29-04-2010 00:00

Askerî cumhuriyet

“Okullar Millî Eğitim Bakanlığına bağlı değil mi?” diye soranlar çıkabilir. Genel yapı, sistem ve işleyişteki “askerî mantık” bir tarafa, sırf Millî Güvenlik dersine ilişkin bu detaylar dahi, sualin cevabını çok açık şekilde gözler önüne seriyor...

Askerî cumhuriyet

İslam ve Hayat

Milli Güvenlik Bilgisi dersleriyle ilgili tartışmalar devam ederken, Yeni Asya Gazetesi'nden Kazım Güleçyüz, dersle ilgili yönetmeliklere değindiği yazısında konuyu madde madde incelemiş. Geçtiğimiz günlerde Bakan Nimet Çubukçu'nun Milli Güvenlik derslerine askerlerin girmemesi yönünde talepler bulunduğunu, uzun süredir bu konuda çalıştıklarını, ama ilerleme sağlayamadıklarını söylemesini değerlendiren Güleçyüz "Sebebi ne olabilir?” sualinin cevabı, her konuda kendisini hissettiren, ancak bu meselede özellikle öne çıkan “asker ağırlığı” faktöründe. Ve bu ağırlığı, 1980'den beri yürürlükte olan Millî Güvenlik Bilgisi Öğretim Yönetmeliğinin 18 maddelik muhtevasında görmek mümkün." yorumunu yaparak yönetmeliği mercek altına alıyor.

Güleçyüz, ikinci maddeyi örnek vererek şöyle söylüyor: "2. maddeye göre, Genelkurmay, MSB, MEB, bünyesinde bu dersin okutulduğu okullar bulunan bakanlıklar, kuvvet komutanlıkları, Jandarma Genel Komutanlığı, özel ve tüzel kişilere ait okullarla birlik ve kurum amirleri ve dersin öğretiminde görev alanlar, yönetmelik kapsamında.Görüldüğü gibi, Genelkurmay’ın ilk sıraya konulduğu bu listede MEB tâlî bir konuma sahip. Böyle olunca, Çubukçu’nun “Bu dersi askerlerin vermemesi için çalışıyoruz, ama netice alamıyoruz” diye yakınmasında “anormal” birşey yok..."

Güleçyüz bir kaç maddeyi inceledikten sonra yazısını şöyle tamamlıyor: "Keza derste okutulan kitaplar da Genelkurmay Başkanlığında özel bir komisyonca hazırlanır. Bu hazırlığın MSB ve MEB’in görüş ve önerileri alınarak, kitabın MEB tarafından incelendikten sonra kabul edileceği ifadeleri ise işin garnitürü.

Yani, dersin sahibi birinci derecede Genelkurmay. MEB’in, dersle ilgili olarak gerek muhteva, gerekse kimler tarafından ne şekilde verileceği konularında, kendisine uygun görülen görevler haricinde devredışı bırakılmasının sebebi de bu.

“Okullar Millî Eğitim Bakanlığına bağlı değil mi?” diye soranlar çıkabilir. Genel yapı, sistem ve işleyişteki “askerî mantık” bir tarafa, sırf Millî Güvenlik dersine ilişkin bu detaylar dahi, sualin cevabını çok açık şekildeğü gibi, Genelkurmay’ın ilk sıraya konulduğu bu listede MEB tâlî bir konuma sahip. Böyle olunca, Çubukçu’nun “Bu dersi askerlerin vermemesi için çalışıyoruz, ama netice alamıyoruz” diye yakınmasında “anormal” birşey yok..."

Güleçyüz bir kaç maddeyi inceledikten sonra yazısını şöyle tamamlıyor: "Keza derste okutulan kitaplar da Genelkurmay Başkanlığında özel bir komisyonca hazırlanır. Bu hazırlığın MSB ve MEB’in görüş ve önerileri alınarak, kitabın MEB tarafından incelendikten sonra kabul edileceği ifadeleri ise işin garnitürü.

Yani, dersin sahibi birinci derecede Genelkurmay. MEB’in, dersle ilgili olarak gerek muhteva, gerekse kimler tarafından ne şekilde verileceği konularında, kendisine uygun görülen görevler haricinde devredışı bırakılmasının sebebi de bu.

“Okullar Millî Eğitim Bakanlığına bağlı değil mi?” diye soranlar çıkabilir. Genel yapı, sistem ve işleyişteki “askerî mantık” bir tarafa, sırf Millî Güvenlik dersine ilişkin bu detaylar dahi, sualin cevabını çok açık şekilde gözler önüne seriyor...

Yönetmeliğin devam eden diğer maddelerinde de, bu dersteki asker ağırlığını pekiştiren ilginç örnekler var. Onları da gözden geçirdiğimizde oluşan resim, konuyu iyice netleştiriyor:

Türkiye hâlâ bir askerî cumhuriyet...

YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !