir ve Erol Özkasnak, Fatih Çekirge üzerinden bir takım bildirileri manşet haline getiriyorlardı. O dönemin mekanizmasının işlemesinde Sabah Gazetesi'nin çok önemli rolü oldu. Gazete bünyesindeki bazı isimler bu role dahil olmak istemedi. Bunu kabul etmeyenler de 'andıç' olarak gösterildi" dedi.

Karadayı'yı tanımam Bir'i iki kez gördüm

"Zafer Mutlu, Dinç Bilgin'i 'Komutanlar darbe yapacak. Bana tankların yerini bile gösterdiler' diye kandırıyordu" diyen Ahmet Vardar'a Zafer Mutlu tepki gösterdi. "Ahmet Vardar işten atılmanın verdiği kompleksle bu açıklamaları yapmıştır" diyen Zafer Mutlu şunları söyledi: "28 Şubat sürecindeki Paşalarla bağlantımı kanıtlasın. O zaman ben şerefsizimdir. Madem bu kadar gururlu ve onurluydu, o zaman neden yıllarca yanımızda çalıştı. Onu çıkardıktan sonra da geri dönmek için bize dil döküp durdu. O dönemde Genel Kurmay Başkanı İsmail Karadayı, Genel Kurmay 2. Başkanı Çevik Bir'di. Karadayı'dan bilgi almak bir yana onu tanımam bile. Çevik Bir'le de 1. Ordu Komutanı olduğu dönemde basına verdiği brifingte, kalabalık basın ordusu içinde ve geçtiğimiz haftalarda New York'ta oynananan Fenerbahçe-Trabzonspor maçı sonrası gittiğimiz Türk lokantasında tesadüf eseri olmak üzere iki kez karşılaştım. Karşılaşmalarımızda çok kısa sohbet ettik. Bunun dışında bir görüşmemiz olmadı."

Bildiklerimi 5 yıl sonra anlatacağım

28 Şubat'la ilgili çok bilgiye sahip olduğunu, ancak, bildiklerini 5 yıl sonra açıklayacağına söyleyen Fatih Altaylı, "O dönemde Çevik Bir ve dönemin üst düzey komutanlarıyla yaptığım görüşmeler nedeniyle çok etkili bir fonksiyonum olmuş olabilir. Ama şu anda bunları açıklamak doğru olmaz. Çünkü Türkiye o dönemin etkilerini henüz sindirebilmiş değil. Sindirebilmesi için de 5 yıl geçmesi gerekiyor. Bildiklerimi 12 Ocak 2012'de açıklamayı düşünüyorum. Aradan geçen süre içinde siyaset doğal denğesine kavuşmuş olur" dedi.

Fatih Altaylı şöyle konuştu: "28 Şubat gereğinden fazla abartılan, efsaneleştirilen bir olaydı. Demokrasiye iyi gelen değil, tam tersine demokrasinin zararına bir süreç oldu."

MUTLU NEDEN YARGILANMADI

Dinç Bilgin Zafer Mutlu'yu kullanarak zengin oldu diyen Fatih Altaylı, şunları söyledi: "Zafer Mutlu'ya yatlar katlar alan Dinç Bilgin de suçsuz muydu? Zafer Mutlu'nun gazeteciliğe başladığı günkü servetiyle bugünkü servetini karşılaştırın. Asıl sorgulanması gereken, Eti Bank'ın bütün işlemlerinin altında imzası bulunan Kredi Komite Başkanı Zafer Mutlu'nun yargılanmaması. Dinç Bilgin yargılanıp bütün mallarına el konuldu ama Zafer Mutlu yargılanmadı. Bu sorgulanmalı.” (Yeni Şafak)

YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !