Cami yangınlarının ardındaki kirli hesap anlaşıldı

İstanbul'da bir hafta içinde kundaklanan 19 caminin ortak özellikleri yakılmak istenen korkunç fitne ateşini de gözler önüne serdi. İstanbul'da bir hafta içinde kundaklanan 19 cami, cemevleri ile sadece bir sokak mesafede.

İstanbul Anadolu Yakası'ndaki bazı ilçelerde 8-18 Aralık tarihlerinde 19 camide çıkan yangınlar sonrası polis soruşturma açmış ve özel bir ekip kurulmuştu. Yapılan çalışmalarda herhangi bir kamera görüntüsü ya da olay yerinde bir bulguya rastlanmadı. Ancak polis olayın münferit olmadığını, provokasyon amacı güden bir grup ya da örgüt tarafından gerçekleştirildiğini düşünüyor.

3 şüphelinin robot resmi çizildi

Polisin kurduğu özel ekip yaptıkları çalışmalardan sonra cami görevlilerinin ve çevrede bulunan vatandaşların verdiği bilgiye dayanarak 3 şüphelinin robot resimlerini çizdi. Çizilen bu resimler emniyetteki kayıtlarla karşılaştırılarak bu kişilerin örgüt bağlantısı araştırılıyor.

Öte yandan kundaklanan 19 caminin olay yeri incelemesi de tamamlandı. Kriminal Polis Labaratuarı’nda yapılan incelemede yangınların ucucu bir maddeden çıktığı tespit edildi. Polis kundakçıların benzin veya tiner gibi uçucu bir madde kullanarak camileri ateşe verdiklerini belirledi.

Camilerin ortak özellikleri

Şu ana kadar yangın çıkan camilerin tamamı Anadolu yakasında bulunuyor. Tüm camilerin güvenlik kamerası olmadığı gibi camilerin bulunduğu yerlerde de MOBESE kamerası yok. Yangılar genellikle camilerin imam odalarından ya da az kullanılan bölmelerinden çıkıyor.

Kundaklanan camilerin büyük çoğunluğunun bir sokak ya da bir mahalle aşağısında ise cemevleri bulunuyor. İstanbul Müftüsü Mustafa Çağrıcı, tüm ilçe müftülerini ve din görevlilerin uyararak daha dikkatli olmaları konusunda uyardı. Cami yangınlarının arkasındaki kişilerin bir süre sonra cemevlerine ve Caferilere ait camilere de saldırı da bulunabileceği ve saldırılarının mezhep çatışmalarına dönüştürülmeye çalışılabileceği iddia ediliyor. Bu ihtimal üzerinde duran polis, cemevlerinin önünde 24 saat nöbet tutuyor.

Kundaklanan camiler

İlk kundaklama olayı 8 Aralık'ta Kartal Yakacık Caddesi'nde bulunan Yunus Emre Camii'nde meydana geldi. İkinci yangın ise 10 Aralık'ta Ümraniye Yukarı Dudullu Mahallesi İnönü Caddesi Kemerdere Sokak'taki Hacı Leyla Bingöl Cami ve Hacı Mehmet Şahsuvaroğlu Camii'ninde meydana geldi.

Beş gün aralıkla bir birine yakın olan camilerde meydana geldi Kartal'da, Eyüp Sultan Mahallesi Sancaktepe Veysel Karani Camii, Kartal Yakacık Caddesi Hacı Akif Demirci Camii, Kadıköy'de Kadıköy İçerenköy İnönü Mahallesi Kayışdağı Caddesi Medine Mescidi, Kadıköy Acıbadem Eminbey Caddesi Gümeç Sokak Ahmet Süt Camii, Küçükbakkalköy Merkez Camii ve Dolayoba Ulu Camii art arda yandı. Maltepe Mavievler Camii Üsküdar'da Kotka Pendik'te Süleymaniye Camii kundaklandı.

Tesadüf değil bir tezgah

Cem Vakfı Alevi İslam Din Hizmetleri Başkanlığı, ''camilerde çıkan yangınların tesadüfi bir olay olarak açıklanamayacağını'' bildirdi. Başkanlığın konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamasında, ''Türkiye'nin birlik ve barışına kastedenlerin bir oyun tezgahladığı yönünde kuşku duyulduğu'' belirtildi.

Geçmişte ''camilere yönelik saldırı yapıldığı'' yalanıyla Alevi-Sünni çatışması çıkarmak isteyenlerin aynı yola başvurmak istediği kaydedilen açıklamada, tüm yurttaşlar bu konuda uyanık olmaya davet edildi. Açıklamada, provokatif eylemlerin el birliğiyle bozulması için birlik olma çağrısında bulunularak, şöyle denildi: ''Saldırıları kınıyoruz. Alevi, Bektaşi, Mevlevi inanç önderleri olarak, yeryüzündeki tüm ibadethaneleri kutsal görmekteyiz. Kilise, cami, sinagog ve cemevlerinin Allah'a yakarılan mukaddes mekanlar olarak kardeşliğine inanıyoruz. Bu kardeşliği karşıtlığa çevirmek isteyenlere karşı Alevi, Sünnisiyle, tüm yurttaşlarımızı birlik, barış ve kardeşlik duyguları etrafında kenetlenmeye çağırıyoruz.''

Cami yakan eller cemevi yakabilir

Türkiye Caferileri lideri Selahattin Özgündüz, Halkalı Zeynebiye Camii'ndeki konuşmasında cami yakma olaylarında Şii ve Sünni vatandaşları uyanık ve metin olmaları yönünde uyarıp, düşmanın ekmeğine yağ sürecek, değirmenine su taşıyacak davranışlarla, fevri hareketlerden uzak durmak gerektiğine dikkat çekti. Bugün cami yakan ellerin yarın cemevi yakacabileceğini söyleyen Özgündüz, provokasyon ve mezhep çatışması endişesi taşıdığını ifade etti.

Kendilerinin bugüne kadar en sorunsuz, vatanın, milletin birlik, beraberlik ve bütünlüğü konusunda en sorumlu kesim olduklarını hatırlatan Caferi lideri, ''Biz buranın yabancısı, göçebesi, devşirmesi değiliz. Biz toprağımızla beraber bu ülkedeyiz. Bu ülke bizimdir. Hiçbir dış ülkenin uzantısı değiliz. Bunu söyleyebilmek için delile ihtiyaç vardır. İspatsız laf atarsanız attığınız çamur kendi yüzünüze bulaşır'' diye sitemde bulundu.

(Kaynak: Bugün Gazetesi)