31-12-2013 18:11

Çocuklarda özgüvenin temeli: Aile

Bir çocuk için karşılanması gereken birincil ihtiyaç; bir kişiyle yakın-duygusal ilişki kurmaktır. Genelde bu kişi anne ya da annenin yerini tutan başka bir kişidir.

Çocuklarda özgüvenin temeli: Aile

Anne ve babalar için son derece önem taşıyan Çocuklarda özgüven gelişimiyle ilgili Bilgi Merkezi Rehberlik Bölümü tarafından hazırlanan çalışmada ilginç tespit ve önerilere yer verildi. 

Doğumdan itibaren anne-baba ile kurulan ilişkinin hayat boyunca benimsenen tutum ve davranışların temelini oluşturduğu belirtilen çalışmada, özellikle okul öncesi döneme vurgu yapıldı. 

Çocuğun hayatındaki en etkili sosyalleşme kurumunun aile olduğu ve çocuğun bu dönemde ağırlıklı olarak anne babayı taklit ettiği ya da model aldığı ifade edilen çalışmada anne ve babanın çocuğa yaklaşım biçiminin onun dış dünyayla kuracağı ilişkinin temelini oluşturan en önemli unsur olduğu kaydedildi. 

Aile Bülteni şeklinde yayınlanan çalışmada genel olarak şu tespitler yer aldı: 
        
Bir çocuk için karşılanması gereken birincil ihtiyaç; bir kişiyle yakın-duygusal ilişki kurmaktır. Genelde bu kişi anne ya da annenin yerini tutan başka bir kişidir.

BEYNİN EN HIZLI GELİŞTİĞİ DÖNEM

İnsan beyninin en hızlı geliştiği dönem ilk iki yıldır. Bebek bu dönemde hiçbir dönemde olmadığı kadar enerji tüketir. Burada ihtiyaç olan sadece beslenme değil en uygun kişiler arası ilişkilerin deneyimlenmesidir. Bebekle geçirilen süreden ziyade önemli olan annenin bebeğe yönelim biçimi, bebeğin gelişimsel becerilerini ne kadar desteklediği ve kapasitesinin anne tarafından ne kadar kabullenildiğidir.

BEBEĞİN EN BÜYÜK STRESİ

Ebeveynlerin dengeli ve tutarlı davranışları çok önemlidir. Annenin bebeğin ihtiyaçlarını düzenli karşılaması temel güven duygusunu geliştirir. İhtiyaçlarının karşılanmaması; korku, üzüntü gibi durumlarda denge sağlayacak olan annenin yanında olmaması bebeğin en büyük stresidir. Stres, çocuğun tüm potansiyelini tüketir ve gelişim fırsatlarını kaçırmasına sebep olur.0–3 yaş arası anneden yoksunluk duygusal yoksunluğa sebep olur. Bu da bebeğin zihinsel duygusal ve sosyal gelişiminin gerilemesine ve gecikmesine neden olur.

3 YAŞ: KİŞİLİK GELİŞİMİ

3 yaş döneminde duygusal ve kişilik gelişimi belirgin olarak görülür. Özerklik evresi olarak tanımlanan bu dönem, çocuğun anne bağımlılığından uzaklaşıp kendi ayakları üzerinde durabildiği ve her şeyi keşfetmeye çalıştığı bir dönemdir. Bu dönemde çocuğun sürekli cezalandırılması, kızgınlık ifadelerine maruz bırakılması ya da aşırı koruyucu bir ebeveyn tarafından bağımsızlaşmasına ya da keşfetmesine izin verilmemesi içe dönük olmasına ve utanç duygusu hayatasına neden olur.  Başarı duygusunu hissetmesi yönünde destekleyici anne-baba tutumu ise özerklik ve güven duygusu kazanmasını sağlar.

3-5 YAŞ ARASI: FARKLILIKLARI KEŞFETME

Beş yaş sonuna kadar çocuk etrafındakileri, cinsiyet farklılıklarını keşfetme çabası içerisindedir. Bu dönemde çocuğa gerekli bilgiler yaşına uygun olarak anlatılmalıdır. Gerekli bilgilerin verilmemesi, keşfetmesine izin verilmemesi bastırmaya ve kaygı duymasına neden olur.

6-11 YAŞ: KABUL EDİLMEK
     
Daha sonraki 6-11 yaş evresinde çocuğun okula başladığı, değerlendirildiği bir dönemdir. Bu dönemde sosyal başarı ve başarısızlıklarla karşılaşabilir. Akranları tarafından kabul edilmek, akademik ve sosyal alanda iyi performans göstermek özgüveni artıran etkenlerdir.

ÖNERİLER

Aile Bülteni'nde ailelere şu önerilerde bulunuldu: 

Küçük başarılar yakalaması için ona fırsat verin.
Kendi kararlarını vermesi için cesaretlendirin.
Fikirlerine saygı duyun.

Yaratıcılıklarını destekleyinve cesaretlendirin.
Risk almalarını sağlayın.

Hata yapmalarına ve hatalarından ders almalarına izin verin.
Çocuğunuz ile davranışı arasındaki farkı ayırt edin. Çocuk odaklı değil, davranış odaklı konuşun.
Çocuğunuzu diğer çocuklarla karşılaştırmayın. Çocukların kendilerine ait geçmiş başarılı performanslarını kullanarak karşılaştırma yapın.”Her geçen gün daha iyisin.” ya da “Her gün bir öncekine göre daha iyi başarılısın.”

Olumsuz yerine olumluyu vurgulayın.”Gürültü yapma” yerine,”Biraz daha alçak sesle konuş” gibi olumlu ifade kullanarak hem eleştiriyi azaltın hem de çocuğunuzu kabul edilebilir davranışa yöneltin.
Sıklıkla duymaya ihtiyaç duydukları mesaj: “İyi ki varsın. Seni olduğun gibi seviyorum”dur. Sıkça tekrarlayın.

(Dünya Bülteni)

YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !