20-10-2009 13:15

Başörtüsü Platformları hâlâ meydanlarda!

Başörtüsü Platformları bu hafta da meydanlarda haksızlıklara ve yasaklara dikkat çekerek, mücadeleye devam çağrısı yaptılar

Başörtüsü Platformları hâlâ meydanlarda!

 

İslam ve Hayat

Başörtüsüne Özgürlük eylemleri 5. yılda da devam ediyor. Bu haftaki eylemlerde Antalya'da başörtüsü eylemine çocuklarıyla geldikleri için yargılanmaya başlayan ailelere destek mesajı verildi, Kenan Alpay'a açılan dava protesto edildi, Ceylan Önkol, Türkiye-israil ilişkileri, başörtülü olduğu için otobüsten indirilen öğrenci ile tedavi edilmeyen nine, Çeçenistan'a Türkiye'den giden heyet gibi mevzular gündem oluşturdu. Eylemlerdeki açıklamalardan dikkat çekici bölümleri sizinle paylaşıyoruz. 

Kocaeli İnanç özgürlüğü Platformu (235.hafta)

"Koceli'den başlayan direniş zincirinin halkası inşallah tüm yurdu kaplayacaktır. Bir yandan direniş yayılırken ve ülkemizde demokrasi adına sevindirici gelişmeler olurken maalesef başörtüsü sorunu konusunda hala olumsuz birtakım gelişmelerle karşı karşıyayız.. Antalya’ da başörtüsüne özgürlük mücadelesi veren kardeşlerimiz hakkında Antalya cumhuriyet savcılığının açtığı dava başladı... Sayın yetkililere buradan sesleniyoruz. Bizim çocuklarımızın ruh sağlığı onların kılık ve kıyafetine karışılması yüzünden ve onlara kılık kıyafetinden dolayı baskı yapılması yüzünden bozulmaktadır. .. Antalya’daki kardeşlerimiz sizin bu direniş mücadelenizde yanınızda olduğumuzu deklare ederiz."

Sakarya Adalet Girişimi Başörtüsü Platformu (214. hafta)

"Ülkemizde AKP’nin açılım rüzgarları devam ederken Diyarbakır Lice’de koyunlarını otlatırken askeri birlikten atıldığı iddia edilen bir havan mermisi ile parçalanan küçük ceylan’la ilgili sessizlik devam ediyor.
Bu vesile ile “one minute” cülerin kendi halklarına dönük vurdum duymazlıklarını izah etmek kendileri açısından mümkün olmasa gerek."

Ankara İnanç Özgürlüğü Platformu (195.hafta)

"28 Eylül 2009 tarihinde Diyarbakır’ın Lice İlçesi Şenlikköy Mezrasında hayvanlarını otlatırken parçalanarak hayatını kaybeden küçük Ceylan’ın ölüm nedeni hakkında yetkililer hala tatmin edici bir açıklama yapmamışlardır. İnsan hakları örgütlerinin incelemeleri sonucunda olayda devlet yetkililerinin sorumluluğunun olduğu ve bazı görevlilerin de görevlerini ihmal ettiği belirlenmiştir. Oysa yaşama hakkı Türkiye’nin de altında imzası bulunan pek çok insan hakları metni ile teminat altına alınmıştır. Yetkililer bir an önce sorumluları tespit ederek yargı önüne çıkarmalıdır. Aksi takdirde her an başına ne geleceğini kestiremeyen insanların devlete güveni sarsılacaktır. Ayrıca olayın zamanlamasına dikkat çekiyoruz. Acaba halkların kardeşliğini istemeyen, gerilim ortamlarından medet umanların yeni bir provakasyonu ile mi karşı karşıyayız?"

Akyazı Başörtüsüne Özgürlük Platformu (141. hafta)

"Ülkemizde inandıkları gibi yaşamalarına imkan sağlamayan insanların, başörtüsü mağdurlarının yanında yer almanın da suç olduğu iddia edenler bilmelidirler ki kendileri insanlık suçu işliyorlar. Antalya’da yapılan başörtüsüne özgürlük eylemine destek verdikleri için Antalya savcılığınca takibata uğrayan kardeşlerimiz açık bir haksızlık ve hukuksuzlukla karşı karşıyadırlar. Ülkemizde hiçbir dayanağı olmayan yasaklara karşı mazlumların yanında yer alanlar bu tür baskı ve yıldırmalara boyun eğmeyeceklerdir."

Konya İnanç Özgürlükleri Platformu (110. hafta)

"Hak, mutlak doğru olandır ve adaletin tesis olabilmesi için gerekli ilk şarttır. Adaleti tarif edecek olursak; her hak sahibine hakkının teslim edilmesi ve eşyayı yerli yerinde kullanmaktır diyebiliriz. Bilinmesi gereken bir başka gerçek ise Hakkın, ancak onu içtenlikle arayan insan tarafından bulunacağıdır. Başka türlüsü düşünülemez.

Bu izahat, zalim iktidarların neden zalim olduklarını yeterince açıklamaktadır. Onların mayasını oluşturan enaniyyet, ihtiras, ekâbirlik, sonu gelmez şehvet ve arzular onların hakkı görmelerine engel olmaktadır. Onlar asla mazlumun yanında yer alamazlar. Hakkı da ikame etmezler. Çünkü mazlumların ve hak sahiplerinin hali, daha önce saymış olduğumuz zalimlerin sıfatlarını okşamadıkları gibi, onlara diken olup batmaktadır."

Kütahya Mazlum-der şubesi (2. hafta)

"Başörtüsü yasağı devam ediyor. Toplumsal muhalefetin temel dinamiğini teşkil etmesi gereken kesimlerin bu yasak karşısındaki itirazları gittikçe azalıyor, sesler kısılıyor. Başa çıkamadığımız bu zulüm zamanla kabulleniliyor, bıkkınlığa yol açıyor.

Bunca yıldır sağdan veya soldan zulmün unutulmasını, üzerine ölü toprağı serilmesini isteyenlere karşı, direnişi ayakta tutan inancımızla başörtüsüne özgürlük talebini her zaman haykıracağız. Zulmü yapanları ve destek olanları unutmayacağız, unutturmayacağı z.

Kimseden bir lütuf, bir ayrıcalık değil yalnızca hakkımızı istiyoruz. Bu zorbaca yasaklar, inandığı gibi yaşayamayan insanları bir bunalıma ve öz saygı zedelenmesine itmektedir. Maalesef ki aradan geçen bunca zamana karşın hala inanç özgürlüğü ihlalleri bir kâbus gibi ülkemizin ve insanımızın üzerindedir. Fakat bizler biliyoruz ki hiçbir durum sonsuza kadar varlığını sürdüremez, elbet biter mutlaka yok olur ve kara bir leke olarak tarihte yerini alır."

Van Hak ve Özgürlükler Platformu ise bu hafta düzenlediği eylemde el-kaide bahanesiyle yapılan baskınları ve haksız gözaltıları protesto etti.

YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !