Başörtülü öğrencilere hâlâ 28 Şubat!
Diyarbakır’da başörtülü oldukları için baskıya uğrayan ve sürgün edilen ilköğretim öğrencileriyle ilgili bir açıklama yapan Özgür Eğitim-Sen Tokat Temsilciliği, başörtülü öğrenciler için 28 Şubat`ın devam ettiğini ifade etti.
İslam ve Hayat
Diyarbakır'da ilköğretim 6. sınıf öğrencisi Ece Nur Özel ve ilköğretim 8. sınıf öğrencileri Sebiha Alaş ve Büşra Ayata hakkında başörtülü oldukları için okul yönetimlerince yapılan baskıcı ve yasakçıları bir basın açıklamasıyla kınayan Özgür Eğitim-Sen Tokat Temsilcisi Beytullah Önce, "İnançları gereği örtünen fakat en temel insani hakları gasp edilen Ece Nur Özel, Sebiha Alaş ve Büşra Ayata hakkında okul yönetimlerinin yaptıkları tüm işlemlerin suç olduğunu ve haklarında gerekli soruşturmaların açılması gerektiğini hatırlatmak istiyoruz. Başörtüsü özgürlüğünü herkesten önce savunması gerekenlerin yasakçılık yaptığı bir süreçte sivilleşme, özgürleşme ve normalleşme gibi kavramlarla yapılan izahların ayağı yere ne kadar sağlam basabilir? Adalet, hakkaniyet ve özgürlük herkes için tesis edilmediği sürece toplumsal barış ve huzur ne kadar gerçekleşebilir? Bugüne kadar ayrımcılık hususunda birçok kez açıklama yapan Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu'yu söylediği doğruların eğitim sisteminde bir an önce hayata geçmesi için sorumluluk ve inisiyatif almaya davet ediyoruz. Hiç kimse dini, dili, etnik kimliği ya da kılık-kıyafeti gerekçesiyle ayrımcılığa ve baskıya kesinlikle maruz bırakılamaz." dedi.
Özgür Eğitim-Sen Tokat Temsilcisi Beytullah Önce, açıklamasının devamında şu hususlara vurgu yaptı: "Ece Nur Özel'e olduğu gibi Sebiha Alaş ve Büşra Ayata adlı öğrencilere de 'Başörtülü olarak okula geldiğim için verilen cezayı kabul ediyorum!' yazılı kâğıtların zorla imzalattırılmaya çalışıldığı, bu öğrencilerin okul yönetimleri ve bazı ders öğretmenlerince hiçbir yasal dayanağı bulunmadığı halde derslere alınmadığı anlaşılmaktadır. Bu öğrenciler ayrıca arkadaşlarının önünde uyarılmakta, sık sık bir kenara çekilerek adeta psikolojik baskıya maruz kalmaktadırlar. Aynı baskılar öğrencilerin velilerine de yönelmektedir. Yapılan tüm bu uygulamaların hepsi ayrı ayrı suçtur. 28 Şubat sürecinin en temel taşlarından biri olan başörtüsü yasağının bu ülke insanlarına verdikleri zararın boyutları her geçen gün derinleşiyor. Yüz binlerce öğrenci ve binlerce öğretmen başörtülü oldukları için sürekli zorbalıkla karşılaşırken; maalesef birçok sendika, STK ve başta Hükümet olmak üzere yetkili makamlar susmayı tercih ederek suça ve zulme ortak oluyor. Son yıllarda 'Hükümet yıpranmasın' bahanesi ardına saklanan Milli Eğitim Bürokratları, İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri ile okul yönetimleri, üzülerek ifade etmek istiyoruz ki; başörtüsüne karşı son derece menfi ve katı bir tutum takınarak, 28 Şubat sürecini aratmayacak uygulamalara imza atıyor." dedi.