Evlilik yerine `birlikte yaşam`!
Devletin denetiminde Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okullarda okutulan “Demokrasi ve İnsan Hakları” ders kitabında anlatılanlar gençliğin neden bozulduğunu, ahlâkın neden yok olduğunu ortaya koyuyor.
Devletin denetiminde Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okullarda okutulan “Demokrasi ve İnsan Hakları” ders kitabında anlatılanlar gençliğin neden bozulduğunu, ahlâkın neden yok olduğunu ortaya koyuyor.
Devlet okullarında okutulan 9. sınıf Demokrasi ve İnsan Hakları ders kitabında anlatılanlarla, genç zihinlere gayrı meşru hayat aşılanıyor. Daha önce de okul kitaplarında ecdadımıza karşı düşmanlık içeren şiirler ve yazılar yer almıştı.
İstanbul Sözleşmesi kapsamında “toplumsal cinsiyet eşitliği” fitnesini topluma yaymak için okullarda ETCEP (Eğitimde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Projesi) projesi başlatılmış, eşcinselliğin normal bir şey olduğu genç zihinlere aşılanmaya çalışılmış, aile düzenini bozmak, kadını şeytanlaştırmak için adımlar atılmıştı. Gelen tepkiler üzerine ise Milli Eğitim Bakanlığı çalışmayı askıya aldığını açıklamıştı.
Her ne kadar ETCEP askıya alınsa da okutulan kitapların satır aralarında sinsice gayrı meşru ilişkiler aşılanmaya devam ediyor.
Kitaptaki bir bölümde evlilik yerine "birlikte yaşam" ifadesi kullanılarak birlikte yaşamak için evliliğin gerekli olmadığı algısı oluşturulduğu görülebiliyor. İfade ise kitapta şu şekilde geçiyor: "Genç bir erkekle, kadın birlikte yaşadıklarında, kadının erkekten iki kat daha fazla ev işi yapması…"
Hem nikahsız birlikteliğin normal bir şey olduğu anlatılıp önü açılıyor hem de ailedeki düzenin yok edilmesi, kaos oluşturulması için annelikten ve ev hanımlığından kölelikmiş gibi bahsediliyor.
Feminizm gibi bozuk fikirler çocukların eğitim için gittiği devlet okullarında öğretiliyor. Kitapta ayrıca Feminizmin fikir anası lezbiyen Simone de Beauvoir’ın sözlerine de yer veriliyor.
Aynı sayfada adı geçen feminist kadının saçma sapan sözüne de yer veriliyor. "Kadın doğulmaz kadın olunur” diyerek fıtrattan gelen annelik görevine isyan etmeleri için isyan çocuklara erken yaşta aşılanıyor.
Sokakların güvensiz hale geldiği, boşanmaların çoğalıp, evliliğin azaldığı, kadın cinayetlerinin katlanarak arttığı son yıllarda daha şiddetli bir şekilde uygulamaya konulan “İstanbul Sözleşmesi”nin eseri.
AK Parti iktidarının imzaladığı ve tüm partilerin 2012’de Meclis’ten ortak geçirdiği ifsat projesi ile nesillerin ahlakı yok edilmeye devam ediyor. Bilindiği üzere Batı’dan ithal bu projeyi 2011’de imzalayan ilk ülke Türkiye olmuştu. Kimi Hristiyan devletler anlaşmaya şerh koyarken de kimisi de imzalamamıştı. Adı İstanbul Sözleşmesi olarak geçse de anlaşma tamamıyla Batı’dan ithal laiklik, demokrasi gibi Avrupa’dan ithal edildi.