7 askerin katli, yeni bir `33 er olayı` mı?
TOKAD, Reşadiye`de 7 askerin katledildiği saldırıya ilişkin yaptığı açıklamada, hadisenin `33 er olayı`nı çağrıştırdığı vurguladı ve faillerin ve bağlantılarının bir an önce ortaya çıkartılmasını istedi.
Tokat’ın Reşadiye İlçesi’nde gerçekleşen saldırıyla ilgili olarak TOKAD (Toplumsal Dayanışma Kültür Eğitim ve Sosyal Araştırmalar Derneği) bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada “Türkiye toplumsal sorunlarıyla yüzleşmeye başladığı, bugüne kadar halktan gizlenmeye çalışılan gerçeklerin gün yüzüne çıktığı ve nispeten daha olumlu bir gelecek için açılım yapmaya çalıştığı kritik bir süreçten geçiyor. Fakat görüyoruz ki yıllardır akan kan ve gözyaşı üzerinden rant veya iktidar devşirilenler, barış sürecinin daha adil sonuçlar üretebilme ihtimalini devre dışı bırakma ortak paydasında buluşuyor. Operasyonlar, çatışmalar, molotoflar, saldırılar ve akabinde gelen ölümler maalesef sorunu kangrenleştiriyor, çözüm sürecine de pusu kuruyor. Bu bağlamda Tokat’ın Reşadiye İlçesi’ne bağlı Sazak köyü mevkiinde gerçekleşen bu beklenmedik saldırı, zamanlaması itibariyle dikkat çekici olduğu kadar sonuçları itibariyle de acı ve üzüntü vericidir. Son günlerde Türkiye kamuoyuna yansıyan şiddet görüntüleri, nihai tahlilde çözümsüzlüğü beslemektedir.” ifadeleri yer aldı.
Basın açıklaması “TOKAD olarak artık özgürlüğümüzün ve geleceğimizin şiddet kafesinden kurtulmasını bekliyor; tam bir kardeşlik, barış ve huzur iklimini solumak istiyoruz. Her can kaybı sorunu ve acılarımızı biraz daha derinleştiriyor. Havan toplarına başka bir Ceylan’ımızın daha kurban edilmesine dayanamayız. Aynı şekilde yeni bir Serap’ımızın da molotoflara hedef olarak hayatını kaybetmesini de yüreğimiz kaldırmaz. Bu karanlık saldırıyı nefretle kınıyor; oğullarını kaybeden ailelere başsağlığı ve sabır diliyor, acının ve öfkenin, adaleti ve merhameti teslim almamasını ümit ediyoruz.” mesajıyla son buldu.
Basın açıklamasında şu görüşlere yer verildi:
Şiddet sarmalı geleceğimizi yutmasın!
Basın açıklamasının devamında “Hepimiz için adil, özgür ve onurlu bir geleceğin inşa edilebilmesine dair umutların böylesi saldırılara hedef olması, tetiği çeken güçlerin nasıl bir karanlık istediğine dair şüpheleri de arttırıyor. “33 er olayı”nı çağrıştıran bu saldırının failleri en kısa zamanda bulunmalı ve bağlantıları hangi derinliklere uzanırsa uzansın ortaya çıkartılmalıdır.” denilirken, açıklama kardeşlik ve vicdan çağrısıyla son buldu: “Nereden gelirse gelsin, geleceğimizi kafeslemeye çalışan her türlü tuzağa karşı herkesi dikkatli ve sorumlu davranmaya çağırıyoruz. İyi anlaşılmalıdır ki, ölümün daha çok ölümü çağırdığı bir şiddet sarmalında, yıllardır çekilen acıların ve bütün anaların, babaların, bacıların gözyaşlarının dinmesi; öncelikle akan kanın acilen durmasına bağlıdır. Bugünü karartarak geçmişi aydınlatmak ne kadar mümkün olabilir? Yeni yaralar açılırken, eski yaralar nasıl iyileştirilebilir? TOKAD olarak artık özgürlüğümüzün ve geleceğimizin şiddet kafesinden kurtulmasını bekliyor; çatışmaların, ölümlerin, faili meçhullerin, kamplaşmaların, kutuplaşmaların, ötekileştirmelerin, ayrımcılıkların, baskı ve yasakların nihayete erdiği tam bir kardeşlik, barış ve huzur iklimini solumak istiyoruz. Her can kaybı sorunu ve acılarımızı biraz daha derinleştiriyor. Havan toplarına başka bir Ceylan’ımızın daha kurban edilmesine dayanamayız. Aynı şekilde yeni bir Serap’ımızın da molotoflara hedef olarak hayatını kaybetmesini de yüreğimiz kaldırmaz.”
-
HUSEYİN SASMAZ 13-12-2009 14:49
Hilafet Devleti Kurulmadıkça Bu Ümmet Gün Yüzü Görmeyecektir! AK Parti hükümetinin yürüttüğü Amerikan projesi Kürt açılımı, İngiliz yanlısı laik ordu, laik kurumlar ve sivil uzantıların karşı hamleleriyle içinden çıkılmaz bir hal almış ve 8 Aralık 2009'da Tokat'ın Reşadiye ilçesinde yedi askerin PKK tarafından öldürülmesiyle ülke, çatışma sarmalına bürünmüştür. Bilindiği üzere Amerikan projelerini bir bir yerine getirmeyi kendisine görev addeden mevcut hükümet, PKK'nın tasfiye edilmesi amacıyla başlattığı sözde Kürt açılımı projesi ve demokratikleşme safsatalarıyla hem İngiliz yanlısı laik orduyu hem de onun sivil uzantısı olan güçleri yıpratmak için tüm gücünü kullanmaktan geri durmamıştır. AK Parti hükümetinin Avrupa Birliği'ne üye olma gerekçesi altında oluşturduğu demokratik atmosferden dolayı geçmişe oranla darbe yapma yetisi zayıflayan İngiliz yanlısı laik ordu, DTP ile PKK içerisindeki uzantılarını harekete geçirerek ülkeyi kaotik bir sürecin içerisine sokup hükümeti dar bir boğazın içerisine sokmak istemiştir. Bunun yanı sıra laiklerin kalelerinden biri olan Anayasa Mahkemesi, oy birliğiyle DTP'yi kapatarak Kürt Açılımı projesi noktasında AKP hükümetinin elini kolunu bağlamıştır. Gelişen bu olaylar karşısında şaşkına dönen Başbakan dahil tüm hükümet yetkilileri ise cılız ve silik açıklamalar yapmaktan öteye geçememişlerdir. Ey Türkiye'deki Müslümanlar! Amerika ve İngiltere gibi sömürgeci güçlerin nüfuz çatışması devam ettiği, çatışma taraflarının aktörleri kendilerine biçilen görevi yerine getirdiği ve emellerine ulaşmak için sömürgeci güçlerin iğrenç üsluplarını kullandıkları sürece İslam ümmetinin güvende olması, huzura kavuşması ve gün yüzüne çıkması imkansızdır. O halde sizleri, mazarrat yöneticileri alaşağı edip ümmeti onların pençesinden kurtaracak olan Raşidi Hilafet Devleti'ni kurmak için gece-gündüz çalışan Hizb-ut Tahrir'e destek vermeye davet ediyoruz. Şayet bunu yapmaz iseniz bu yedi masum Müslüman askerin ölümü son olmayacak ve bu köle ruhlu güçlerin çatışması sonucunda daha nice masum evladınızın kanı heder edilecektir. Hala davetimize icabet etmeyecek misiniz? يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ اسْتَجِيبُواْ لِلّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُم لِمَا يُحْيِيكُمْ "Ey iman edenler! Allah ve Resulü sizi, size hayat veren şeye davet ettiğinde ona icabet ediniz." [el-Enfal 24]