Çin Uygurlar`a yönelik baskılarını artırdı, hedefte başörtüsü var
Sokağa çıkma yasakları, başörtüsü yasağı ve toplu gözaltıların hüküm sürdüğü Doğu Türkistan`da, Tibet`teki karışıklıklardan sonra Uygur Türkleri de Çin yönetimine isyan başlattı.
Sürgünde yaşayan Uygur Türklerin tanınmış isimlerinden Dünya Uygur Kongresi Başkanı Rabiya Kadir, en az 400 Uygur Türkün gözaltında olduğunu söyledi.
Uygur Türklerinin isyanın bir araya gelen çeşitli faktörlerden kaynaklandığını belirten Rabiya Kadir, Çin'in, hayırsever bir iş adamı olan Mutalıp Hajim'in gözaltında ölmesinden sonra 11 Mart'ta Doğu Türkistan'ın Kaşgar ve Hotan şehirlerinde gece 22.00'den sonra sokağa çıkma yasağı ilan ettiğini söyledi.
Bunun ardından Uygur Müslüman kadınlara başörtüsü yasağı getirme girişimleri halkı isyana zorladığı bildiriliyor.
DOĞU TÜRKİSTAN'DA BAŞÖRTÜSÜ YASAĞI KADINLARI İSYAN ETTİRDİ
23-24 Mart'ta Hotan'da en az bin Uygur Türk kadın başörtüsü yasağını protesto için meydanlara döküldü.
35 ülkede bir milyondan fazla Uygur Türkü temsil eden Dünya Uygur Kongresi Başkanı Rabiya Kadir, devlet sırlarını ifşa etmek iddiasıyla 1999'da Pekin'de tutuklandı. ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice'ın Çin ziyareti öncesinde 2005'te serbest bırakıldı. Kadir, şimdi Washington'da yaşıyor.
Newsweek dergisine konuşan Kadir, muhabirin Doğu Türkistan'dan ısrarla "Çin'in Sincan eyaleti" olarak bahsederken, Uygur liderlerinden Kadir ise Sincan sözünü ağzına almadan hep "Doğu Türkistan" dedi.
11 Mart'tan itibaren Çinli yetkililerin sokağa çıkma yaşadığı ilan ettiğini belirten Rabiya Kadir, "Çünkü Hotan Uygurların çoğunlukta olduğu bir yer. Komşu Tibette meydana gelen trajik olaylar üzerine Çin hükümeti Uygurların Çin yönetimine karşı ayaklanmasından çok korktu. Çin hükümeti Uygur halkının Tibetlileri destekleyeceğini ve onların acılarını paylaşacağını anladı. Uygurlar caddeleri doldurunca, Çinli yetkililer bütün enformasyonu kestiler, şiddet uyguladılar ve bir çoğunu tutukladı." dedi.
'DOĞU TÜRKİSTAN'DAN SAĞLIKLI HABER ALINAMIYOR'
Çinli yetkililerin Uygur protestoculara nasıl bir şiddet uyguladığını henüz bilmediklerini kaydeden Kadir, "Çinli yetkililerden hemen bu gözaltına alınanları serbest bırakmasını ve uluslararası toplumun olaya müdahale etmesini istiyoruz." çağrısında bulundu.
"Uygurlar Tibet'teki olayları yakından takip ediyor mu? Onlara nasıl bakıyorlar?" şeklinde Newsweek'in sorusuna "Tibet'te olayların başladığı birinci günden itibaren, Uygur halkı Tibetlilerin acılarını yürekten hissetti ve onlarla dayanışma içinde bulunduğunu ifade etti. Ana vatanımızdaki Uygurlar Tibet halkının özgürlük ve insanlık onuru için barışçı protestolarını destekliyor." şeklinde cevap veren Dünya Uygur Kongresi Başkanı Rabiya Kadir, "Tibet halkı ve Uygurları geri dönüşü olmayan bu noktaya zorla getiren Çin hükümetidir. Sonuç olarak, caddelere döküldüler ve protesto ettiler. Belki bir kaçı barışçı değildi, fakat bu da Çin hükümetinin yaptıklarından dolayı. Çin yönetimi uzun zamandır Tibet halkına baskı uyguluyor." diye konuştu.
'UYGUR TÜRKLERİ MÜSLÜMAN OLDUKLARINDAN TİBETLİLERDEN DAHA FAZLA ZULÜM ALTINDA'
Uygur Türklerinin Müslüman olmaları yüzünden Tibetlilerden daha fazla baskı ve zulüm gördüğüne işaret eden Rabiya Kadir, "Ana vatanımızdaki baskı bir yerde daha kötü. Çünkü orada hazır bulunan Çin ordusuna ilave olarak bir de Sincan İnşaat ve Üretim Birlikleri denilen bir örgüt var. Bu örgütün başlıca görevi Uygurlara baskı uygulamak. Bir başka sebep Uygurlar Müslüman. Çin, Uygur halkına zulmünü daha da meşrulaştırmak için 11 Eylül 2001 terör saldırılarını kullandı." dedi.
Tanınmış Uygur kadınlardan Rabiya Kadir, Pekin Yaz Olimpiyatlarının acılarını dünyaya duyurmak için bir fırsat olduğu kadar Çin yönetimi için de baskı ve zulümlerini meşrulaştırmak için bir vesile olduğunu belirtti.
OLİMPİYATLAR HEM FIRSAT HEM DEĞİL
Rabiya Kadir, "Kesinlikle Olimpiyatları endişelerimizi dünyaya duyurmak için bir fırsat olarak görüyoruz. Uluslararası toplumun Çin'in Uygurlara yaygın, korkunç, sistematik insan hakları ihlallerine daha fazla dikkat göstereceğini umut ediyorum. Bu sebeple uluslararası toplum Tibet ve Doğu Türkistan halkını koruyabilmek için her şeyi yapmalı. Çünkü Tibet ve Doğu Türkistanlılar Çinlilerin doğrudan tehditleri ile yüz yüze. Ayrıca Çinli yetkililer önceden belirttikleri gibi Olimpiyatlardan önce insan haklarını geliştirme sözlerini yerine getirmelidir." dedi.
"Öte yandan Çinli yetkililer Uygur halkına baskılarını ve zulümlerini artırmak için Olimpiyatları aynı zamanda bir başka büyük bir fırsat olarak görüyor." diyen Kadir, "Çinli yetkililer eylemlerini Olimpiyatların istikrarı için düzenlediklerini ileri sürerek gözaltı ve tutuklamaları daha da meşrulaştırdılar. Sıkı enformasyon kontrolü olduğundan, gözaltında kaç kişi olduğunun kesin rakamını bilmiyoruz. Fakat ana vatanımızdan her gün insanların gözaltına alındığı veya tutuklandığı haberlerini alıyoruz." açıklamasında bulundu.
'OLİMPİYATLARA SALDIRI SENARYOLARI'
Uygur genç bir kadının sıvı patlayıcılarla bir yolcu uçağını havada patlatmayı planladığı ile ilgili iddialar hakkında Rabiya Kadir, "Tam ne olduğunun farkında değilim. Ortada sadece Çinli yetkililerin iddiaları var ve hiç bir kanıt yok. Fakat bunu iki şekilde görüyorum. Bu Çinli yetkililerin Uygurları suçlamak için uydurduğu bir senaryodur. İkincisi, Çinli yetkililer bu genç kadına ağır işkence yaptılar, istediklerini itiraf ettirdiler." yorumunu yaptı.
Geçen ay Çinli yetkililer Sincan'da bir terörist eylemi durdurduklarını ilan ettiler. Sıvı patlayıcalar taşıyan Uygur bir kadının uçağa binmesinin önlendiğini söylediler. Bunun Olimpiyatlara yönelik bir saldırı olduğunu ileri sürdüler.
'UYGURLARIN FARKLI RÜYASI VAR'
Bu arada, uluslararası haber ajanslarının haberlerine göre, Çin polisi Kaşgar'da 70 Uygur Türkünümüslümanı tutukladı. Çinli yetkililer, Haziran'da Olimpiyat meşalesi Haziran'da Kaşgar şehrinden geçerken tutuklanan kişilerin problem meydana getirmelerinden endişe edildiğini ileri sürdüler. Pekim Olimpiyatları Ağustos'ta yapılacak.
Merkezi Almanya'da bulunan Dünya Uygur Kongresi sözcüsü Dilşat Raşit, Çinli yetkililerin Türkçe konuşan Müslüman Uygurları bakkı uygulamak için Olimpiyatları bahane olarak kullanmak istediğini belirtti. Pekin Olimpiyatları sloganı "Bir dünya bir rüya mı?" sorusunu soran Dilşat Raşit, "Bu doğru mu? Uygurların farklı bir rüyası var. Burada Olimpiyatlar istemiyoruz." dedi. (Dünya Bülteni)