BM daha fazla görmezden gelemedi
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu, Siyonist işgal rejiminin Gazze`de savaş suçu işlediğini ortaya koyan Goldstone Raporu`nu kabul etti.
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu, Siyonist işgal rejiminin Gazze'de savaş suçu işlediğini ortaya koyan Goldstone Raporu'nu kabul etti.
İnsan Hakları Komisyonu'nun 25 üyesi raporun görüşülmesi yönünde oy kullanırken, 6 üye red oyu kullandı. 11 ülke ise çekimser kaldı.
Rapor İsrail'in Gazze'de bilinçli olarak sivilleri hedef aldığını ve sayısız savaş sucu işlediğini belirtmekle birlikte, Hamas'ı da İsrail'e yönelik roket saldırıları nedeniyle 'savaş suçu' işlemekle itham ediyor.
GÖRÜŞMELER SERT GEÇTİ
BM İnsan Hakları Temsilcisi Navi Pillay komisyonun dünkü oturumunun açılışında "İşgal altındaki topraklar ve İsrail'de işlenen suçların cezasız kalması adeta bir gelenek haline gelmiş durumda" diye konuştu.
Pillay "insan hakları ihlalleri ve bu konudaki hukukun ihlaline ilişkin şikayetlerin tarafsız, bağımsız, zamanında ve etkili bir şekilde" soruşturulması çağrısında bulundu.
İsrail Birleşmiş Milletler raporundaki iddiaları araştırması konusunda müttefiikleri ABD, İngiltere ve Fransa'dan da baskı görmüştü.
Rapora dayalı karar taslağında BM Genel Sekreteri Ban ki-Moon'un, İsrail ve Filistinlilerin Goldstone raporunun tavsiyelerine uyup uymadıklarını izlemesi isteniyor. Taslak ayrıca İsrail'in Doğu Kudüs politikasını da kınıyor.
İŞGALCİ, SAVAŞ SUÇLARI MAHKEMESİNE TAŞINABİLİR
Raporda, İsrail ve Filistin'in suçlamalarla ilgili soruşturma açmaya yanaşmaması durumunda, BM Güvenlik Konseyi'nin konuyu Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi'ne göndermesi için çağrıda bulunuluyor.
Richard Goldston tarafından hazırlanan raporda, İsrail Gazze'de Filistinli sivillere karşı orantısız güç kullanmakla suçluyor. İsrail'in politikaları ekonomik ambargodan 13 İsrailli ve bin 400 Filistinlinin ölümüne yol açan saldırıya kadar geniş bir yelpazede yer alıyor.
FİLİSTİNLİLER CANLI KALKAN OLARAK KULLANILDI
İsrail güçlerinin hükümet binalarını ve altyapıyı bombaladığı, şehirler üzerine beyaz fosfor bombaları ve füzeler kullandığı ve Filistinlileri canlı kalkan olarak kullandığı da raporun detayları arasında yer alıyor.
İSRAİL YEDİNCİ DE SUÇLU BULUNDU
Bugüne kadar İsrail'in savaş suçları altı kez BM'nin önüne gelmesine rağmen, ABD'nin büyük gayretiyle, İsrail hiçbirinde suçlu bulunmamıştı.
(Kaynak: Dünya Bülteni)
-
HUSEYİN SASMAZ 17-10-2009 22:59
Tatbikatın Ertelenmesi, Yeni Amerikan Stratejisinin Bir Gereğidir! Bu yıl 12-23 Ekim tarihleri arasında Konya'da yapılması planlanan "Anadolu Kartalı" adlı uluslararası hava tatbikatına "İsrail" uçaklarının katılmayacağı haberleri basında yer aldı. Bu bağlamda el-Arabiyye televizyonunun sorularını yanıtlayan Başbakan Erdoğan, halkın tatbikata "İsrail'in" katılmasını istemediğini, bu nedenle tatbikatın uluslararası bölümünü ertelediklerini ifade etti. كَبُرَتْ كَلِمَةً تَخْرُجُ مِنْ أَفْوَاهِهِمْ إِن يَّقُولُونَ إِلاَّ كَذِبًا "Ağızlarından çıkan, ne büyük, (ne ağır) bir söz oldu! Onlar ki yalandan başkasını söylemezler." [el-Kehf 5] Hilafet Devleti yıkıldıktan sonra sömürgeci kafirlerin Müslümanların göğsüne sapladığı zehirli hançer "İsrail'i" tanıyan ilk İslam ülkesi Türkiye Cumhuriyeti, Filistin'deki Müslüman kardeşlerimize karşı onca vahşet işlemesine rağmen gerek geçmiş hükümetler döneminde olsun gerekse mevcut AKP hükümeti döneminde olsun her zaman Yahudi varlığı ile sıcak ve samimi diplomatik ve askeri ilişkiler kurmuştur. Madem Erdoğan, halk "İsrail'in" katılmasını istemedi diye tatbikatın uluslararası bölümünü ertelediklerini söylüyor o halde ne diye tatbikatı iptal etmediler de ertelediler? Erdoğan bu sözünde samimi olsaydı tatbikatı ertelemezler iptal ederlerdi nitekim tatbikatın iptal edilmeyip şimdilik ertelenmesi demek ileriki zamanlarda yapılacağı anlamına gelir. Bu da göstermektedir ki şu anki bölgesel konjoktür Yahudi varlığının da katılacağı böylesi bir tatbikatın ertelenmesini gerektirmektedir. Yoksa bunun halkın Yahudi varlığını istememesiyle hiçbir ilgisi yoktur. Zira AKP, Türkiye'deki Müslüman halkın Yahudi varlığına karşı beslediği akidesinden kaynaklanan nefret duygularının gereğini ne zaman yerine getirdi ki bugün getirsin! Madem Erdoğan, halk "İsrail'in" katılmasını istemedi diye tatbikatın uluslararası kısmını iptal ettiklerini söylüyor o halde ne diye iktidarda oldukları halde 2001 yılından beri her sene düzenli olarak bu tatbikatları yapmışlardır? Çünkü tatbikatın ertelenmesi yeni Amerikan yönetiminin bölgede AKP hükümetine biçtiği rolün bir gereğidir. Ayrıca ertelenmemiş olsaydı tatbikata Yahudi varlığının yanı sıra Amerika ile İtalya da katılacaktı. O halde Erdoğan, Türkiye'deki Müslümanların bu tatbikata Amerika ile İtalya'nın katılmasını istediğini iddia etmektedir. Yahudi varlığı ile Amerika ve İtalya arasında ne fark var! Ha Yahudi varlığı ha Amerika ha İtalya hepsi de birer küfür devleti olup Müslümanların baş düşmanıdır. Bütün bunların sonucunda ortaya çıkmaktadır ki Erdoğan'ın bu açıklaması, Türkiye'deki Müslümanların metamorfoz Yahudi varlığına karşı olan nefret ve öfke duygularını istismar etmekten öte bir şey değildir. Son olarak deriz ki: Türkiye'deki Müslüman halkın sesine kulak vermek Yahudi varlığı ile yapılacak tatbikatın ertelenmesiyle değil Yahudi varlığını kökünden kazıyacak orduları harekete geçirmekle olur!