Bir cibiliyetsizlik dayatması olarak `toplumsal cinsiyetsizlik`
Batı hayranlığının, neredeyse geri kalmış tüm dünya ülkelerinde korkunç bir etkiye sahip olduğunu görünce, batıya biat etmiş liderlerden daha tehlikeli olan bir şey var ise, şüphesiz o da silahsız işgal anlamına gelen kültür emperyalizmidir. Birincisinden kurtulmak kolay, ama ikincisi o kadar ciddi ve silinmez etkilere sahip ki…
Son zamanlarda özellikle büyük şehirlerde görülen sokaklarda çıplak halde yürüme, sokak ortasında hayvanlar gibi ahlaksızca ilişkiye girme, LGBT tarzı dernek-vakıfların pervasızca eylemleri bize sanki dün planlanmış bir şey gibi geliyor. Oysa tüm bu küresel gelişmeler bize yeryüzünde hiçbir gelişmenin aslında doğaçlama olmadığını gösteriyor.2011 yılında ilk kez yürürlüğe konan İstanbul sözleşmesini 10 sene sonra kaldırmak övünülecek bir şey değil. Kanunlar yürürlükte olmasa da tüm toplumu CİNSİYETSİZ hale getirmek isteyen CİBİLİYETSİZLER LGBTtarzı dernek-vakıflar üzerinden aile yapısının çökertilmesi ve tüm toplumu kapitalist ekonomik sistemin birer kölesi yapma amacı her gün biraz daha etkili oluyor ve hayatımız her gün biraz daha kuşata altına alınıyor.
Bakın ben bu durumu herhangi bir ideolojiyeveya herhangi bir dini otoriteye karşı yapılan saldırı olarak görmüyorum. Çünkü bu direk İslama veya islam topluma yapılan bir saldırı değil, çünkü ORTADA BİR İSLAM TOPLUMU yok desek çok mu abartmış oluruz?