Başörtülü olunca her yerde çifte standart uygulanıyor
`Başörtülü olmanız kötü bir şey olduğu için hakkınızda yapılan birçok şeye katlanmak zorunda kalırsınız. Bir öğretmen sokakta başını örttüğü için görevinden alındı. Gerekçe olarak sokakta bile öğrenciye kötü örnek olmak belirtildi.`
İslam ve Hayat
Bolu'daki Abant Platformu toplantılarının beşinci oturumunda "Gündelik Hayatta Siyasal ve Toplumsal Sorunlar Karşısında Vesayet" başlığı çeşitli yönleriyle tartışıldı. Oturumda başörtüsü sorunu hakkında konuşan Yıldız Ramazanoğlu "Yasada başörtüsünü yasaklaya hiçbir düzenleme yok. Buna benzer sadece fes konusunda bir karar var. Hacettepe’de bana okutulan bir metinde “bundan sonra derslere başörtülü olarak derslere giremezsiniz” diyordu. Başörtülü olmanız kötü bir şey olduğu için hakkınızda yapılan birçok şeye katlanmak zorunda kalırsınız. Bir öğretmen sokakta başını örttüğü için görevinden alındı. Gerekçe olarak sokakta bile öğrenciye kötü örnek olmak belirtildi.
İnsan hakları, eğitimde fırsat eşitliği vs gibi konularda düzenlemeler eğer siz başörtülüyseniz daha farklı uygulanıyor. Avrupa Standartlarında uygulanan kimi uygulamalara işaret edilerek neden Türkiye’de de uygulanmadı sorgulandığında Türkiye’de uygulanamayacağı cevabını alırsınız. İlerleme felsefesine göre insanlar dini inançlardan vazgeçeceği düşüncesi hakimdir. Bu nedenle eğitim arttıkça, eğitilmiş insan arttıkça başörtülü insan sayısında da azalma bekleniyor. Ama bu bir insan durum hiç de öyle olmuyor, olmaz da." dedi.Yasak keyfi uygulanıyor
Müzakare bölümünde söz alan gazeteci-yazar Emine Uçak ise "Başörtüsü yasağının keyfi oluşu beni rahatsız ediyor. Bununla ben bir çay bahçesinde veya bir yere röportaja gittiğimde de karşılaşıyorum. Yasağa karşı olanların da fikirleri var. Mesela öğretmen olmasın, başını örtsün ama görev almasın diyorlar. KPSS sınavına girecekleri gün gelmişti ve sınava girişte bir Webcam karşısında çekilen yeni fotografla içeri alınıyoruz yani uygulamanın bir de böyle taciz edici bir boyutu var." şeklinde konuştu.
Yeni Şafak'ta köşe yazarlığı yapan Özlem Albayrak, sorunun herkesi ilgilendirdiğine dikkat çekerek şu yorumu yaptı: "Başörtüsü konusunda sadece başörtülülerin konuşması rahatsız edici. Yıldız hanımın başörtülülerin hislerini aktarmıştı. Konuya vesayetçi rejim açısından baktığımda. Herhalde dindarlar sistemle daha çnce hiç bu kadar karşı karşıya gelmemişti. Vesayetçi rejim dahi olsa bir meşruiyet zeminine ihtiyaç duyar. Her ne kadar içi boş olsa da bir yalan üretmeliydi. Başörtüsü ve türban ayrımı yaptı. Sonuç ortada. Bu konuyu hangi kesimden olursa olsun özelikle erkekler de konuşsun yazsın."