Canlı şahitlerin anlatımıyla Çeçenya`da Kadirov zulmü

Rus yanlısı çevreler Ramazan Kadirov hükümetinin Çeçenistan’da sükûneti sağladığı yönündeki propagandalarına devam ederken, bölgeden gelen canlı şahitler ise bu propagandayı yalanlayarak Kadirov’un Müslüman halkı nasıl baskı altında tuttuğunu gözler önüne seriyor. 2 kardeşi ve onların hanımlarıyla geçtiğimiz hafta Türkiye’ye gelen Movzar K, İstanbul’da İmkan Der’ce kendilerine tutulan evde yaşıyor. Movzar K, Çeçenistan’da acı ve gözyaşına dair değişen hiçbir şeyin olmadığını belirterek “Ha Putin Ha Kadirov” diyor.

Movzar K, Aslanbeg K ve Magomed K. Kardeşler geçtiğimiz günlerde Türkiye’ye geldi. Movzar K, Kadirov ve Rus ajanlarınca takip edildikleri endişesiyle yüzünün gizlenmesini istedi.

ÇEÇENİSTAN’DA İŞKENCE GÖRMEDİĞİM HAPİSHANE KALMADI

3 oğlunun direnişte olduğu gerekçesiyle Rus kuklası Çeçen hükümetince tutuklanan Movzar K, “Oğullarımın direnişte olması gerekçesiyle tutukladılar. Gudermest’te 2 gün, Nejenyurt’taki hapishanelerde 7 gün kaldım. Bu süre zarfında çekilmedik işkence bıraktırmadılar. Darp etmelerinden tutun da elektrik işkencelerine kadar acının her türlüsünü Kadirov askerleri yaşatıyor” dedi.

Yaşadığı dramı Yeni Akit’e anlatan Movzar K, Çeçenistan’daki Kadirov yönetiminin istikrarı sağlayamamasının acısını hapishanelerdeki direnişçi yakınlarından çıkarttığını söyledi. Geçtiğimiz yıl 3 oğlunu da Rus ve işbirlikçilerinin zulmüne şehit veren Movzar K, “5 gün hapiste kaldım. Ayağıma ve kulağıma elektrik veriliyor. İstedikleri etkiyi göstermediği zaman su döküp tekrar elektrik veriyorlar. Elektrikle birlikte bütün kaslarımızı etkisiz hale getirip bayıltıyorlardı. Dudaklarımızı patlatana kadar elektrik veriyorlardı. Demir çubuklarla üzerimize vuruyorlardı. Kadirov’un askerleri üzerimizde sigara söndürüyordu. Evimizi de arabalarımızı da yaktılar.” diye konuştu.

ÜZERİMİZE BENZİN DÖKÜP YAKMAKLA TEHDİT ETTİLER

Çeçenistan hapishanelerinde türlü işkence olaylarının yaşandığını ifade eden üç şehit babası “Önce benzin dolu bir bidonu getirip koklatıyorlardı. Daha sonra üzerimize döküp derimizi yakıyorlardı. Sonra da eldivenle söndürüyorlardı. Hapishanelerdeki birçok insanın vücudunda yanıklar vardır” ifadelerini kullandı. Kendisinin hapisten çıkmak için Çeçen hükümetine 7 bin dolar verdiğini söyleyen Movzar K, artık bunun Çeçenistan’da hükümetin bir taktiği olduğunu belirterek ekledi: “Paran yoksa zindanda işkence altında ölümü tadıyorsun!”

KADİROV BİR KUKLADAN BAŞKASI DEĞİL

Çeçen askerlerince evi ve arabasının yakılıp eşyalarının yağmalandığını söyleyen Movzar K, “Ramazan Kadirov bir kukladan başkası değil. Hiçbir görevi yok. Çeçenistan topraklarında 1999’dan beri 1 saniye olsun kaos durmuyor. Her an kan ve gözyaşı var. Bu durum böyle gittikçe de değişen hiçbir şey olmaz” dedi. Movzar K, şunları kaydetti: “Bize kucak açan Türkiye halkına teşekkür ediyoruz. Bir süre öncesine kadar Çeçenleri ülkelerine kabul eden Batılı ülkeler Çeçenlerden kurtulma politikaları üretirken biz Türkiye’den Kafkasyalı savaş mağduru ailelere daha fazla sahip çıkmasını, Çeçenlerin haklarını genişletmesini istiyoruz.” dedi.

Muhacir aileler halkımızın desteğini bekliyor.

Kafkasya’da halen sürmekte olan savaşın mağdurlarının Türkiye’de sorunsuz yaşamak istediğini aktaran İMKANDER Yönetim Kurulu Başkanı Nuray Canan Bezirgan, göç eden muhacir Kafkasyalı ailelerin (Çeçen, İnguş, Dağıstan, Oset, Kabardin-Balkar, Karaçay) halkımızın desteğini beklediklerini söyledi. Bezirgan şunları kaydetti: ”Görüldüğü gibi ülkemizde ki yerli Rus propagandistlerinin aksine Kafkasya’da işkenceler gün gibi ortada ve devam etmekte. Rus yanlısı bir yönetimi istemiyorsanız ve yakınlarınızdan biri buna karşı mücadele yolunu seçmişse bu evinizin, arabanızın yakılmasına ve işkenceye uğramanıza ve hatta öldürülmenize yeter bir sebep. İmkander henüz 2 yılını dahi doldurmadı ancak kamplarda yer olmadığı için evlerde sponsorlar aracılığı ile ilgilendiği aile sayısı her geçen ay artmakta. Bu ailemiz de en son gelenlerden sadece bir tanesi. 3 kardeş, aileleri ile birlikte aynı evi paylaşmak durumundalar. Acil Çeçenistan’ı terk etmek zorunda kaldıkları için henüz ne kiralarına ne de faturalarına sponsor ayarlanamadı. Derneğimiz özellikle mevcut direnişin 1.derece mağdurlarına kol kanat germeye çalışmakta. Kirada bakımlarını üstlendiğimiz ailelerimizden şehid aileleri 1. sırayı almakta. Daha sonra oğlu ya da eşi direniş safında olduğu için Kafkasya’ya dönme ihtimali bulunmayan kadınlar ve çocukları, sonrasında ise bir uzvunu kaybetmiş gaziler ve onların aileleri almakta. Bu sıralama bizim ana prensibimizdir. Çalışma izni ve hiçbir sağlık güvencesi olmayan bu muhacirlere karşı artık daha fazla kör ve sağır kalınmamalıdır. Şu unutulmamalıdır ki; Kafkasya’da işgal sürüyor ve direniş de sürmektedir. Uzun süredir İstanbul ve Yalova’daki Çeçen kamplarına yardımlarını esirgemeyen hayırseverler kamplarda yer olmadığı için evlerde bakılmaya çalışılan muhacirleri unutmamalıdırlar ki kiradaki sığınmacı sayısı şu anda kamplardakinden daha fazla durumdadır.” dedi.

(Haber: Fahreddin Dede / Vakit)