Bir coğrafya adını arıyor!
Türkiye coğrafyasının şehir, ilçe ve köylerinin nasıl değiştirildiğini ve gerçek isimlerini araştıran İbrahim Sediyani dört yıl süren bir çalışmanın ardından “Adını Arayan Coğrafya” kitabını kaleme aldı.
Türkiye coğrafyasının şehir, ilçe ve köylerinin nasıl değiştirildiğini ve gerçek isimlerini araştıran İbrahim Sediyani dört yıl süren bir çalışmanın ardından “Adını Arayan Coğrafya” kitabını kaleme aldı.
Bu alanda Cumhuriyet tarihinde yapılmış ilk ve tek çalışma olan kitapta yalnızca Türkiye'de değiştirilen yer isimleri değil, pekçok ülkede yapılan uygulamalar da var.
İbrahim Sediyani tarafından hazırlanan "Adını Arayan Coğrafya" isimli kitap, Özedönüş Yayınları arasından çıktı. Araştırmalarını Avrupa'da sürdüren yazar, kitabında"asimilasyon politikalarının" yalnızca Türkiye'deki değil dünyadaki uygulamalarını da aktarıyor. İbrahim Sediyani'nin kitabı aynı zamanda bu alanda Cumhuriyet tarihinde yapılmış ilk ve tek çalışma. Yazar, dört yıl süren bir araştırmanın sonucu ortaya çıkardığı bu kapsamlı çalışmayı yalnızca okuyarak ve not tutarak değil gezerek, konuşarak ve tanıyarak gerçekleştirmiş. Sediyani, kitabının hazırlama sürecini şöyle anlatıyor: "Adı değiştirilmemiş neredeyse tek karşı bir toprak bile kalmadığından her yerin eski adını yeni adıyla birlikte araştırıp saptamak bunu yazıya geçirmek tutanakları hazırlamak oldukça güç oldu. Diğer tarafta ise adlar ne kadar değiştirilirse değişsin ne miktar asimle edilirse edilsin yerli halk o yerleşim yerlerin halen eski adlarıyla söyler."
Ulusal temel dayalı bir yapılanmanın gerçekleşmesinden sonra yoğun bir asimilasyon süreci yaşatıldığına vurgu yapan Sediyani, bu gelişmelerden en çok payını alan Doğu, Güneydoğu Anadolu ve Karadeniz'de Kürtçe, Lazca, Farsça, Hayca, Çerkezce, Gürcüce hatta Osmanlıca tüm il, ilçe, bucak, köy, mezra, dağ, ova, göl, nehir, çay, köprü vb. her şeyin adının zorla değiştirilerek masa başında Türkçeleştirildiğine vurgu yapıyor. Bu çalışmayla da bu bölgenin gizlenmiş varsıl tarihini, sosyal ve kültürel birikimini ortaya çıkarmaya çalıştığına dikkat çekiyor. Kitap Dünyada Asimilasyon ve Yurtta Asimilasyon başlıklı iki ayrı bölümden oluşuyor. Endülüs İslam Medeniyeti döneminde bugünkü Portekiz ve İspanya'daki şehirlerin İslami isimleri derli toplu ve bir bütün halinde yer alıyor.
Yazar, Almanya'nın Polonya ve Çekistan'da, Fransa'nın Korsika, Cezayir ya da diğer Afrika ülkelerinde İspanya'nın Endülüs'te yaptıkları uygulamalar ayrıntılı olarak inceliyor. Kitabın ikinci bölümünde ise Türkiye'deki 40 il, 368 ilçe ve 7526 köyün de maruz kaldığı asimilasyona dair bilgilere yer veriliyor. Türkiye'deki Kürt, Laz ve Gürcü köylerinin yanısıra ülkemizin dört bir yanındaki Çerkez köyleri de bu kitapta. Demokratik açılım tartışmalarının yoğunlaştığı bugünlerde Sediyani'nin çalışması önemli bir kaynak eser olarak değerlendirilebilir.
İbrahim Sediyani bir yerin adı zikredilirken eski adıyla beraber verilmesinin önemine dikkat çekiyor ve ekliyor: "Bingöl (Çêwlik) ili, Genç (Dara Hênê) ilçesinin, Servi (Sêvan) bucağına bağlı Üçgül (Hesanen) köyü şeklinde adlar yaşatılabilir."
(Kaynak: Yeni Şafak)