15-05-2010 10:28

Büyük Felaket (Nekbe) 62. yılında

Filistin’de 62 yıl önce yaşanan “Büyük Felaket”in acıları hâlâ tazeliğini koruyor. Siyonist işgal rejiminin kurulduğu 14 Mayıs 1948 günün ertesini Nakba (Büyük Felaket) olarak anan Filistinliler, yerlerinden göç ettirilen ve katledilen yüzbinlerce Filistinli’yi anıyor. Bugün sayıları 6 milyonu geçen Filistinli mültecilerin, BM kararları ve uluslararası hukuka göre topraklarına geri dönme hakkı bulunurken, Siyonist işgal rejimi buna izin vermiyor.

Büyük Felaket (Nekbe) 62. yılında

Bundan tam 62 yıl önce 700 bin Filistinli, Yahudi terör örgütlerinin saldırılarından kaçmak için Suriye, Ürdün, Irak ve Mısır’a göç etti. Bugün sayıları 6 milyonu bulan Filistinli mülteciler aradan geçen 62 yıldan sonra hâlâ topraklarına dönemedi.

YÜZBİNLERCE FİLİSTİNLİ GÖÇ ETTİRİLDİ
14 Mayıs 1948’de kurulan Siyonist işgal rejimi, el koyduğu Filistinlilere ait toprakları Yahudi ve Siyonist örgütlere devretti ve başka ülkelerden getirilen Yahudileri yerleştirdi. Siyonist işgal rejiminin kurulduğu günü “Büyük Felaket’ (Nakba) olarak adlandıran Filistinliler her yıl 15 Mayıs’ta çeşitli etkinliklerle Yahudi terör örgütleri tarafından katledilen ve göç ettirilen yüzbinlerce Filistinli’yi anıyor.

SAYILARI 6 MİLYONU BULUYOR
İsrail’in kuruluş gününün hemen ertesi günü yapılan etkinliklerin bu yıl 20 Nisan’da yapılması, İbrani takvimine göre Siyonist işgal rejiminin kuruluş yıldönümünün bu yıl nisan ayına denk gelmesinden kaynaklandı. Siyonist işgal rejimi her yıl kuruluş yıldönümünü kutlarken, Filistinliler de bugünde Filistinlilerin acılarını yaşıyor. Evlerini ve eşyalarını geride bırakarak göç ettirilen ve bugün sayıları 6 milyonu bulan Filistinli mültecilerin büyük bir kısmı su, elektrik ve diğer altyapı olanaklarından yoksun olan mülteci kamplarında yaşıyor.

DEİR YASİN KATLİAMI
Filistinlilerin Büyük Felaket olarak andıkları Nakba gününün en önemli anma etkinliklerinden biri de Deir Yasin katliamında hayatını kaybedenler. Yahudi terör örgütleri, Siyonist işgal rejimi kuruluşunu ilan etmeden bir ay önce Deir Yasin köyünde kadın, çocuk, yaşlı demeden 300’e yakın Filistinli’yi katletmişti. Yahudi terör örgütleri diğer köylerdeki Filistinlileri de “Deir Yasin”i örnek göstererek tehdit etmiş ve topraklarından göç ettirmişti. Deir Yasin’de katliam gerçekleştiren ve sonradan başbakan olan Menahem Begin, bu katliamı “stratejik bir eylem. Bu katliam olmasa, İsrail kurulamazdı” ifadelerini kullanmıştı. Katliamı gerçekleştiren Yahudi terör örgütü Irgun’un ismi Deir Yasin’de bir caddeye verildi daha sonra.

ARIEL ŞARON’UN EMRİYLE MÜLTECİ KAMPI KATLİAMI
Birleşmiş Milletler kararları ve uluslararası hukuka göre topraklarına geri dönme hakkı bulunan Filistinlilerin geri dönmesine Siyonist işgal rejimi izin vermiyor. Filistin’i hiç bilmeyen dünyanın en ücra köşesindeki Yahudileri bile kabul eden İsrail bu şekilde Filistin’i Yahudileştirme politikası yürütüyor. 1982’de, bugün hâlâ komada yatan Ariel Şaron’un emriyle Lübnan’daki Sabra ve Şatila kamplarında 4 bine yakın Filistinli katledilmişti.

KADIN VE ÇOCUKLARI STADYUMDA DİNAMİTLEDİLER
Lübnan’a gönüllü doktor olarak giden Çin asıllı İngiliz doktor Ang Swee Chai, Sabra ve Şatila’daki katliama şu şekilde tanıklık etmişti: “Birkaç gün önce tedavi ettiğim çocuklardan biri de katledilmişti....Yolların etrafında cesetler... Kadın, çocuk, yaşlı... Üst üste yığılmış cesetler... İnsanlığımdan utandım... Bizleri Gazze Hastanesi’nden alıp götürdüler. Hastanedeki herkesi kurşuna dizip üst üste yığmışlar...Cesetlerden bazılarının gözleri oyulmuş, tanınmayacak halde çoğu... Kadınlara tecavüz edilmiş stadyumda. 75 beş yaşındaki bir kadına bile tecavüz etmişler... Çocuklarının, torunlarının gözleri önünde... Çocukları bir araya toplamış canlı canlı dinamitlemişlerdi.”

(M. Nedim Aslan /Vakit)

YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !