Askeri savcılık `andıç`ı doğruladı

Askeri savcılık "andıç"ı doğruladı

Genelkurmay Başkanlığı'nın "andıç" adı altında basın-yayın organları hakkında hazırladığı değerlendirme raporunun basına sızmasıyla ilgili askerî savcılıkça yürütülen adlî soruşturmada sona yaklaştı. Genelkurmay Askerî Başsavcısı Albay Saim Öztürk, yayınlanan andıcın sahte olmadığını; ancak ilk taslak metin olduğunu söyledi.  

Askerî Savcı Saim Öztürk tarafından yürütülen soruşturmada, andıcın çalındıktan sonra mail ile yurtdışına gönderildiği iddia edildi. Nokta'nın 8 Mart tarihli sayısında yer alan haberde, Genelkurmay Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü'nce hazırlanıp Genelkurmay Genel Sekreteri Tümgeneral Salih Zeki Çolak'ın onayıyla Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Ergin Saygun'a gönderilen, 'Akredite Basın ve Yayın Organları Yeniden Değerlendirmesi' konulu üç sayfalık andıçta basın mensuplarının, 'TSK karşıtları' ve 'TSK yanlıları' olarak iki sınıfa ayrıldığı belirtildi.

Genelkurmay, andıcın basına sızmasının ardından soruşturma açılacağını açıklamıştı. NTV'nin haberine göre Genelkurmay Başkanlığı'nın "andıç" adı altında basın-yayın organları hakkında hazırladığı değerlendirme raporunun basına sızmasıyla ilgili askerî savcılıkça yürütülen adlî soruşturmada sona yaklaştı.

Genelkurmay Askerî Başsavcısı Albay Saim Öztürk, yayınlanan andıcın sahte olmadığını; ancak ilk taslak metin olduğunu söyledi. Soruşturmayla ilgili iki savcı görevlendirildiğini ve bunların siber suçlarla mücadele uzmanlarıyla çok geniş kapsamlı bir çalışma yürüttüğünü dile getiren Albay Öztürk, Türkiye'de şimdiye kadar bu çapta ve teknikte başka bir soruşturma olmadığını da kaydetti. Başsavcı Öztürk, şu ana kadar yapılan tespitlere göre, geçen ekim ayının başlarında çalışmanın bir görevli tarafından yapıldığını; ancak kısa bir süre sonra 12 Ekim tarihinde Genelkurmay'daki bir bilgisayarda bulunan bu çalışmanın çalındığını açıkladı. Albay Öztürk, yer, tarih ve işleniş şekli kesin olarak tespit edilmekle birlikte kimin çaldığı konusunda çalışmaların sürdüğünü dile getirdi.

Gazeteciler, TSK yanlısı ve karşıtı diye ayrılmıştı

Andıç olayı ilk olarak 28 Şubat sürecinde gündeme gelmişti. Nokta'nın ortaya çıkardığı Genelkurmay İkinci Başkanlığı tarafından hazırlanan 'Akredite Basın ve Yayın Organları Yeniden Değerlendirmesi' adını taşıyan belge ikinci andıç vakası olarak kamuoyuna yansımıştı. Yeni andıçta medya kuruluşları ile gazeteciler 'TSK yanlısı' ve 'karşıtı' olarak değerlendiriliyordu. Akreditasyonun gazetecilerin TSK'nın faaliyetlerine katılmak için kullanacağı basit bir 'giriş izni' olmadığının, bu uygulamanın bir 'güvenilirlik denetimi' olduğunun altı çizilirken, askerî müdahaleleri eleştiren köşe yazarları uygulamadan nasibini almıştı. M. Ali Birand, Cüneyt Ülsever, Hadi Uluengin, Murat Belge, Ufuk Güldemir gibi yazarlar TSK karşıtı gösterilirken, Ertuğrul Özkök, Özdemir İnce, Fatih Çekirge, Bekir Coşkun, Mehmet Y.Yılmaz, Fikret Bila gibi yazarlar ise TSK yanlısı olarak nitelendirilmişti. 

Kaynak: Zaman Gazetesi