Bayramları bayram yapan, Allah`a yaklaşma şuurudur
Esas bayram, gerçek bayram; İslâm`ın her şeyimize, bireysel, sosyal ve siyasal hayatımıza hâkim olmasıyla, Allah`a hakkıyla kulluk sergilememizle ortaya çıkacaktır. Bayramlar Allah`a kulluğun neticesi, Allah`a yaklaşmanın sembolleridir. Esas bayram, tâğutların Cehenneme çevirdiği dünyayı Cennete benzettiğimiz ve Cenneti hak ettiğimiz gün olacaktır.
Bayramlar, bizi Allah’tan uzaklaştıran değil; Allah’a yaklaştıran günler olmalıdır. İnsan, Allah’a ne kadar itaat ve ibâdetle yaklaşıyorsa o oranda bayram yapmaya hakkı olur. Bir ay tutulan orucun, bu ayda verilen fıtra ve zekâtların, teravih gibi ekstra namazların, yani çeşitli ibâdetlerin yapılmasının sonunda Ramazan bayramı yapılır.
Kurban kelimesi, kurbiyet; Allah’a yaklaştıran ibâdet anlamına gelir. Kurban; en değerli varlıklarımızı İbrâhim gibi gözünü kırpmadan Allah yolunda fedâ etmenin; gerektiğinde de İsmâil gibi kendi canımızı hiç çekinmeden O’nun için verebilmenin sembolüdür. Bayram, namaz kılarak başlar, bu günde ekstra tekbirler ve zikirler vardır. Namazdan, ibâdetten kopuk bir bayram anlayışı dinimizde yoktur. Allah’tan gâfil geçirilen günler bayram değildir.