Ergenekon iddianamesi açıklandı
Ümraniye`de bir gecekonduda bulunan el bombalarıyla ilgili başlatılan Ergenekon örgürtü ile ilgili iddianame tamamlandı ve kamuoyuna açıklandı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin, ''Ergenekon Soruşturması''na ilişkin iddianamenin tamamlanarak mahkemeye sunulduğunu bildirdi.
Başsavcı Engin, Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'nde yaptığı basın açıklamasında, ''Ergenekon Soruşturması''na ilişkin soruşturmanın önemli bir bölümünün tamamlandığını ve iddianamenin hazırlanarak İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildiğini kaydetti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin, ''Ergenekon'' soruşturması kapsamında hazırlanan iddianamenin 48'i tutuklu 38'i tutuksuz 86 şüpheliyi kapsadığını bildirdi.
Başsavcı Engin, Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'nde yaptığı basın açıklamasında, ''Ergenekon'' soruşturmasına ilişkin iddianamenin 2 bin 455 sayfadan oluştuğunu ve 441 klasör ekleri bulunduğunu ifade etti.
Başsavcı Engin, 48'i tutuklu 38'i tutuksuz 86 şüpheli hakkında, ''silahlı terör örgütüne üye olmak'', ''silahlı terör örgütüne yardım etmek'', ''cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmak veya görev yapmasını engellemeye teşebbüs'', ''Türkiye Cumhuriyeti hükümetine karşı halkı silahlı isyana tahrik'', ''patlayıcı madde bulundurmak, atmak ve bu suçları azmettirmek'', ''Danıştay saldırısına ve Cumhuriyet gazetesine patlayıcı madde atmak suçlarına azmettirmek'', ''devletin güvenliğine ilişkin gizli belgeleri temin etmek, kişisel verileri kaydetmek'', ''askeri itaatsizliğe teşvik'', ''halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik'' ve benzeri suçlardan iddianame düzenlendiğini kaydetti. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Engin, 441 klasör ekleri bulunan ve 2 bin 455 sayfadan oluşan ''Ergenekon'' soruşturmasına ilişkin iddianamenin tanzimi ve yazılması gibi zorunlu sebeplerle davanın açılmasının bugüne kadar uzadığını bildirdi.
Başsavcı Engin, Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'nin bahçesinde yaptığı basın açıklamasında, ihbar üzerine 12 Haziran 2007 tarihinde Ümraniye'de bir evde ele geçirilen patlayıcı maddelerle ilgili olarak soruşturma başlatıldığını hatırlattı.
Olaya ilişkin operasyonlar sonucunda elde edilen belge ve deliller nedeniyle soruşturmanın genişleyerek sürdüğünü ifade eden Engin, soruşturmanın 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 250. maddesinde belirtilen suçlara bakmakla görevli ve yetkili Cumhuriyet Başsavcı Vekili'nin görevlendirilmesiyle ve gözetiminde aynı birimde görevli 3 Cumhuriyet Savcısı tarafından yapıldığını kaydetti.
Soruşturmanın tamamlanan bölümüne ilişkin, soruşturmayı yürüten 3 Cumhuriyet Savcısı tarafından iddianame düzenlendiğini belirten Başsavcı Engin, iddianamenin yetkili Cumhuriyet Başsavcı Vekili tarafından incelenerek, onaylandıktan sonra diğer soruşturmalarda olduğu gibi UYAP sistemi üzerinden otomatik olarak bugün itibariyle İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne tevzi edildiğini bildirdi.
-İDDİANAMENİN DÜZENLENME SÜRESİ-
Başsavcı Engin, şunları kaydetti:
''1 Temmuz 2008 tarihinde yapılan operasyon ve bir kısım tutuklu şüphelilerle ilgili olarak soruşturma devam etmekte olup, soruşturma tamamlandığında ayrıca yasal gereği takdir edilecektir.
Bir bölümü tamamlanan soruşturmayla ilgili olarak basın ve yayın organlarından ve kamuoyundan en fazla eleştiri konusu olan hususlardan biri de iddianamenin düzenlenmesinin bir yılı aşan bir süreyi almasıdır.
Bu konuda görevli olup iddianameyi düzenleyen Cumhuriyet Savcılarından aldığımız bilgilere göre, soruşturmanın çok kapsamlı olması ve şüpheli sayısının fazlalığı, teknik ve fiziki takipler ve aramalarda elde edilen yüz binlerce sayfa belge ve dokümanların yeni operasyonları gerektirmesi, bunların incelenmesi ve tasnifi, elde edilen belgelerle ilgili olarak yazışma yapılan kurumlardan cevapların beklenmesi, özellikle yeni CMK hükümleri gereğince iddianamenin düzenlenmesi için soruşturmaya esas teşkil eden tüm delillerin toplanmasının gerekli olması, bu belge ve delillerin değerlendirilmesinin uzun süreleri kapsaması ve nihayet 441 klasör ekleri bulunan ve 2 bin 455 sayfadan oluşan bir iddianamenin tanzimi ve yazılması gibi zorunlu sebeplerle davanın açılması bugüne kadar uzamıştır.''
Bu süre içerisinde tutuklu şüphelilerin itiraz ve talepleri doğrultusunda ayrıca Cumhuriyet Savcılarının başvuruları sebebiyle tüm şüphelilerin tutukluluk hallerinin yetkili mahkeme tarafından en geç birer aylık sürelerle ve defalarca incelendiğini belirten Başsavcı Engin, şüphelilerin tutukluluk hallerinin bugüne kadar yetkili ve görevli mahkeme kararları uyarınca sürdürüldüğünü anlattı.
-''MAHKEME HENÜZ İDDİANAMEYE İLİŞKİN KARAR VERMEDİ''-
İddianamenin tevzi edildiği mahkeme tarafından kabulü veya iadesi konusunda henüz bir karar verilmediğini ve tensibinin yapılmamış olduğunu belirten Başsavcı Engin, bu nedenle yasal gizliliğin ve kısıtlama kararının halen devam ettiğini ifade etti.
Başsavcı Engin, ''Kamuoyunun haklı beklentisini karşılamak ve spekülasyonlara sebebiyet vermemek amacıyla basın açıklamasında belirtilen konular dışında bu aşamada iddianame ve dava ile ilgili ayrıntılı açıklama yapmanın imkanının bulunmadığını'' söyledi.
Başsavcı Engin, iddianamenin içeriğini ayrıntılı olarak öğrenebilmenin ancak ilgili mahkeme tarafından iddianamenin kabulüne karar verilmesiyle mümkün olabileceğini belirterek, şunları kaydetti:
''1 Temmuz 2008 tarihinde yapılan operasyon dışında kalan ve yukarıda ifade edilen kapsamda soruşturması tamamlanan 48 tutuklu, 38 tutuksuz toplam 86 şüpheli hakkında silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek, silahlı terör örgütüne üye olmak, silahlı terör örgütüne yardım etmek, cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmak veya görev yapmasını engellemeye teşebbüs, Türkiye Cumhuriyeti hükümetine karşı halkı isyana tahrik, patlayıcı madde bulundurmak, atmak, bu suçlara azmettirmek, Danıştay saldırısına ve Cumhuriyet gazetesine patlayıcı madde atmak suçlarına azmettirmek, devletin güvenliğine ilişkin gizli belgeleri temin etmek, kişisel verileri kaydetmek, askeri itaatsizliğe teşvik, halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik suçlarından kamu davası açıldığı, ayrıca bu soruşturma kapsamında şüpheli olarak ifadeleri alınmış bulunan 36 kişi hakkında ise kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır.''
İddianamede yer alan ve belirtilen suçlarla ilgili birkaç hususu açıklamayı gerekli bulduğunu ifade eden Başsavcı Engin, haklarında dava açılan şüphelilerden her birine bu suçların tamamının isnat edilmediğini vurguladı.
Engin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 220/5. maddesinde yer alan ''örgüt yöneticileri örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen bütün suçlardan dolayı ayrıca fail olarak cezalandırılır'' hükmü dikkate alınarak, örgütte yönetici olarak nitelendirilen şüphelilerin tüm bu suçlardan da cezalandırılmalarının, yönetici konumunda olmayan diğer şüphelilerin ise sadece eylemlerine uyan suçların vasıf ve mahiyetlerine göre cezalandırılmalarının talep edildiğinin anlaşıldığını kaydetti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin, bir dergide yayımlanan ''Darbe Günlükleri'' adı altındaki iddialarla ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından şu aşamaya kadar herhangi bir soruşturma yapılmadığını bildirdi.
Başsavcı Engin, iddianamede ifade edilen ''terör örgütü''nün, herkesin bildiği klasik anlamda ''bölücü'' veya ''ideolojik'' terör örgütü olmadığını belirtti.
Engin, ''Terör tanımı, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 1. maddesinde yer almıştır. Bu maddede bölücü ve ideolojik terör örgütlerinin amaçlarını ifade eden tanımın yanında, devlet otoritesini zaafa uğratmak veya yıkmak veya ele geçirmek, temel hak ve hürriyetleri yok etmek, devletin iç ve dış güvenliğini ve kamu düzenini bozmak amacıyla bir örgüte mensup kişi ve kişiler tarafından girişilecek her türlü suç teşkil eden eylem de terör suçu olarak kabul edilmiştir'' diye konuştu.
Geçen yıl bir dergide ''Darbe Günlükleri'' adı altında yayımlanan iddialara da değinen Engin, bu iddialarla ilgili gerek soruşturmanın tamamlanan bu bölümünde gerekse 1 Temmuz 2008'de yapılan operasyonun bu iddiaların kapsamı dışında kaldığını söyledi.
Engin, ''Başka bir deyişle, bu iddialarla, yani bir dergide yayımlanan 'Darbe Günlükleri' adı altındaki iddialarla ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından şu aşamaya kadar herhangi bir soruşturma yapılmamıştır'' dedi.
Soruşturmanın başladığı tarihten itibaren yazılı ve görsel basında örneğine çok az rastlanan bir yoğunlukta soruşturmaya ilişkin bir kısmı gizli olan belge ve bilgilerin yayınlanması suretiyle soruşturmasının gizliliğini ihlal edici yayın ve yorumlar yapıldığını kaydeden Engin, kamuoyunu bilgilendirmenin elbette basının en başta gelen görevi olduğunu ancak bu yayın ve yorumların çok büyük bir bölümünün gerçek dışı olduğunu ifade etti.
Bu yayınların ciddi boyutlarda ''bilgi kirliliğine'' sebebiyet verdiğini ve kamuoyunu yanlış bilgilendirdiğini dile getiren Engin, ''Bir çoğu doğru olmayan bu bilgiler, çeşitli kişi ve gruplar tarafından da yanlış yorumlandığı için kamuoyunda yanlış beklentilere yol açmakta, soruşturmanın selametini, şüphelilerin özel yaşam ve temel haklarını ihlal etmekte ve yargı aleyhine de ağır eleştirilere sebebiyet vermektedir'' diye konuştu.
Başsavcı Engin, basın ve kamuoyundan, gerek devam eden soruşturma safhasında, gerek bundan sonraki yargılanama safhasında, yetkililerin açıklamaları dışındaki bilgilere itibar etmemelerini, soruşturma ve yargılama ile ilgili gereken hassasiyeti göstermelerini istedi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin, ''Ergenekon'' soruşturmasına ilişkin iddianamenin mahkemeye tevdi edildiğini belirterek, ''Yasal süresi 15 gündür ancak mahkemenin ne kadar sürede inceleyeceği onun takdiridir. Biz onu bilemeyiz'' dedi.
Başsavcı Engin, Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi bahçesinde yaptığı basın açıklamasının ardından, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Engin, ''Örgütün adı var mı?'' şeklindeki soruya, ''Bu örgüt ismi, soruşturmayı yapan savcılarımız tarafından konulmuş bir isim değildir. Zira Cumhuriyet Savcılarının yapmış bulundukları soruşturmalarda herhangi bir isim konulmaz. Böyle bir uygulama söz konusu değildir. İddianamede yer alan ve kamuoyunda 'Ergenekon' olarak vasıflandırılan bu isim, bir örgütün yapılanmasında örgüt mensubu olarak iddia edilen kişilerin kendilerinin örgütlerine verdikleri bir isimdir. Bu itibarla bu şekilde zikredilmiştir'' cevabını verdi.
Başsavcı Engin, başka bir soru üzerine, ''İddianame mahkemeye tevdi edilmiştir. Yasal süresi 15 gündür ancak mahkemenin ne kadar sürede inceleyeceği onun takdiridir. Biz onu bilemeyiz'' diye konuştu.
Engin, basın mensuplarının bazı sorularını ise yanıtlamadı.
-AÇIKLAMADAN NOTLAR-
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Engin, açıklamayı yazılı metinden okudu. Açıklama sırasında İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Turan Çolakkadı hazır bulundu.
Açıklamayı sabah erken saatlerden itibaren adliyeye gelen çok sayıda basın mensubu izledi. Gazeteciler arasında zaman zaman izdiham ve tartışmalar yaşandı.
Yurt dışından basın mensuplarının da ilgi gösterdiği açıklamayı, birçok televizyon kuruluşu canlı yayımladı.
Açıklama sırasında güvenlik güçleri adliye çevresinde güvenlik önlemi aldı. (Zaman)