12-11-2009 10:47

Albay Dursun Çiçek`e 4.5 ay sonra tutuklama

`İrticayla Mücadele Eylem Planı` belgesinde ıslak imzası bulunan Albay Dursun Çiçek tutuklandı.

Albay Dursun Çiçek`e 4.5 ay sonra tutuklama

'İrtica ile Mücadele Eylem Planı' belgesinde imzası bulunan Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek, belgenin ıslak imzalı orijinalinin çıkmasından sonra başlayan sürecin sonunda tekrar tutuklandı. Avukatı Mustafa Çevik, müvekkilinin silahlı terör örgütüne üyelik suçundan tutuklandığını açıkladı.

Kamuoyunu dehşete düşüren 'Millete ve hükümete komplo planı'nda ıslak imzası bulunan Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek, orijinal belgenin ortaya çıkmasından 19 gün sonra sivil yargıya teslim oldu. İhtarlı davet sonucu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gelerek 3 saat ifade veren Çiçek, sevk edildiği mahkeme tarafından 4,5 ay sonra yeniden tutuklanarak Hasdal Askeri Cezaevi'ne gönderildi. Çiçek'in sorgusunda suçlamaları reddettiği öğrenildi. Avukatı, Çiçek'in 'silahlı terör örgütüne üyelik' suçundan tutuklandığını söyledi. Dursun Çiçek'in adliyeye valiziyle beraber hazırlıklı geldiği görüldü. Çiçek'in avukatı Mustafa Çevik, 1 Temmuz 2009'da yapıldığı gibi tutuklama kararına anında itiraz etti. Çiçek ile birlikte bir grup asker daha savcılığa çıkarıldı. 'Poyrazköy cephaneliği' sebebiyle mahkemeye gönderilen 5 askerden biri tutuklandı, dördü serbest bırakıldı.

Albay Çiçek, dün İstanbul Merkez Komutanlığı'na ait sivil plakalı minibüsle Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'ne getirildi. Ergenekon soruşturmasını yürüten savcılar tarafından 'şüpheli' sıfatıyla sorgulanan Çiçek, ifadenin tamamlanmasının ardından da tutuklama talebiyle İstanbul Nöbetçi 9. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sevk edildi. Albay, 1 Temmuz 2009'da, "terör örgütü üyeliği" suçlamasıyla tutuklanıp cezaevine konulduktan 18 saat sonra 'belge fotokopi olduğu' gerekçe gösterilerek serbest bırakılmıştı.

Çiçek, daha önce sadece 18 saat tutuklu kaldığı Hasdal Cezaevi'ne 4,5 ay sonra tekrar konuldu. Orijinal belgedeki ıslak imzanın kendisine ait olduğu Adli Tıp Kurumu'nca tespit edilen Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nda görevli Dursun Çiçek, günlerdir süren tartışmaların ardından dün sivil savcılığın karşısındaydı. Orijinal belgenin meçhul bir subayın ihbar mektubuyla birlikte Ergenekon soruşturmasını yürüten savcılara ulaşmasının üzerinden 26 gün geçtikten sonra ihtarlı davetle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na getirilen Çiçek, savcılara üç saat ifade verdi. Dün 15.30'da sorgusunun tamamlanmasının ardından tutuklanmak üzere mahkemeye sevk edilen Çiçek, tutuklanarak Hasdal Askeri Cezaevi'ne gönderildi. Çiçek'in sorgusunda suçlamaları reddettiği öğrenildi. Çiçek'in avukatı Mustafa Çevik, müvekkilinin ifadesinde "İrtica ile Mücadele Eylem Planı" belgesindeki imzanın kendisine ait olmadığını söylediğini açıkladı.


ALBAY DURSUN ÇİÇEK, VALİZİYLE GELMİŞ

1 Temmuz 2009'da tutuklandıktan 18 saat sonra serbest kalan Dursun Çiçek'in bu kez adliyeye valiziyle beraber hazırlıklı geldiği görüldü. İstanbul Nöbetçi 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nin tutuklama kararını vermesinin ardından Dursun Çiçek'in avukatının yardımcısı arabasından mavi renkli orta boy bir valizi alarak adliye binasına götürdü. Öte yandan Çiçek'in avukatı Mustafa Çevik de, 1 Temmuz 2009'da yapıldığı gibi tutuklama kararına anında itiraz etti. Çiçek'in tutuklanmasına itirazı Hakim Nurettin Ak başkanlığındaki İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti inceleyecek. Çiçek'i tutuklayan hakim İdris Asan, itirazı inceleyen heyete katılmayacak. Mahkeme başkanı ve diğer iki üye hakim 3 gün içinde itirazı inceleyerek red ya da kabul yönünde kararını verecek.

Dursun Çiçek, dün İstanbul Merkez Komutanlığı'na ait sivil plakalı minibüsle sabah 10.10'da Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'ne getirildi. Çiçek, Ergenekon soruşturmasını yürüten savcılar Zekeriya Öz ve Fikret Seçen'e 'şüpheli' sıfatıyla ifade verdi. Çiçek, savcılık ifadesinin 15.30'da tamamlanmasının ardından tutuklanması talebiyle mahkemeye sevk edildi. Çiçek, 1 Temmuz 2009'da, "terör örgütü üyeliği" suçlamasıyla tutuklandıktan18 saat sonra belge fotokopi olduğu gerekçesiyle serbest bırakılmıştı. 30 Ekim 2009'da Hava Binbaşı Hicri Dinçerol şüpheli olarak ifade vermişti. Kaos Planı'nın orijinalinin ortaya çıkmasının ardından savcılık önüne çıkan ikinci şüpheli Dursun Çiçek oldu. İrtica ile Mücadele Eylem Planı belgesine ilişkin bugüne kadar 13 asker ise tanık olarak dinlendi.

Çiçek, Hasdal Askeri Cezaevi'ne gönderildi.

Dursun Çiçek hem savcılıktaki hem de mahkemedeki ifadesinde suçlamaları reddetti, imzanın kendisine ait olmadığını yineledi. Dursun Çiçek'in avukatı Mustafa Çevik de tutuklama kararına itiraz etti.

Albay Çiçek'le birlikte adliyeye götürülen, Poyrazköy kazılarıyla ilgili 5 askerden ise 1'i tutuklandı. 1 asker savcılık, 3 asker de mahkemece serbest bırakıldı.

Bu arada, Albay Çiçek ve diğer 5 kişinin savcılıktaki sorguları sürerken adliye önünde toplanan ve kendilerini "Darbeye Karşı 70 Milyon Adım Koalisyonu" olarak isimlendiren bir grup, protesto eylemi yaptı.

"Çiçek dursun, Başbuğ gelsin"

Adliye önünde eylem yapan "Darbeye karşı 70 Milyon Adım Koalisyonu" Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un da hesap vermesini istedi. Grup sözcüsü Mahmut Sürmeli, bugün adaletin işlemesinin gelecek 50 yılı darbelerden kurtarabileceğini belirterek, "Adalet sadece Dursun Çiçek'in değil İlker Başbuğ'un da hesap vermesiyle sağlanabilir" diye konuştu.

10 kişilik grup, 'Çiçek burada, Başbuğ nerede?', 'Çiçek Dursun, Başbuğ gelsin', 'Ne olur ıslak ıslak bakma öyle' şeklinde dövizler açtı.

AVUKATI: SAVCININ YETKİSİ YOKTU

Albay Dursun Çiçek'in avukatı Mustafa Çevik, tutuklama kararının ardından bir açıklama yaptı. Ergenekon savcılarının müvekkilini sorgulama yetkisi bulunmadığını ve karara itiraz ettiklerini belirten Çevik, yaşanan süreci anlattı.
Dursun Çiçek'in avukatı Mustafa Çevik, tutuklama kararına itiraz ettiklerini bildirdi.

Mahkemenin Dursun Çiçek hakkında verdiği tutuklama kararının ardından Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'nde açıklama yapan Çevik, çağrı üzerine müvekkiliyle birlikte Beşiktaş'taki İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na geldiklerini söyledi.

Çevik, yaklaşık 3.5 saat süren savcılık sorgusunda öncelikle Anayasa'nın 145. maddesine göre savcılığın müvekkilini sorgulama yetkisi bulunmadığını bildirdiklerini, ancak İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nın, kendisini yetkili görerek soruşturmasına devam ettiğini kaydetti.

Soruşturmanın gelişimi

İrtica eylem planı, aylar sonra bir subayın savcılara gönderdiği "orijinal belge" ve beraberindeki ihbar mektubuyla tekrar gündeme gelmişti. Belgeyi gönderen subay, "Tartışmaların başladığı dönemde Albay Dursun Çiçek'in odasındaki belgelerin imha edildiğini, kendisinin sadece bu belgeyi kurtarabildiğini" yazmıştı.

İstanbul Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz, dün gazetecilere yaptığı açıklamada, "Dursun Çiçek'in gelmesini bekliyoruz" demişti. Bir başka Ergenekon savcısı da, Çiçek'in zorla getirilmesi kararı aldıklarını söylemişti.

Bunun üzerine Çiçek'in avukatı Mustafa Çevik, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na yazılı başvuruda bulunarak, "Müvekkilinin, 2008/1756 soruşturma nolu dosya kapsamında, şüpheli olarak ifadesine başvurulmak üzere bugün (dün) saat 13.00'te adliyeye davet edildiğinden oldukça geç haberi olduğunu" kaydetmişti.

Müvekkili Çiçek'in kanser tedavisi gören annesinin durumunun ağırlaşması nedeniyle Tokat'a gitmek zorunda kaldığını ifade eden avukat Çevik, Başsavcılığa gönderdiği yazıda, "Müvekkilimin bahse konu mazeretine ilave olarak, daveti geç öğrenmem nedeniyle daha önceden planlı adli işlerim ve Ankara'da iştirak etmek zorunda bulunduğum davalar nedeniyle, müvekkilim ile birlikte 11 Kasım günü İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığında hazır olacağımızı bildirir, saygılar sunarım" ifadesini kullanmıştı.

SAVCI VE HAKİMİ ŞİKAYET

Deniz Kurmay Albay Çiçek, 23 Temmuzda Zekeriya Öz'ün de aralarında bulunduğu ''Ergenekon'' soruşturmasını yürüten savcılar ile tutuklanmasına karar veren Hakim Rüstem Eryılmaz'ı Hakimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna (HSYK) şikayet etti.

Albay Dursun Çiçek, 7 Ağustosta ise kendisiyle ilgili ''maksatlı ve gerçek dışı bilgileri içerecek şekilde yayın yaptığını'' iddia ettiği bazı televizyon kanallarıyla ilgili gerekli tedbirleri almadığı gerekçesiyle RTÜK üyeleri hakkında da ''görevi ihmal'' suçundan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.

Çiçek, ıslak imzası bulunduğu belirtilen ''İrticayla Mücadele Eylem Planı''nın posta yoluyla İstanbul Cumhuriyet Savcılığına ulaştırılması üzerine, ifade için yeniden Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesine çağrıldı.

Dursun Çiçek'in adı, üçüncü ''Ergenekon'' iddianamesinde de hakkındaki soruşturma devam eden şüpheliler arasında yer alıyor.

(Kaynak: Dünya Bülteni)

YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !