Brezilya`da en hızlı yayılan din İslam
Brezilyalı araştırmacı Faris Faris, Brezilya’da en çok yayılan dinin İslam dini olduğunu ve bu ülkede yaşayan müslümanların sayısının her ay yüzde 3 oranında arttığını söylüyor.
Brezilyalı araştırmacı Faris Faris, Brezilya’da en çok yayılan dinin İslam dini olduğunu ve bu ülkede yaşayan müslümanların sayısının her ay yüzde 3 oranında arttığını söylüyor.
Brezilya’da yaşayan müslümanların sayısının ne kadar olduğunu ortaya koyan kesin istatistikler yok. Ancak İslami Cemiyetler, Arap ve İslam ülkelerinden gelenler ve müslüman olan brezilyalılarla birlikte (gerçi bazı brezilyalılar eski dinlerine döndüler) bu sayının üç milyon civarında olduğunu tahmin ediyor.
Brezilya, İslam’ı Portekizli sömürgecilerin 16. ve 17. yüzyılda Afrika’dan getirdikleri müslüman köleler vasıtasıyla tanıdı. O tarihten bu yana Brezilya’da büyümesini sürdüren İslam yirminci yüzyıl başlarından itibaren buraya göç eden Arap göçmenlerle birlikte varlığını giderek artırdı.
RUHİ BOŞLUK
Arap asıllı Brezilyalı araştırmacı Faris Faris Brezilyalıların doğaları gereği ibadet etmeyi çok sevdiklerini ancak genç kuşağın, Avrupalıların gelip Güney Amerika kıtasını işgal ettikten sonra bu toprakların yerlisi olan “Kızılderilileri” yok etmesinden itibaren ülkenin resmi dini olan hristiyanlıktan uzaklaştıkları için büyük bir ruhi boşluk yaşadıklarını söylüyor.
El-Cezire’ye konuşan Faris Brezilya’da en çok yayılan dinin İslam dini olduğunu ve bu ülkede yaşayan müslümanların sayısının her ay % 3 oranında arttığını çünkü Brezilyalıların kolaylıkla İslamı kabul ettiklerini söyledi.
İslami cemiyetlere göre sadece Sao Paolo’da her gün üç kişi müslüman oluyor.
EN ÇOK GENÇLER VE KADINLAR MÜSLÜMAN OLUYOR
Sao Paolo’da bir camide imamlık yapan Hüsam el-Büstani ise müslüman olan Brezilyalıların daha çok gençlerden ve kadınlar arasından çıktığını kendi tabiriyle bu da Brezilya’da İslamın geleceğinin çok parlak olduğunu gösterdiğini vurguladı.
El-Cezire’ye konuşan Brezilyalı gazeteci Ritha de Siba ise kadınların ve gençlerin İslamiyeti seçmesinin asıl nedeni Brezilya toplumunda gittikçe daha büyük bir sorun haline gelen aile dağılımından ve aile içi istikrarsızlıktan en çok kadın ve gençlerin etkilenmesini gösteriyor ve ekliyor: Kadınlar ve gençler yitirdikleri değerleri İslam’da buluyorlar.
Brezilya’da kadının müslüman kadının aksine aile ve iş ortamında hatta sokakta gerekli saygı ve takdiri görmediğini ifade eden Rita bunun nedenini batılı medya organlarının kadını bir ticari meta olarak kullanmasına bağlıyor.
Rita’ya göre Brezilyalı erkeklerin eşlerine maddi ve ahlaki sorumluluklarını yerine getirmemeleri de Brezilyalı kadınların müslüman olmalarının diğer bir nedeni.
MÜSLÜMAN OLANLARIN BİR KISMI ESKİ DİNLERİNE GERİ DÖNDÜ
Ancak yeni müslüman olan Brezilyalılara dini destek amacıyla kurulan derneklerden biri olan Müslüman Brezilyalı Gençler Derneği son iki yılda müslüman olanların bazılarının tekrar eski dinlerine döndüklerini ileri sürüyor.
Yeni müslüman olanlardan biri olan Andrea Lewis müslüman topluma entegre olmak ve dininin hükümlerini öğrenmekte zorluk çektiğini saklamıyor.
Lewis Brezilya’daki müslüman toplumun kendi arasında Arap asıllı müslümanlar ve Brezilyalı Müslümanlar olarak ikiye ayrıldığını, Arap asıllı olan müslümanların Brezilyalı müslümanları küçümsediklerini, müslüman Brezilyalılarınsa İslam’la ilgili bilgileri öğrenip Brezilyalı kardeşlerine öğretecek yeterli imkanlara sahip olmadıklarını savunuyor.
Lewis Müslüman olan Brezilyalıların müslümanların geldikleri ülkelerdeki farklı mezhep ve dini eğilimlerin çeşitliliğinden dolayı hangi mezhep ya da eğilimin doğruluğu konusunda şaşkınlık yaşadıklarını bu durumun müslümanlar için doğal olmasına rağmen biz yeni Brezilyalı müslümanların müslüman topluma adapte olmamızın önünde bir engel olarak durduğunu vurguluyor.
HELAL KESİMDEN İŞADAMLIĞINA
Asıl adı Abdulhalim Muhammed el-Mekki olan Sudanlı Marcos Brezilya’da islami kesim işinde nasıl başarılı olduğunu anlatırken Faslı göçmen Ahmed Faruk aynı işte neden başarısız olduğunun nedenlerini aktarıyor bizlere.
Sudanlı Markos 1980’li yılların başında hayalini kurduğu ABD’ye göç etmek üzere bir gemiye biner.Ancak gemi arızalandığı için Rio de Jenairo limanında mola vermek zorunda kalır. Markos, ABD’ye girişi vizesi taşımadığı için Brezilya’da kalmak zorunda kalır.
KASAP OLACAĞI AKLININ KÖŞESİNDEN BİLE GEÇMİYORDU
Abdulhalim kendisine iş imkanı sağlayacak herhangi bir mesleki kariyeri yoktur. Portekizce de bilmiyen Abdulhalim'in aklına Arap ve İslam ülkelerine İslama uygun et ihraç eden kesimevlerine gitmek gelir. Bu kesimevlerinin birinde kasap olarak çalışmaya başlar ve daha sonra bu kesimevinde yönetici oldu.
Abdulhalim el-Cezire’ye yaptığı açıklamada müslüman bir gencin Brezilya’da helal kesimevlerinde iş bulması son derece kolay çünkü kesim işiyle ilgilenen müslümanların sayısı oldukça az iken helal kesim ete yönelik talep inanılmaz boyutlarda olduğunu söylüyor.
El-Mekki kasap olarak çalıştırmak üzere Sudan’dan 18 tane kasap getirir. Bu arada Brezilya ile Sudan arasında ticari işlemleri kolaylaştırmak için kendisine bir ofis açar. Böylece basit bir kasaptan başarılı bir işadamlığına adım atar.
FASLI AHMED VE HAYAL KIRIKLIĞI
Ancak Sudanlı Abdulhalim’e gülen şans üç yıl önce Brezilya’ya gelen Ahmed Faruk’a gülmez. İki yıl kadar iş ararken helal kesimevlerinden birinde işe başlamak zorunda kalır. Ancak bir nevi gizli kölelik olarak nitelendirdiği bu işte daha fazla kalmak istemez.
El-Cezire’ye konuşan Faruk, bu kesimevlerinde 24 saat boyunca kesim işinin devam ettiğini, burada çalışanların ise çok düşük maaşlar aldıklarını, iş esnasında maruz kalınan bir çok hastalık ve iş kazalarına rağmen sağlık sigortasının olmadığını iddia ediyor.
Kesimevlerinde çalışan gençlerin maaşlarını genellikle zamanında alamadıklarını ifade eden Faruk, bu işte çalışan Arap gençlerinin maaş ve ödemeler konusunda aldatıldıklarını öğrendiklerini ileri sürdü.
Sao Paolo Üniversitesi’nde İş Hukuku dersleri veren Dr. Alfredo Baros’a göre et ihracatı yapan firmaların turistik ya da ziyaret vizeleriyle gelip Brezilya’ya yerleşen Arap gençlerinin durumunu istismar ettiklerini bu gençlerin ayakta kalmak için çok zor şartlarda çalışmayı kabul ettiklerini savunuyor.
Dr. Baros, Brezilya’da bu tür durumlarda iş yasasının çok hassas olmasına rağmen herhangi bir ihbar olmadığı takdirde bu durumun ortaya çıkarılamadığına dikkat çekiyor.
Öte yandan firmalar kesim işinde çalıştırılan işçilerin maaşlarıyla ilgili herhangi bir sorumluluk kabul etmediklerini bunun sorumluluğunun tamamen helal kesim sertifikaları sağlayan islami merkezlere ait olduğunu belirterek bu sertifikalar olmadan Arap ya da Müslüman ülkelere et ihracatının yapılamayacağını ve bu sertifikalar karşılığında bu ülkelerden para alındığını iddia ediyor.
BREZİLYA’DAKİ FİLİSTİNLİ MÜLTECİLERİN ÇİLESİ
Bilindiği gibi Ürdün’de bulunan er-Rüveyşid, mülteci kampından çıkarıldıktan sonra hiçbir Arap ülkesinin kabul etmek istememiş 100 kadar Filistinli Brezilya’nın daveti üzerine bu ülkeye sığınmak zorunda kalmıştı. Ancak bu mülteciler Brezilya’da konuşulan dil ve ülkedeki gelenek ve göreneklerin oldukça farklı olması nedeniyle yeni sosyal çevreleriyle iletişim kurma konusunda çeşitli zorluklarla karşı karşıyalar. Mültecilerle ilgili hazırlanan programa göre Filistinlilerin bu yeni çevreye adapte olması en az iki yılı bulabilir. Brezilya Hükümeti tarafından birer ev ve maaş verilen mültecilere Portekizce öğrenmeleri için de bedava kurs imkanı sağlanmış durumda. (Kaynak: Timeturk)