28-10-2010 22:21

Abdurrahman Arslan`dan `Nehri Geçerken`

Abdurrahman Arslan`ın çeşitli dergilerde yayınlanan söyleşi ve soruşturmalarının bir araya getirildiği `nehri geçerken` Asım Öz edisyonuyla Beyan Yayınları arasından yayınlandı.

Abdurrahman Arslan`dan `Nehri Geçerken`

Abdurrahman Arslan'ın çeşitli dergilerde yayınlanan söyleşi ve soruşturmalarının bir araya getirildiği 'nehri geçerken' Asım Öz edisyonuyla Beyan Yayınları arasından yayınlandı.

Kitap Kur'anda geçen bir kıssadan ismini alıyor. Bakara Suresi'nin 249. ayet-i kerimesinde 'Böylece Talut, askerlerle (ordu ile) (Kudüs'ten) ayrıldığı zaman dedi ki: "Muhakkak ki Allah, sizi bir nehir ile imtihan edecek. Bundan sonra kim ondan içerse, artık (o kimse) benden değildir. Ve kim ondan (doyacak kadar) içmez ise sadece eliyle bir avuç avuçlayıp içen hariç, o taktirde muhakkak ki o bendendir."Fakat onlardan ancak pek azı hariç, (o sudan doyasıya) içtiler. Nitekim o (Talut) ve îmân edenler birlikte (nehri) geçtikleri zaman: "Bugün bizim, Calut ve onun askerleri ile (ordusuyla) (savaşacak) takatimiz (gücümüz) yok."dediler. O kendilerinin muhakkak Allah'a mülâki olacaklarını kesin olarak bilenler (yakîn hasıl edenler) ise şöyle dediler: "Nice az bir topluluk, Allah'ın izniyle çok bir topluluğa gâlip gelmiştir. Ve Allah, sabredenlerle beraberdir.' ifadeleriyle buyrulan olaydan yola çıkarak söyleşilere 'Nehri Geçerken' ismi uygun görülmüş.

Kitapta bu kıssadan hareketle 21. yy. Müslümanlarının maruz kaldığı, kalacağı 'modernizm' ve 'postmodern durum'la yüzleşilmesi üzerinde duruyor. Müslümanların modernizm karşısında ürettikleri çözüm önerileri ya da eklemlenme süreçlerini teşrih eden Arslan modernizm ve gelenek arasındaki salınımın izleğini veriyor.

Modernizmin İslam toplumunda üç ana unsuru tehdit ettiğini ifade eden Arslan bunların Ümmet, cemaat ve aile olduğunu vurguluyor. Müslümanların Ümmet ve cemaat algılarına ilişkin ciddi darbeler vurulduğunu satır aralarında söyleyen Arslan aile mefhumunun kurtarılması gerektiğini düşünüyor. Nehri Geçerken adlı kitapta Arslan, özellikle  İslamcılık, modernizm, postmodern durum, demokrasi, kadın-erkek eşitliği gibi günümüzde sıkça konuşulan konulara özgün açılımlar sağlarken Müslümanların modernizme ve postmodern duruma ilişkin tavırlarında zaafiyet gösterdiklerinin altını çiziyor. Arslan modernizme ve postmodernizme karşı üretilen bazı tavırların eklemlenme kaygısını beraberinde getirdiğini söyleyerek İslam'ın ışığında özgün duruşlar oluşturmamızın gerekliliğini vurguluyor.

YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !