Hızır YILDIRIM
FİLİSTİN; ÜMMETİN DİRİLİŞİ!
Filistin sen nasıl şehirsin ki: Yediden yetmişe sürekli şehit verirsin!
Küçüğü, büyüğü, kadını ve erkeğiyle şehitler şehri!
Toprağın kan kırmızısı, can veren, can alansın!
İmtihan burada, yaşam ve ölüm burada!
Cennetin burada, cehennemin burada!
Seçin beğenin; vicdanlı da burada, vicdansız da burada!
Zâlim burada, mazlum burada, ölüm burada, yaşam da burada!..
Kan kusan makinalar; ölümün acısını nasıl bilsin ki!?
Vicdanlar dumura uğradı, insansız yaratıklar kana doymadı!
Çocuk ne yapsın, çocukluğunu bilmeden göçtü ölümsüz diyarlara!
Filistin'de, yaşlanmadan genç körpecikler düşer toprağa!
Filistin'de vuruldum, bir avuç mülk için!
Doymaz ki kana zalim İsrail ve ABD!
Kanla beslenen zâlim yaratıklar;
Döktüğünüz kanda boğulmanız yakındır!
Sanmayın ki yaptığınız yanınıza kâr kalır; cehennem size öyle susamış ki sabırla bekler sizleri!
Orda ne ölür nede yaşarsınız!
Dünyadakiler filim gibi izler ölümleri!
Kendine dokunmadığı için rahatını bozmaz!
Ölen yine ben, acı çeken yine ben!
Ben Filistin'li şehit çocuk!
Vurdular beni Gazze Hastanesinde!
Sessiz olun dünya insanlığı; ölümlerimizi de sessiz izleyin!
Sahi suçum neydi? Yoksa Musa’lar, Ömer’ler, Yavuz Selim’ler, Selahaddin’ler doğar diye mi korktun ey zâlim!
Kıydınız masum canlara, insansız zâlim yaratıklar!
Dünya imtihanını bilmeden göçtüm bu diyardan!
Bu vahşetin içinde doğum da ölüm de bir arada!
Kanım toprağa düşünce, bereketleniriz biz, bir ölürsek bin diriliriz!
Korkun ey zâlimler! Sonunuz yakın, ebedi cehennem azabı sizleri bekler!
Selam sizlere ey ümmetin onuru ve şerefi; Kassam’ın yiğitleri ve Ebu Ubeydeleri!