12-04-2010 11:12

Ellerin kurusun!

Dün gerçekleştirilen YGS’ye girmek üzere perukla Kadıköy’deki okuluna gelen Ümit Köse isimli öğrenci, İstanbul Teknik Üniversitesi Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Barbaros Okan’ın insanlık dışı saldırısına maruz kaldı.

Ellerin kurusun!

Kadıköy Leman Kaya İlköğretim Okulu’nda dün skandal yaşandı. Ümit Köse, YGS’ye girmek için geldiği okulda başı kapalı olduğu için içeri alınmadı. Görevlilerin perukla sınava girebileceğini belirtmesi üzerine yanında getirdiği peruğu takarak sınava girmek için okula giren Ümit Köse’nin karşısına okul sorumlusu Doç. Dr. Barbaros Okan çıktı. Koridorda kendisini sınava alamayacağını söyleyen Barbaros Okan ile Ümit Köse’nin arasında tartışma çıktı.

PERUĞU BAŞINDAN ÇEKİP ALDI
Daha sonra öğrencinin başındaki peruğu çekip alan Barbaros Okan, öğrencinin saçının açılması üzerine “İşte böyle ol” dedi. Peruğu yere atan Okan öğrenciyi bina dışına çıkardı. Tartışmaların büyümesi üzerine okul bahçesinden de çıkartılan Köse, gözyaşlarına boğuldu. Mağdur öğrenci daha sonra Bostancı Polis Merkezi’ne başvurdu.

BİR DE ÖVÜNDÜ
Gazetecilerin kendisine ulaştığı Doç. Dr. Barbaros Okan öğrencinin başından peruğu çekerek aldığını inkar etmedi. “Peruğun altında ne var diye baktım” diyen Barbaros Okan, sözlerini şöyle sürdürdü: Peruğun altında saçları vardı. Daha sonra kendisine peruğu geri verdim ve peruksuz sınava girebileceğini söyledim. Bu şekilde girmesi yasaktı, başkasının yerine girme ihtimali olabilirdi. Perukla girmekte ısrar etti ben de müsaade etmedim.”

Perukla sınava girmeyi hangi kanunun yasakladığını sormamız üzerine Barbaros Okan, “Benim görevim bu şekilde sınava girmek isteyenleri engellemek. Ben size hesap vermem” dedi. Barbaros Okan, 4 öğrenciyi perukla sınava girmek istediği için engellediğini söyleyerek bu durumla övündü.

YAPTIĞI ZORBALIK
Olay yerine gelen Eğitim-Bir-Sen 4 No’lu Şube Başkanı Ali Yalçın, “Öğretim görevlisinin yaptığı fiili bir müdahaledir, zorbalıktır. Kanunun kendisine verdiği böyle bir yetki yoktur. Öğrenci perukla sınava girmek istemiştir. Bu mantıkla lens takan adamın gözündeki lense de mi müdahale edilecek” dedi. Memur-Sen İstanbul İl Başkanı Ahmet Yurtman ise eğitimcilerin arasında art niyetli, özgürlüklere düşman insanların olmasından utandıklarını söyledi. Yurtman, “Hükümet yetkililerine sesleniyorum. Özgürlükleri genişleten anayasa değişikliğini taviz vermeden halkın onayına sunun. Halk bunlara gereken dersi versin. Hukuki olarak biz gereğini yapacağız” diye konuştu. Doç. Dr. Barbaros Okan’ın suç işlediğini kaydeden Ali Yalçın, “Sendika olarak öğrencimizin yanındayız ve hukuki olarak kendisine her türlü desteği vereceğiz” diye konuştu.

(İslam ve Hayat / Vakit)

YORUMLAR
  • fahri ergün   13-04-2010 21:55

    kızımızın şahsında tüm başörtülü kızlarımıza yapılan bu hain saldırının hesabının sorulmasını istiyorum.ayrıca bu adamın gerekli cezai işleme tabi tutulması için hükümeti göreve çağırıyorum.

  • Osman   13-04-2010 00:48

    Sistemi,kanunu bahane edip,yavrusunu yiyen timsah rolleri yapiyor.Bir konuda hernekadar kanunlar olsada,memurlarinda bir inisiyatifi var.Bu inandigini ortaya koymustur.Sonrada, korkunca yalan söyleyip,bahaneler zirvaliyor.

  • çetin   12-04-2010 14:37

    Kişlerin üzerinden değil,sistemin direkt hedef alınması gerekli,Barbaros okan'ın değerlendirmesi alınmadan haberdeki ifadeler daha dikkatli yazılmalı..

  • çetin   12-04-2010 14:34

    Yapılan zorbalığı tavır almak elbette gerekli.Barbaros okan İle görüşen biri olarak olayın kendisi açısından üzüntü ve hata olduğunu kabul etti.Hatta kendisinin kişilik sınırlarına mudahale ettiğinide belirtti.Bunu düzeltmek için yapacağı bir basın açıklamasının uygun olacağını kendisine ifade etmeme rağmen Cumhuriyet Gazetesinin kendisine"fetullahcı"olarak niteleyeceğinide belirtti.Kendi sınıfında başörtülü öğrencilerin girebileceğini,hak ve özgürlükler bağlamında başörtüsü yasağınında karşında olduğunu bunun anlamı olarak istenen belgeye imza atacağını belirtti.Kendisi hakkında idari soruşturma dahi açılabileceğini belirtmesine rağmen,kendisinin devlet memuru olduğunu ve kuralları uyguladığını ifade etti.Vicdanende rahatsızlığını ifade etti.Kamuoyuna onun adına bunun müslüman camiaya ifade edilmesinide bildirilmesini istedi. Kendisinin sistemli bir başörtüsü ve düşmanlığı söz konusu olmadığını kendi ifadeleri ile ifade etmek isterim.Asıl problemin bu yasağın ve uygulamanın muğlaklığına çözüm üretemiyen sistemin değişmesi gerektiğinide belirtti.Kendisinin günah keçisi olmak istemediğini ifade etti.