Şükrü HÜSEYİNOĞLU

13 Ağustos 2010

ERCÜMEND ÖZKAN FARKI

Tevhid akidesini gereği gibi anlayınız ve ona toz kondurmayınız. Şirk veya küfür niteliği taşıyan şeylerden onu titizlikle koruyunuz... Kendinizi kontrol ediniz. Demokratik, laik ve her tür sol pisliklerden temizleyiniz ve temiz tutunuz kendinizi. Allah önce akidesi temiz (kirlenmemiş) olanları sevmektedir. (Ercümend Özkan / Gençlere Tavsiyeler'den)

İstikamet üzere olmakla istikamet üzere kalmak arasındaki farkı iliklerimize kadar hissettiğimiz günler yaşıyoruz.

 

Müesses şirkin hasımâne yüzüne karşı dimdik ayakta duran nicelerinin, aynı şirk hısım kisvesiyle manevralar yaptığında duruş ve istikametlerini şaşırdıklarına tanık oluyoruz.

 

Kırk yıllık İslami uyanış sürecinde biriktirilen onca bilgi, bilinç ve argümanın, müesses şirkin birkaç hısımâne manevrasıyla yerle yeksan olduğunu, temel argüman ve iddiaların bir kenara terk edilip nöbet yerlerinden uzaklaşıldığını görüyoruz.

 

Bugüne kadar esen nice sert rüzgârlar karşısında ayakta kalmayı başarmış kırk yıllık birikime rağmen, şirkin ılıman rüzgârlarına karşı ayakta kalanların iki elin parmaklarını geçmemesi oldukça düşündürücüdür.

 

Gelinen bu içler acısı noktada, yaşadığımız coğrafya ve zaman dilimi açısından “istikamet üzere kalmak” denilince ilk elde aklımıza gelen, hep o yönüyle yâd ettiğimiz, gıpta ile andığımız Ercümend Özkan’ı (Allah’ın rahmeti üzerine olsun) bir kere daha hatırlamamak elde değil doğrusu.

 

İslami bilinçle donandığı 60’lı yılların başından itibaren müesses şirkin tüm hallerine karşı duruşunu muhafaza eden, şirkin hasımâne yüzüne olduğu gibi zaman zaman öne çıkan hısımâne yüzüne de asla meyletmeyen, tevhidî duruşunu hiçbir rüzgâra kaptırmayan bir istikamet öğretmeni olarak yaşadı ve öylece Rabbine yürüdü Ercümend Özkan.

 

Bugünlerde güçlü esen ve önüne geleni savurup götüren müesses şirkin ılıman rüzgârlarına karşı direnç gösterenler arasında Ercümend Özkan’ın rahle-i tedrisatından geçen insanların yoğunluğunu görünce, onun kıymetini bir kere daha takdir ediyoruz, bıraktığı mirasın önemini yeniden kavrıyoruz.

 

İslami bilinçle tanışmasında Ercümend Özkan’ın İktibas’taki yazıları ve “İnanmak ve Yaşamak” adlı ilk kitabının büyük payı olan biri olarak, onun bugünlere de etki eden istikamet eksenli duruşunun daha çok gündemleştirilmesi gerektiğini düşünüyorum.