Bayuncuk davasında bir hukuksuz karar daha
Halis Bayancuk’a verilen akıl almaz cezalar hakkında adliye önünde yapılmak istenen basın açıklaması dahi polis tarafından engellenmeye çalışıldı!
Halis Bayancuk’a karşı açılan üçüncü davada da hukuksuzluk işletilerek 12,5 yıl hapis cezası verildi. Böylece Bayancuk’a toplamda 37,5 yıl hapis cezası verilmiş oldu. Hukuksuzluğu dile getirmek için adliye önünde toplanan STK’lara ve avukatlara basın açıklaması yapmak isterken, emniyet müdahale ederek engellemeye çalıştı.
Bayancuk, 2007 yılından beri 6 farklı ağır ceza mahkemesi tarafından yargılandı ve yargılama sürecinde 8 yıl tutuklu yargılanarak mağdur edildi. Birden fazla örgütün lideri ve üyesi olarak suçlandığı dava dosyası bir hukuk garabeti olarak basına yansımıştı.
Böylece dün yargılandığı mahkemece Bayancuk’a, ismi bile henüz koyulmamış hayali bir örgütün yöneticiliğinden 12,5 yıl daha ceza verilmiş oldu.
Bayancuk’un tutuklandığı son dosya olan Sakarya Cumhuriyet Savcılığı'nın hazırladığı iddianame 4 yıl sürdü. Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesi 3 yıl 4 ay boyunca herhangi bir somut delil olmadan tutuklu olarak yargıladı.
İstinaf mahkemelerinin siyasi konjonktüre göre kendi aldıkları kararlarla çelişen hukuksuz yargılama sürecinde Bayancuk El Kaide, bazen de IŞİD yöneticisi olmakla suçlanırken, son mahkemede örgüt ismi olmadan örgüt yöneticiliğinden ceza verildi.
Toplamda 37,5 yıl terörden hapis cezasına çarptırılan Halis Bayancuk’un henüz hangi terör örgütünün yöneticisi ya da üyesi olduğu mahkemece belirlenmiş değil.
Basın Açıklamasına Müdahale
Mahkeme sonrası adliye önünde basın açıklaması yapmak isteyen STK’lar Özgür-Der, Mazlum-Der ve on avukata emniyet müdahale etti. Mazlum-Der’den Avukat Kaya Kartal, basın açıklamasının dahi engellenmesinin kabul edilemez olduğunu ve ortaya çıkan hukuksuzlukları eleştirmeye müdahale edilmesinin hukuk ile hiçbir şekilde bağdaşmadığını konuşmasında beyan etti.
Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, delilden, verili somut kanıttan yoksun 3 ayrı davada 3 örgüt suçlaması ile yapılan duruşmanın tamamen medyatik yargılamanın sonucu verilmiş bir karar örneği olduğunu söyledi.