06-03-2008 11:51

Filistin’in yavaş ölümü

Toplam 9,5 milyon olan Filistinli sayısının sadece 3 milyonu Filistin topraklarında yaşıyor. Geri kalan 6,5 milyon ise mülteci konumunda bulunuyor. Filistin’de yaşayan 3 milyon Filistin’li ise 59 farklı mülteci kampında hayat mücadelesi veriyor.

Filistin’in yavaş ölümü

Son sekiz yılda 5 bin 300 Filistinliyi katleden,100 binden fazla insanı yaralayan ve 13 bin Filistinli’yi tutuklayarak hapishanelere dolduran terörist devlet İsrail, Filistin kamplarına girerek önce tahrik ediyor, ardından katliam geçrekleştiriyor. Dünyanın gözü önünde gerçekleşen bu saldırıların yanında, bir de, radikal Yahudi yerleşimcilerin ıssız bölgelerde gerçekleştirdiği cinayetler var.  
 
İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği, çoğu çocuk ve kadın 120 şehidin verildiği vahşetin Filistin’de yapılan 200. katliam olduğunu söyleyen İHH Ortadoğu İlişkiler sorumlusu Ahmet Emin Dağ, İsrail’in zoraki varlığını bölgede pekiştirmek için düzenli olarak kendilerine gelmeye çalışan Filistin’i, saldırılarla zayıflatmaya çalıştığını söyledi.

8 YILLIK KATLİAMIN BİLANÇOSU

İsrail’in son sekiz yılda 5 bin 300 Filistinliyi katlettiğini, 100 binden fazla insanı yaraladığını ve 13 bin insanında tutuklanarak İsrail hapishanelerine atıldığına vurgu yapan Dağ, İsrail’in düzenli olarak Filistinli liderlere suikast düzenlediğini, haftada en az 5 Filistinliyi şehid ettiğini, ayda 150 Filistinliyi de yine keyfi olarak tutukladığını söyledi. İsrail’in Filistin’de hiçbir eylem olmaması durumunda, Filistin kamplarına askeri araç sokarak, Filistinlileri tahrik ettiğini daha sonrada, sokağa dökülen Filistinlileri bahane ederek operasyonlar yaptığını belirten Dağ, “Bunlar düzenli olarak herkesin gözü önünde olan şeyler, birde gazetelere yansımayan olaylar var. Filistinliler tarlalarında yada ıssız bölgelerde çalırışken,  silahlı Yahudi yerleşimciler tarafından öldürülüyorlar. Bunlar ne yazıkki medyaya yansımıyor” dedi.

NİYE GAZZE!

İsrail’in bugünlerde hedef aldığı Gazze’nin, bilinçli bir tercih olduğunu söyleyen Dağ, Filistin’de iktidarı ele geçiren Hamas hareketinin Gazze’yi bir operasyonla El Fetih’ten temizlemesinden sonra, hedef haline geldiğini belirterek, “Gazze’yi ele geçiren ve iktidarını güçlendiren Hamas’ın, daha fazla halk desteği almasının önüne geçmek için bu ambargo başlatıldı. İnsanlara işte Hamas yüzünden bu haldesiniz denilerek, Hamas’a olan destek azaltılmak isteniyor. Aslında tüm bunlar Annapolis görüşmelerinde alınan kararların sonucudur. FKÖ lideri Abbas, ne yazıkki Hamas’ın tasfiyesine ve Gazze’de yaşanan insanlık dramını bu anlamda onaylamıştır” dedi.

6,5 MİLYON MÜLTECİ

İHH tarafından organize edilen ve Gazze için acil yardım çağrısının yapıldığı toplantıda, Filistin’in geçmişi ve bugünü konusunda çarpıcı bilgiler veren Dağ, toplam 9,5 milyon olan Filistinli sayısının sadece 3 milyonunun Filistin topraklarında yaşadığını, geri kalan 6,5 milyonun ise mülteci konumunda bulunduğunu söyledi. Filistin’de yaşayan 3 milyon Filistin’linin ise, 59 farklı mülteci kampında yaşadığını aktaran Dağ, 40’lı yıllarda çadırlarda başlayan kamp hayatının bugün, briket ve saclarla yapılmış altyapısız kentlerde devam ettiğini söyledi.

DÜNYANIN EN FAKİR HALKI

İsrail’in planlı bir ambargo ile Filistin’i yoksullukla baş başa bıraktığının altını çizen Dağ, beş yıl önce yüzde 25 olan fakirlik oranının bugün yüzde 64’e çıktığını belirterek, şu çarpıcı örnekleri verdi: “ Daha önce  Filistin’de ortalama milli geliri kişi başına 700 dolardı. İsrail’de ise yıllık gelir 26 bin 200 dolardır. Bugün ise Filistin’de yıllık milli gelir 350 dolar civarına gerilemiştir. Bu, şu anlama geliyor. Filistin’de bir kişi günde sadece 1 dolarla geçinmek zorunda kalıyor. Bu dünyanın en fakir ülkesi olan Etiyopya’daki insanların geçim seviyelerinin bile altında.”

GÖRÜNMEYEN YIKIM

İsrail’in saldırılarda sadece insanları katletmediğini söyleyen Dağ, İsrail’in her operasyonda özellikle şehirlerin altyapılarına saldırarak çok büyük maddi kayıplara neden olduğunu,  Filistinlilerin İsrail saldırıları nedeniyle 10 milyar dolarlık maddi kayıp yaşadıklarına işaret etti. İsrail’in ayrıca 30 bin Filistinli’nin işine son verdiğini, zor şartlarda oluşturulmuş sanayi ve tarımsal alanları yok ettiğini, başta okullar ve hastaneler olmak üzere kamu binalarını yıktığını belirten Dağ, tüm bunların Filistinlilere maddi zararının 25 milyar dolar olduğunu söyledi.

 AMBARGO KÖTÜ VURDU

İsrail tarafından sürdürülen ve temel gıda maddelerini de içine alan ambargonun, özellikle sivil halka çok ciddi zararlar verdiğine dikkat çeken Dağ, “Bu ambargo dolaylı olarak iktidarın elini de zayıflatmıştır. Ambargodan önce yapılan görüşmelerde işgal altındaki toprakların nasıl boşaltılacağı, Filistin’li mahkumların serbest bırakılması ve Kudüs’ün statüsü tartışılırken, bu gün gelinen noktada şehirlere verilecek su ve petrol miktarı, elektrik kesintileri, ilaç ihtiyacı ve Mısır sınır kapısının açılıp açılmaması meselesi konuşuluyor” dedi.

BEKLEMEDİĞİ TEPKİYLE KARŞILAŞTI

İsrail’in Gazze’ye uyguladığı ambargo ve ardından başlattığı saldırılarda beklemediği bir dirençle karşılaştığının altını çizen Dağ, “Hamas onca ambargo ve saldırıya rağmen, İsrail’in beklemediği kadar güçlü bir savunma yaptı. Hamas karşısında geri çekilmek zorunda kalan İsrail’in askeri anlamda manevra kabiliyetinin, beklendiğinden de kötü olduğu ortaya çıktı.” şeklinde konuştu.

YILDIRIM: “KİLİT ÜLKE TÜRKİYE”

Türkiye’nin Filistin meselesinde kilit bir rol üstlendiğinin altını çizen İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım ise, “sorunun çözümü konusunda Türkiye’nin oynadığı kilit rolün farkında olan İsrail’in, son yıllarda Kuzey Irak ve Güney Kıbrıs’ta alternatif üsler aradığına dikkat çekti. Durumumuz ne olursa olsun Filistin’e Türk halkı olarak verdiğimiz desteği artırarak sürdürmemiz gerektiğine vurgu yapan Yıldırım, toplantıya katılan tüm sivil toplum kuruluşları temsilcilerini İHH’nın Filistin için başlattığı kampanyaya destek vermeye çağırdı.

FİLİSTİN’İN TÜM YETİMLERİNE BAKABİLİRİZ

Bütün imkansızlıklara rağmen Filistin yönetiminin şehid ailelerine sahip çıktığına vurgu yapan Yıldırım, Türk halkı olarak ayda 70 YTL vererek Filistin’in tüm yetimlerine bakabileceğimizi, bunun Türkiyeli Müslümanlar için, altından kalkılabilecek bir proje olduğunu vurguladı. Yıldırım ayrıca, dış müdehalelerle kansere dönen Ortadoğu’daki savaşların ancak Müslümanların bölgeye hakim olmasıyla sona ereceğini sözlerine ekledi. (Vakit)

YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !