05-06-2009 09:54

Bu nasıl hukuk?

Konya hakimi Abdullah Çoban, Uğur Dündar’a ‘Türban faciası’ başlıklı yalan haberi sebebiyle açılan davada skandal bir karara imza atarak, “türban takanın, ağır eleştirilere katlanmak zorunda olduğu” şeklinde bir hüküm verdi.

Bu nasıl hukuk?

Konya Numune Hastanesi’nde görevli iki doktor ile ilgili yaptığı yalan haber sebebiyle hakkında açılan tazminat davaları açılan Uğur Dündar’ın Konya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen davasında mahkeme hakiminin skandal bir değerlendirmede bulunduğu ortaya çıktı.

Mahkeme hakimi Abdullah Çoban’ın Dündar’dan 150 bin TL tazminat isteyen doktor Kezban Arbağ’ı başörtüsü giydiği için eleştirdiği belirlendi. Uğur Dündar ve avukatı bile haberlerini savunurken, hakim bey gibi keskin bir değerlendirme yapmadılar.

Mağdur doktorun tazminat talebini reddeden hakim Abdullah Çoban’ın karar yazısında, “Davacı kamu görevi gören doktor olarak okuduğu müsbet ilmin ve akılcı bilmin aksine başına taktığı ‘türban’ın altındaki zihniyetin nedeniyle eleştirilmesine, bu eleştiriler ağır da olsa katlanmak zorunda olduğundan, ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir” ifadelerine yer verdi.

Hakimin bu kişisel değerlendirmelerine davacı vekillerinden de eleştiri geldi. Davacı vekilleri de temyiz dilekçelerinde, “Hakim tarafsızlığını yitirerek kararda siyasi görüşünü yansıtmıştır. Özel hayatında türban kullanan ancak görevi esnasında türbanı çıkartan müvekkilimizi davanın bir tazminat davası olduğu düşünüldüğünde, davanın sebep sonuç ilişkisi dışında hakim kişisel anlamda dava ile de ilgisi olmayan bir üslupla müvekkilimizin özel hayatında türban takmasının kararına tenkit gerekçesi olarak tarafsızlığını yitirmiştir. Hakim davalının bile sürmediği sebepleri kararına yazmıştır” dediler.

Konu ile ilgili aradığımız hakim Abdullah Çoban ise karara yazdığı satırların arkasında durdu. Şu an Konya Ticaret Mahkemesi Başkanı olarak göreve yapan Çoban, “kişisel görüşlerinizi karar yansıtıp tarafsızlığınızı kaybetmekle suçlanıyorsunuz?” şeklinde sorumuz üzerine, “Onlar kişisel değerlendirmelerim değil hukuki değerlendirmelerdir. Doktorun bu tavrı da basın tarafından eleştirilmişti. Ben de kararımda bu eleştirilere vurgu yaptım” dedi. Doktor hanımın özel hayatını işine karıştıramayacağını değinen hakim Çoban, kararında hasta kağıdında doktorun tespitlerinin delil olarak kabul edildiğini söylerken, Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu’nun davacı doktor Kezban Arbağ’ı haklı gösteren raporunun neden delil olarak kabul edilmediği yönündeki sorumuz üzerine ise, “O idari bir soruşturmadır bizim için delil niteliği yoktur, yargıyı bağlamaz. Bizim için hastane kayıtları önemlidir” iddiasında bulundu.

4 TANIKTAN 3’Ü HAKİM GİBİ DÜŞÜNMÜYOR
Konya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi kararında Kezban Arbağ’ın başörtülü olarak kamu görevi yaptığı yönünde kanaat oluştuğuna vurgu yapılırken, hakim Çoban’ın yargılama sırasında olay ile ilgili dinlediği 4 tanıktan 3’ünün, doktor Arbağ’ın başörtülü görev yapmadığı yönünde ifade vermeleri dikkat çekiyor. Levent Kaya, İlker Güner, Hüsamettin Vatansev ve Mustafa Selçuklu’dan sadece Levent Kaya’nın doktor hanımın başörtülü olarak görev yaptığını diğer tanıkların hepsinin başı açık görev yaptığını beyan etmeleri dikkat çekti.

(Kaynak: Vakit)

YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !