Değişim, zorunlu bir istikamet midir?
Modernizmin, insanı, insan aklını ve bu çerçevede “bilimi” mutlaklaştırmasına/putlaştırmasına mukabil, postmodernizm hiçbir mutlaklık ve sâbite tanımama, bırakmama yaklaşımıyla hareket etmiş, hakikat fikrini yok etme ve sâbitesizliği temel dünya görüşü haline getirme çabası içine girmiştir.
Modernizm gibi, onu aşma iddiasında olmakla birlikte aslında onun bir devamı olma vasfını taşıyan post-modernizm de, bâtılın yeni bir sürümü olarak kendi sloganlarını üretip tüketime sürmekten geri kalmadı.
Modernizmin, insanı, insan aklını ve bu çerçevede “bilimi” mutlaklaştırmasına/putlaştırmasına mukabil, postmodernizm hiçbir mutlaklık ve sâbite tanımama, bırakmama yaklaşımıyla hareket etmiş, hakikat fikrini yok etme ve sâbitesizliği temel dünya görüşü haline getirme çabası içine girmiştir.
İşte günümüzde sıkça duyuyor olduğumuz “Değişmeyen tek şey değişimdir” sloganı, söz konusu “post-modern akide”nin başat şiarlarından biri durumundadır.