Felluce`nin çocukları böyle doğuyor
Soykırmcı ABD’nin biyolojik silahlarla vurduğu Felluce’de doğan çocukların genlerinde bozukluklar görüldüğü ve bu yüzden de Felluceli kadınların çocuk doğurmak istemedikleri bildirildi.
Soykırmcı ABD’nin biyolojik silahlarla vurduğu Felluce’de doğan çocukların genlerinde bozukluklar görüldüğü ve bu yüzden de Felluceli kadınların çocuk doğurmak istemedikleri bildirildi. Yeni doğan çocukların genlerinin bozuk olduğu üzerine bir belgesel hazırlayan İngiliz televizyonu “Sky TV”, Felluce’deki vahşeti bütün boyutlarıyla ortaya koydu.
Felluceli doktorların verdiği bilgiler ve geni bozuk olarak doğan çocukların fotoğrafları, Amerika’nın Irak’ta çeşitli nükleer, kimyasal ve biyolojik silahlar kullandığını kanıtladı. Bu bilgiler, hem söz konusu televizyon kanalıyla dünya kamuoyuyla paylaşıldı, hem de BM’ye iletildi.
ÇOCUKLAR, YA ÖLÜ YA DA GENLERİ BOZUK DOĞUYOR
Felluce hastanelerinden gelen bilgilere göre son bir yıl içerisinde 200’e yakın yeni doğan çocukta bu tür gen bozukluklarına rastlandı. Bu yıl içerisinde doğan çocukların yüzde 24’ünün bir hafta içinde öldükleri, yüzde 75’inde ise genlerin tamamen bozuk olduğu görüldü.ÇOCUKLAR GİTTİKÇE TANINMAZ HALE GELİYOR
2002 yılındaki arşivlerin karşılaştırılmasından çıkan sonuçta ise, o yılda 530 çocukta sıkıntılar gözlemlenmiş ve bu çocuklardan haftada 6 tanesinin öldüğü tespit edilmişti. Söz konusu durumun 2003 yılında arttığı ve bu artışlar doğrultusunda da çocukların gittikçe tanınmaz hâlâ geldiği ifade edildi. 2008 verilerinin ise daha da ürkütücü boyutlara ulaştığı bildiriliyor.BAZI ÇOCUKLAR DA KANSER
Amerika’nın kullandığı nükleer ve biyolojik silahların etki ettiği insanlardan doğan çocuklarda görülen şekil bozukluklarının yanında yaşayanlarda da çeşitli hastalıkların ortaya çıktığı kaydedildi. Yeni doğan çocuklarda görülen gayri tabii durumlardan bazıları ise şöyle: Bir suratın ortasında tek gözü olan bebek, kafası olmayan bebek, bir vücutta iki kafası bulunan bebek, bütün cesedi bir birine girmiş olan bebek. Bazı çocuklarda ise kanser hastalığına rastlandığı belgelendi.VAHŞETLE İLGİLİ BİLGİLER RESMİ MAKAMLARA ULAŞTI
Irak’taki durumla ilgilenen doktorlardan Dr. Chris Burns-Cox, İngiliz Parlamentosu üyesi Clare Short’a Irak’ta yeni doğan çocuklarda görülen şekil bozukluklarını sordu. Clare Short ise, Uluslararası Kalkınma Bakanı Douglas Alexander’tan İngiliz Hükümeti’nin sözkonusu durum hakkındaki görüşünü açıklamasını istedi.İNGİLİZ PARLAMENTER, BELGELERE RAĞMEN İNKAR ETTİ
İngiliz parlamenter Clare Short, Sky TV’nin yayınından iki gün sonra 3 Eylül 2009 tarihinde Uluslararası Kalkınma Bakanı Yardımcısı Gareth Thomas imzalı bir cevap mektubu aldı. Gareth Thomas, Felluce’de yıllık olarak bir veya iki dışında şekli bozuk olarak doğan çocuk olayı görülmediğini, bunun da normal olduğunu ve ortada herhangi bir sorun bulunmadığını söylüyordu. Oysa Felluce’den gelen raporlar ve görgü tanıklarının ifadeleri, İngiliz bakan yardımcısını yalanlıyordu. Felluce’deki mezarlıklardan birinde defin görevlisi olarak çalışan bir tanık, her gün dört veya beş şekli bozuk olarak dünyaya gelen çocuk gömdüğünü söylüyordu.GERÇEKLERİ SAPTIRMAK İÇİN ASILSIZ BİLGİLER SUNDU
Konuyu Birleşmiş Milletler’e taşımak için başvuruda bulunan Iraklı insan hakları savunucusu kimya mühendisi Melek Hamdan, 2006-2009 yılları arasında kadından sorumlu devlet bakanı olarak görev yapan Dr.Neval Mecid Es-Samurrai, ortopedi cerrahı Dr. David Halpin, uzman doktor Chris Burns-Cox, çevre bilimci Dr. Heysem Eş-Şeybani, gazeteci yazar Yasemin El-Bahai Brown ve mimar Nicholas Wood’dan oluşan heyet, İngiliz parlamenter Clare Short’un İngiliz Hükümeti’ne yazdığı mektubun ve zenginleştirilmiş uranyumun çocukların sağlığı üzerindeki etkileriyle ilgili kendilerine verilen üç cevabın ellerinde olduğunu, verilen cevapların kullanılan silahların tehlikeli sonuçlarıyla ilgili gerçekleri saptırmak için asılsız bilgiler içerdiğini bildirdi. Heyet eldeki bulguları, BM’ye intikal ettirdi ve gerekli soruşturmaların açılması için girişimde bulundu.URANYUM VE FOSFORUN ETKİSİ UZUN YILLAR GİTMEYECEK
Heyet üyeleri, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 46. dönem başkanı Dr. Ali Abdüsselam Et-Tureyki’ye 12 Ekim 2009’da gönderdikleri mektupta, Irak’ın işgali sırasında kullanılan zenginleştirilmiş uranyum ve beyaz fosforun insanlar ve çevre üzerindeki olumsuz etkisinin çok uzun yıllar süreceğine dikkat çekildi.“BU SİLAHLARIN KULLANIMI NASIL MEŞRU OLABİLİR?”
“İngiliz Hükümeti, askerlerinin kullandığı silahların olumsuz etkilerini bilmiyorsa ve beşeri kayıplar hakkında düzenli istatistikî bilgilere sahip değilse, nasıl olur da Afganistan’da ve Irak’ta uluslararası hukuka uygun bir savaş verdiğini söyleyebilir? Piyasaya sürdüğü silahların, örneğin “Storm Shadow” füzelerinin kullanımı meşru silahlar olduğunu nasıl öne sürebilir” diyen heyet üyeleri, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’ndan şunları talep etti:İŞTE BM GENEL KURULU’NDAN TALEP EDİLENLER
1. Irak’ın genelinde ve özellikle de Felluce, Basra, Bağdat ve Necef’te şekli bozuk olarak dünyaya gelen çocukların ve kansere yakalananların sayısında daha önce görülmemiş bir şekilde artış olduğu gerçeğinin kabul edilmesi.
2. Irak’ta deforme olmuş şekilde dünyaya gelen çocuklar ve kanser vakalarıyla ilgili kapsamlı bir araştırma yapmak üzere bağımsız bir komisyonun görevlendirilmesi.3. İşgal güçlerinin Irak’ta kullandığı zenginleştirilmiş uranyum ve beyaz fosfor benzeri silahlardan geri kalan zehirli maddelerin temizlenmesi için bir program başlatılması.
4. Sözkonusu silahların olumsuz etkilerinin devam ettiği bölgelere çocukların ve yetişkin insanların girmesinin yasaklanarak sorunun en aza indirilmesi.
5. Irak’ta savaş suçu veya insanlığa karşı işlenilmiş bir suç olup olmadığının araştırılması. Şayet böyle bir suç işlenmişse, Birleşmiş Milletler Sözleşmesi, Cenevre ve Lahey Konvansiyonları ve Roma Uluslararası Ceza Mahkemesi Tüzüğü’ne göre sorumlularının yargılanması.
(Kaynak: Vakit)