Doğu Kudüs`te bir Filistinli aile daha zorla tahliye edildi
Siyonist işgal rejimi, İslam dünyası ve küresel toplumun tepkilerine karşın müstakbel Filistin devletinin başkenti olması öngörülen Doğu Kudüs`ü Yahudileştirme adımlarına devam ediyor.
Siyonist işgal rejimi, İslam dünyası ve küresel toplumun tepkilerine karşın müstakbel Filistin devletinin başkenti olması öngörülen Doğu Kudüs'ü Yahudileştirme adımlarına devam ediyor. İşgal yönetimi, bölgeye on yıl içinde 40 bin yeni konut yapmayı planlarken, kentte Filistinlilere yönelik zorunlu tahliyeler de sürüyor.
Doğu Kudüs'teki Şeyh Cerrah Mahallesi'nden bir Filistinli ailenin evine daha önceki gün Yahudi yerleşimciler el koydu. 40 kadar yerleşimci, özel silahlı güvenlik muhafızları eşliğinde Rivka El-Kürd ailesinin evine girip, eşyaları sokağa attıktan sonra eve yerleşti. Filistinli aileler, işgal rejiminin kurulmasının ardından uluslararası toplum tarafından bu bölgeye yerleştirilmişti. Geçen ağustosta yine Şeyh Cerrah'ta Hanun ve El Gavi aileleri de evlerinden zorla çıkartılırken, son olayla evlerine el konulan ailelerin sayısı 4'ü buldu.İslam Konferansı Teşkilatı (İKT), Doğu Kudüs'ün Yahudileştirilmesi politikasına tepki gösterirken işgal rejimi ile son aylarda gerginlik yaşayan Türkiye de geçen ağustosta yaptığı açıklamada gelişmelerin "kaygıyla karşılandığını" belirtmişti.
İşgal rejiminin yerleşim faaliyetlerinin "müzakerelerin ön şartı değil bir başlığı" olduğunu söyleyerek tepki çeken ve sözlerini yumuşatmak zorunda kalan ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ise dün bir adım daha atarak yerleşim faaliyetlerinin meşru olmadığını vurguladı. Arap dünyasından gelen tepkiyi yatıştırmak için Fas'tan Mısır'a planlanmamış bir ziyaret düzenleyen Clinton, Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek ile görüştü. Bir saat kadar süren görüşme sonrası gazetecilere konuşan Amerikalı bakan, Washington'ın yerleşim faaliyetlerine karşı siyasetinin değişmediğini vurguladı ve Batı Şeria'daki Yahudi yerleşimlerinin inşaatının meşru olmadığını belirtti.
Amerikalı bakan, işgal rejimi ile Filistin arasındaki barış görüşmelerinin tekrar başlaması için bölgeyi ziyaret ederek liderlerle bir araya gelmişti. İşgal Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında Clinton, Tel Aviv'in "görülmemiş tavizler" verdiğini söylemişti. Filistin yönetimi müzakere masasına oturmak için yerleşim faaliyetlerinin tamamen durdurulmasında ısrar ediyor. İşgal rejimi ise faaliyetlerini bir süreliğine askıya almaya sıcak bakıyor. DIŞ HABERLER SERVİSİ
İşgalci, silah yüklü bir gemiye el koydu
İşgal donanması bünyesindeki özel komando birlikleri silah yüklü bir gemiye el koydu. İşgal rejiminden dün yapılan açıklamada, Antigua bayraklı şilebin, işgal toprakları kıyılarından yaklaşık 150 kilometre kadar mesafede, donanmanın rutin devriye kontrolleri sırasında fark edildiği bildirildi. Askerlerin şilebe çıktıktan sonra gemide, ticari yük görüntüsü altında, büyük miktarda silah ve cephane sandığı bulunduğunu belirlediği açıklandı. Açıklamaya göre, şilepte yapılan ön aramadan sonra işgal donanma gemileri, şilebi yedeğe alarak daha kapsamlı bir arama için işgal toprakllşarındaki Aşdod Limanı'na çekti. Limanın olaydan sonra kapatıldığı da belirtiliyor. İşgalci ordu yetkililerinin, gemideki silahların İran tarafından Hizbullah'a gönderildiği şüphesini taşıdıkları da ifade ediliyor. Ordu, Hamas ya da Hizbullah'a silah taşıyan gemilerin yollarını kesmek için Süveyş kanalı boyunca donanmaya ait gemiler konuşlandırmış bulunuyor.
(İslam ve Hayat / Zaman)