07-06-2008 10:42

Anayasa Mahkemesi`nin kararı meşru değildir

“İslami Kimlik Yasaklanamaz”, “ Başörtüsü Onurumuz, Koruyacağız” gibi sloganlar atıldığı Çorum`daki basın açıklaması, `Duyarlı ve tutarlı tüm insanlar da bu yasaklamalara karşı tavrını ortaya koymalı ve adaletsiz, keyfi uygulamalara karşı sesini yükseltmelidir!” vurgusu yapılarak basın açıklaması sona erdi.

Anayasa Mahkemesi`nin kararı meşru değildir
 

Özgür-Der Çorum Şubesi ve İlke-Der tarafından 06 Haziran 2008 tarihinde Çorum Merkez Postane önünde Anayasa Mahkemesinin Başörtüsü Kararı bir basın açıklaması ile protesto edildi. Özgür-Der Şube Başkanı Bülent Gökgöz tarafından okunan basın açıklamasında “Anayasa mahkemesinin vermiş olduğu bu kararla baskının, hukuksuzluğun, keyfiliğinin devam ettiği ve bu kararla bir kez daha İslami değerlerin hedef olduğunu açıkça ortaya koyulduğu” dile getirildi.

Yasakçı ve baskıcı zihniyete sahip egemenler kimi zaman yargı kararlarıyla kimi zaman darbelerle mesnetsiz bir irtica kavramına sığınarak İslami değerleri toplumsal hafıza ve pratikten silmeye, yok etmeye veya bulandırmaya çalışmaktadır.

İyice bilinmelidir ki adaleti ve iyiliği ayakta tutmak üzere Allah Teâlâ’nın Müslümanlara yüklediği kulluk görevi her zaman ve şartta devam etmektedir. Bu yasaklama ve baskılarla İslami değerlerimizi yok edemeyecekler, yaşantımızdan ve zihnimizden söküp atamayacaklar.

Bugüne dek kimi politikalarında çoğunlukla iradi ve ilkeli tavır gösterme konusunda uzlaşmacı ve tavizkar eğilimde olan AKP ise, kapatılma pahasına da olsa samimiyetini ortaya koyup toplumun taleplerini sonuna kadar savunmalıdır.

Bununla birlikte Müslümanların sorunlarının sandık başında ya da parlamento çatısı altında çözülemeyeceğini bir kez daha görmüş bulunuyoruz. Nefislerindekini Kur’an öğretileriyle terbiye etmiş ve inançları uğrunda bedel ödemeyi göze alabilen insanlar ancak insanlığın sorunlarını adalet temelinde çözebilirler.

İslami Kimlik sahibi insanlar olarak bir kez daha yineliyoruz ki; Anayasa mahkemesinin almış olduğu bu karar meşru değildir. İnsan fıtratını ve İslami değerleri ezmeye çalışan hiçbir kararı tanımıyoruz! 

“Müslüman Zulme Sessiz Kalma” , “Zulme Karşı Direneceğiz”, “Başörtüye Şartsız, Sınırsız Özgürlük” , “İslami Kimlik Yasaklanamaz”, “ Başörtüsü Onurumuz, Koruyacağız” gibi sloganlar atıldığı basın açıklaması, "Duyarlı ve tutarlı tüm insanlar da bu yasaklamalara karşı tavrını ortaya koymalı ve adaletsiz, keyfi uygulamalara karşı sesini yükseltmelidir!” vurgusu yapılarak basın açıklaması sona erdi.

                                                              Basın Açıklamasının Tam Metni

-BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM-

ANAYASA MAHKEMESİNİN KARARI MEŞRU DEĞİLDİR!

                                                           Saygıdeğer Çorum Halkı,

Anayasa Mahkemesi başörtüsü yasağının kaldırılmasına yönelik AKP’nin Anayasa’nın 10. ve 42. maddelerindeki değişikliğini iptal etmiş bulunmakta. Hatırlayacağımız üzere iptal davasını CHP ve DSP açmışlardı. Meclis'te 411 oyla kabul edilen 10. ve 42. madde değişiklikleri 9'a 2 oyla iptal edildi. Yargı kararlarıyla adeta baskının, hukuksuzluğun ve keyfiliğin devam ettirilmeye çalışıldığı bu ülkede mahkemenin verdiği bu karar, bir kez daha İslami değerlerin hedef olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Yasakçı ve baskıcı zihniyete sahip egemenler kimi zaman yargı kararlarıyla kimi zaman darbelerle mesnetsiz bir irtica kavramına sığınarak İslami değerleri toplumsal hafıza ve pratikten silmeye, yok etmeye veya bulandırmaya çalışmaktadırlar. Adeta ilahlık iddiasında bulunan egemenlerin bu baskıları sadece bugün ortaya çıkmış değildir. Aksine onlarca yıldır devam ettirilmeye çalışılan İslam dışı bir yaşam şeklinin çağdaşlaşma-batılılaşma adı altında topluma zorla dikte ettirilmeye çalışılan bir projenin uzantısıdır. Artık ortaya çıkmıştır ki egemenlerin tüm projeleri iflas etmiş ve çürümüştür, bundan dolayı da darbe hukuku işletilmeye çalışılmaktadır. Verilen bu siyasi kararla yargı, darbeci-baskıcı karakterini bir kez daha göstermiştir. Kendi koydukları hukuk kurallarını hiçe sayan tutarsız ve keyfiyet dolu kararlara imza atan mahkemenin adil karar vermemiş olması hiç de şaşırtıcı olmadı. Zaten darbe planlarının gün yüzüne çıktığı ancak darbecilerin değil darbecileri ifşa edenlerin yargılandığı bir ülkede, resmi ideoloji ve askeri vesayet yanlısı yargının tarafsızlığından söz edilebilir mi? Parti kapatmalardan 367 dayatmalarına kadar onlarca uygulamaya imza atmış olan Anayasa mahkemesi aslında siciline uygun bir karar vererek malum karakterini ilam etmiş oldu.

Anayasa Mahkemesinin neyi iptal ettiği üzerinde bir kere daha düşünmek gerekir. Anayasa'da açıkça Anayasa değişiklikleriyle ilgili denetim yetkisinin şekil unsurlarıyla sınırlı olduğunun belirtilmiş olmasına rağmen Anayasa Mahkemesinin dün aldığı karar hukukun, aklın, mantığın iptal edilmesi ve keyfiliğin, dayatmacılığın ikame edilmesi anlamına gelmektedir. Alınan karar cübbeli darbe niteliğindedir.

Bu kararı verenler aslında; başörtüsü takan bir öğretmenin çocuklara kötü örnek olduğuna dair karar verenler, kazandığı bir etkinlikten dolayı ödül alan genç kızı kürsüden indirenler, üniversite kapılarında ikna odaları kurup psikolojik işkenceyle genç kızların başlarını açmaları yönünde baskı uygulayanlar, İslami tercihlerinden dolayı onbinlerce insanı eğitim haklarından alıkoyup toplum hayatından da dışlamaya çalışanlar,başörtülü olma tercihlerinden ötürü hastane ve havaalanlarına giriş izni vermeyenler, Allah’ın bir emri ve Müslüman kadının kimliği olan başörtüsünün varlığını tartışma konusu yapanlar bahsettiğimiz yasakçı ve baskıcı zihniyetin, farklı kurumlardaki uzantıları ve temsilcileridirler.

Resmi ideolojinin temsilcileri laiklik, çağdaşlık, kamusal alan veya İnkılâp Kanunları gibi kavram ve araçlarla toplumun İslam'a olan bağlılığını yok sayan, baskı ve sindirme yoluyla terbiye etmeye yönelen politikalarını terk etmelidir.

Bugüne dek kimi politikalarında çoğunlukla iradi ve ilkeli tavır gösterme konusunda uzlaşmacı ve tavizkar eğilimde olan AKP ise, kapatılma pahasına da olsa samimiyetini ortaya koyup toplumun taleplerini sonuna kadar savunmalıdır.

Bununla birlikte Müslümanların sorunlarının sandık başında ya da parlamento çatısı altında çözülemeyeceğini bir kez daha görmüş bulunuyoruz. Nefislerindekini Kur’an öğretileriyle terbiye etmiş ve inançları uğrunda bedel ödemeyi göze alabilen insanlar ancak insanlığın sorunlarını adalet temelinde çözebilirler. İslami Kimlik sahibi insanlar olarak bir kez daha yineliyoruz ki; Anayasa mahkemesinin almış olduğu bu karar meşru değildir. İnsan fıtratını ve İslami değerleri ezmeye çalışan hiçbir kararı tanımıyoruz!   

Hiçbir güç Allah’ın emri olan başörtüsünü yasaklayamaz. İnancımızı ve kimliğimizi yasaklamaya kalkan hiçbir kararı kabul etmedik bundan sonra da etmeyeceğiz!

Bu kararı alanlar Müslümanların Allah'a ve O'nun rızasını temsil eden sembollere olan bağlılığında bir zayıflama olacağını zannetmesinler. Böylesi bir yanlış karar, bu kararı verenlerin toplum nezdinde daha bir nefretle anılmasına ve lanetlenmesine hizmet etmekten başka bir işe yaramayacaktır.

İyice bilinmelidir ki adaleti ve iyiliği ayakta tutmak üzere Allah Teâlâ’nın Müslümanlara yüklediği kulluk görevi her zaman ve şartta devam etmektedir. Bu yasaklama ve baskılarla İslami değerlerimizi yok edemeyecekler, yaşantımızdan ve zihnimizden söküp atamayacaklard

Duyarlı ve tutarlı tüm insanlar da bu yasaklamalara karşı tavrını ortaya koymalı ve adaletsiz, keyfi uygulamalara karşı sesini yükseltmelidir!

Bu basın açıklaması Özgür-der Çorum Şubesi ve İlke-der tarafından yapılmıştır. Basın açıklamamız sona ermiştir.

Protestoya katıldığınızdan dolayı Allah hepinizden razı olsun.

 
Özgür-der Çorum Şubesi/İlke-der
 
YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !