27 Ocak 2009

AZ MI ŞÜKREDİYORUZ?

Hemen hemen her ev hanımının sorunudur “bugün ne pişirsem?” Neden böyle düşünürüz biliyor musunuz? Allah Teâlâ bize o kadar çok nimet sunmuş ki seçmekte zorlanıyoruz. Sebzeler, bakliyatlar, tahıllar, et, tavuk, balık vs.

 

Arabamız vardır, bir müddet bindikten sonra beğenmeyiz. Evimiz vardır, kusur bulur dururuz hep, daha genişini daha güzelini isteriz.

 

Allah bize hayırlı bir eş vermiştir, dünya tatlısı çocuklar, sağlıklı bir vücut, hava, su… Say say bitmez dünya nimetleri.

 

Peki, bunlara ne kadar şükrediyoruz hiç düşündük mü? Nefsimizin esiri miyiz yoksa efendisi mi? Ya bu nimetlerden faydalanamayanlar? Yiyecek bir ekmeğe muhtaç olan insanlar? Onların yerine koyduk mu kendimizi, bitmez tükenmez isteklerimizi sıralarken? Bu isteklerimizi elde etmek için ne kadar dünyaya daldığımızı, hırsla para kazanmak için gece gündüz çalışarak ahireti unuttuğumuzu hiç düşündük mü? Filistin’deki kardeşlerimizi! Soğuk kış şartlarında nerde kalıyorlar, ne yiyip ne içiyorlar aklımıza geliyor mu?

 

Şükretmek; verilen nimetlere dil ile, kalp ile Allah’a teşekkür etmektir. Kalp ve dil ile yapılan şükrün yanında fiili şükür de vardır. Bu şükür ise verilen nimeti (malı, zekâyı, makamı, mevkii, çocuğu…) Allah yolunda, Rabbimizin istediği şekilde sarf etmektir. Eğer aksini yaparsak şükrü hakkıyla yapmamış oluruz. Bir müslümanın her eyleminin başı besmele, sonu şükür olmalıdır.

 

O zaman şimdi şükür zamanı! Rabbimizin bize verdiği sayısız nimet için şükretme vakti! Şükretmek vaciptir. Kuran-ı Kerim’de:

 

“Allah şükredenlere bol bol nimet verir” (Fatır-30)

 

“Allah’ın size bol nimeti olmasaydı pek azınız hariç şeytana uyardınız.”(Nisa-83)

 

Allah Teâlâ, insanlara bol nimet vermiştir; fakat insanların çoğu şükretmez. (Bakara 246) mealinde yetmiş beşe yakın ayet-i kerime vardır.

 

İşte Rabbimiz birçok ayetinde bizden şükretmemizi istemektedir. Bir nimet gelince bunu Allah’tan bilip şükretmek, Allah’a isyan etmemek, Allah’ın verdiği her şeye razı olmak ve hayrında şerrinde Allah’tan geldiğine inanmak gerçek müminin özelliğidir.

 

 

Şeytan ise üstlenmiş olduğu misyon gereği insanları şükürden alıkoymak için elinden geleni yapar. Çünkü şükürde bir ibadettir. Şükretmeyen insanın nefsi azgınlaşır.

 

Şükretmezsek elimizdeki var olanları da kaybedebiliriz. Şükredersek Allah Teâlâ verdiği nimetleri kat kat attırır.

 

Alnımızı secdeye koyarak, ellerimizi semaya açarak, gözlerimizden yüreğimize gözyaşı akıtarak, Allah’a hamd ve teşekkür ederek, Müslüman kardeşlerimize özellikle Filistin’e maddi yardım manevi dua ederek, sadaka vererek, güleryüz göstererek, iyilik yaparak, tüm azalarımızla haramdan uzak durarak var mısınız şükretmeye…

 

Unutmayalım! Bu dünyada verilen bütün nimetler şükrü ve ya nankörlüğü ortaya çıkarmak için yaratılmış birer imtihan aracıdır.

 

Selam ve dua ile…